Ukrayna’da savaşa giden babaya Gözyaşlarıyla sarılırken kız çocuğu Öyle bir bakış attı ki dünyaya,
Nehirler hep aşağı yuvarlanarak akar Coşkun ırmaklar gibi akmalı mıyım sence Bazı insanlar özden ciğer yakarak bakar Gözlerimi dikerek bakmalı mıyım sence
Neden öyle bakıyorsun zehir taşıyan ok gibi Nice badeler sunardım şiir gibi akaydın ya Yamacıma gel diyorken hep kaçarsın tek gibi Tatlı dille güler yüzle gülümseyip bakaydın ya
BİR SEVDÂDIR İSTANBUL Boğaz’dan esen rüzgâr mest ediyor kalbimi Ruhumda her an tüten bir sevdâdır İstanbul Görürüm kubbelerde Hisarlar’da mazimi Gözlerimde uyanan bir rüyadır İstanbul
Hayat ne güzel bir nimet aşk olsun anlayana Sevgi ile bakarsan ne güzeldir yaşamak Arifler sohbetine katılıp da dinleyene Saygı ile akarsan ne güzeldir yaşamak
Hayat bir leb-i derya kargaşayla doludur Kimseye zararım yok yaşıyorum sessizce Yaşamdan zevk almayan sanki birer ölüdür Tüm engelleri bir bir aşıyorum sessizce
Eylül'ü kuşatır hüznün sarısı... 12 Eylül, Eylül'ün karası Uyanır yüreklerde geçmişin anısı...
Açmıştım kollarımı ak güvercin misali Tereddütün niye ki dalaydın ya sevdiğim Arş-ı Alem üstünden Kaf Dağları masalı Sundum altın tepside alaydın ya sevdiğim
-Hakk'ı unutup nefsine tapanlara- Bugün her güç elinde keyfince kullan onu Unutma her yol gibi bu yolun da var sonu İnan ruz-ı mahşerde dökülecek her konu Günah sevap tartılan İLAHİ MAHKEME var
Karmaşık bir dünyadayız dik başına gidiyorlar Su misali kıvrılarak akıp da nere gidersin Sorumluluklar nerede hemencik pes ediyorlar Arakan’da bekleyen var bakıp da nere gidersin
Kimimiz vatan için öldük, Gül bahçesine girercesine. Vurulduk kimimiz, Alçakçasına, kalleşçesine…
‘’Ey Güzel İstanbul, Sen Bir Ömre Bedelsin’’ demişti;
Dünyanın en kahramanı yiğitlerin yiğidi Cihana nizam vermeye Mehmetçikler geliyor Onlara güçtür bilinsin tüm analar ağıdı Düşmanı yere sermeye Mehmetçikler geliyor
Kimimiz vatan için öldük, Gül bahçesine girercesine. Vurulduk kimimiz, Alçakçasına, kalleşçesine…
Asırlarca özlemimiz hedefimiz kızıl elma Gurur ve öğüncümüz özümüzdür kızıl elma Be hey gafil cühela haddine mi kızıl elma İlahi nihaye yanan közümüzdür kızıl elma
Dünyada bin bir çeşit dert hepsi de insanlar için Sanki dermanı bulunmaz aramaz mıyız acaba Kabuğuna çekilenler anlaşılamıyor niçin Yaşanılır güzel dünya kuramaz mıyız acaba
Çekip gittin ne oldu yüreğimi yakarak Su misali gönlüme kayıp akamaz mıydın Bendini yıkan azgın sular gibi akarak Hasret yüklü gözüme aşkla bakamaz mıydın