İsmail Vayvaylı - MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davasının Geri Plânındaki Emektarlarından Biri Daha Hakk’a Yürüdü

İsmail Vayvaylı’yı 12 Eylül darbesini yaparak iktidara gelen Kenan Evren cuntasının açtığı MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası mağdurlarının çoğu tanır. Bu davanın savunmasını üstlenen avukatlık bürosunda Şerafettin Yılmaz’ın birinci yardımcısı konumundaydı. Darbe sırasında Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde okuyan ülkücü öğrencilerden biriydi, Kahramanmaraş’tan dar gelirli bir ailenin evladıydı.

İdris Ağabey

İdris Yamantürk, sadece benim neslimin değil, milliyetçi camiada herkesin ortak değerlerinden biriydi; herkesin hürmet ve muhabbet duyduğu, sevdiği bir “ağabey” idi. Kendisini yakından tanıma fırsatı bulduğum 61 yıl boyunca, muhatabının kalbini kırdığına, incittiğine şahit olmadım. Gençlik yıllarından itibaren sosyal, siyasal ve kültürel faaliyetlerde her zaman ön planda yer aldığı milliyetçi camiada, kimseyle kavgalı olmadı, dedikodu ve hizipçilik yapmadı.

Dündar Taşer - Milliyetçi Hareketin ve Fikrin Bilgesi

Dündar Taşer sadece Türk milliyetçiliği fikrinin ve siyasi hareketinin değil fikir ve düşünce dünyamızın en önemli ve etkili isimlerinden biridir. Tarihi ve kültürel kaynaklarımızı iyi bilmekten kaynaklanan yüksek bir tarih şuuru; devletin en yüksek değer olduğuna inanan, günümüzdeki olayları geçmişte yaşananlarla yorumlayan, etraflı bir tarih felsefesi yapan işlek bir zekâ, gündelik siyasete bağımlı olmayan bilge bir kişilik...

Doğu Türkistan’da Uygulanan Soykırım İnsanlık Meselesidir

Soner Yalçın, Türk basınının “araştırmacı-gazeteci“ lik dalında en başarılı kalemlerinden biridir. Yakın tarihimizle ilgili konuların, olayların ve şahısların değişik yönlerden anlatıldığı, ilgiyle okunan çok sayıda kitabı ve yazıları vardır. Marksist ve sosyalisttir, ulusalcıdır. Doğal olarak olaylara ve konulara genellikle bu açıdan bakar ve yorumlar. Ancak 29 Ocak’taki “Kürsüdeki Hanım ” başlıklı yazısı fikri ve siyasi taraftarlığın sınırlarını da aşıyor, tarihi ve toplumsal gerçeklerin ideolojik bir taassup duygusuyla reddi anlamına geliyor.

Dış Politikalarımızda Yeni Sayfalar Açılması Gerekiyor

Türkiye’nin Batı’yla ilişkilerinde dönüm noktası olacak önemli gelişmelerin yaşanabileceği yeni bir yola girdik. ABD ’ deki yönetim değişikliği sadece Başkan ile sınırlı kalmıyor, bütün önemli kurumlar, kuruluşlar ve üst bürokrasi, yeni yönetimin siyasal hedeflerine, beklentilerine göre yeniden düzenleniyor. Trump döneminde birçok önemli küresel kuruluştan ayrılarak buralara yaptığı maddi destekleri kesen, transatlantik ilişkilerini zayıflatan, NATO’yu bile önemsemeyen ABD, tekrar dünyaya açılmaya hazırlanıyor.

Evet 2021 Anlamına Uygun Reformlar Dönemi Olmalı

Dünyamızda bir yıldır egemen olan, ekonomik, sosyal hayatımızı, toplum düzenimizi, özgürlüğümüzü adeta felç eden, ancak özel mikroskoplarla görülebilen, COVİD 19 adı verilen bir virüs, yıl boyunca tüm insanlığa unutulması imkânsız bir kabus yaşattı. Ülkelerin ekonomilerinde, ticari ilişkilerinde, toplum hayatında kolay onarılmayacak hasarlara yol açtı. Milyonlarca insan işini kaybetti. Eğitim hayatı büyük ölçüde durdu. Dünya Bankası Başkanı Powel’in “ekonomiyi zamanla toparlayacağız ama bu ekonomi eskisi gibi olmayacak” ifadesi bu tablonun özeti sayılabilir.

ABD Başkanlık Seçimi Demokrasi Krizine Dönüştü

6 Ocak 2021, ABD siyasi tarihinde demokrasiye gölge düşürülen “kara bir gün” olarak anılacaktır. Trump taraflısı kalabalık bir grubun Kongre binasını basması sonucu, Senato’da Joe Biden’ın başkanlığını onaylamak üzere yapılan oylama tamamlanamadı. Saldırı sonucu Kongre binasında ağır hasar meydana geldi, 4 kişi hayatını kaybederken 52 saldırgan gözaltına alındı.

Milliyetçi, Vatansever Bir Mütefekkirin Ardından

Korona salgınının esir aldığı insanlığın ve ülkemizin üzerinden bir kabus gibi geçen, çok değerli gönül dostlarımızın art arda aramızdan ayrıldığı, gam ve kasvetle dopdolu 2020 yılının ardından, yeni başlayan yılın erken saatlerinde yüreğimiz bir kere daha yandı. Yarım asırlık dostum, gönüldaşım, ülküdaşım, yol arkadaşım Alaaddin Korkmaz, üç haftadır Kovid teşhisiyle tedavi edildiği hastanede, bu dünyadaki misafirliğini tamamlayarak darı bekaya intikal etti.

Doğu Türkistan’da Yaşananlar Tam Bir Soykırımdır

Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında üç yıl önce imzalanan “Suçluların İade Anlaşması” Çin Parlamentosu tarafından onaylandı. Halen Dışişleri Bakanlığı Komisyonu’nda bulunan anlaşma TBMM tarafından da onaylanması durumunda yürürlüğe girecek.

Batı Dünyası ile İlişkilerimiz Kritik Bir Dönemde

27 Avrupa Birliği üyesi ülke liderlerinin, 10-11 Aralık’ta yapacakları toplantıda Türkiye ile ilgili alacakları karar, her iki taraf açısından büyük önem taşıyor. Fransa, Yunanistan ve GKRY Türkiye’ye “yaptırım uygulanması” amacıyla aylardan beri yoğun bir kulis çalışması yürütüyorlar. Hafta sonundaki Dışişleri Bakanları toplantısında da bu girişimlerini sürdürdüler.

Azerbaycan'ın Tarihi Zaferi Sonrası Bölgede Değişecek Dengeler ve Rusya

27 Eylül’de Ermenistan topçusunun Azerbaycan topraklarına ateş açmasıyla başlayan savaş, 44 gün sonra Azerbaycan’ın tarihi zaferiyle sonuçlandı. Başbakan Paşinyan’ın yenilgiyi kabul ederek Bakü’nün öne sürdüğü şartları içeren anlaşmayı imzalamasıyla ateşkes dönemi başladı. Çatışmaların başladığı ilk günlerden itibaren Azerbaycan ordusunun bu defa çok hazırlıklı ve kararlı olduğu, özellikle Türkiye’den sağladığı İHA ve SİHA’larla hava hâkimiyetini eline aldığı açıkça görülüyordu.

İbrahim Metin Dar-ı Bekaya Göç Eyledi

Türk milleti, yüreği vatan ve millet aşkıyla çarpan, ömrü boyunca Türklüğün yücelmesi, Türk dünyasının birliği ve bütünlüğü, bütün Türklerin bir ordu olması ülküsü için çırpınan, bu uğurda pek çok fedakârlığa sessizce katlanan değerli bir evladını daha kaybetti, İbrahim Metin bu sabah Hakk’a yürüdü.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Yeni Başkanı: Joe Biden

ABD’de 3 Kasım’da sonucu merakla beklenen başkanlık seçimi yapıldı; ancak Trump’un yargıya yaptığı ve yapacağı itirazlardan dolayı 12 Aralık’tan önce resmî sonucun açıklanması muhtemelen mümkün olmayacak. Zaten Trump seçim öncesi yaptığı açıklamada postayla oy kullanılmasının yolsuzluklara yol açacağını, bu nedenle yargıya başvurabileceğini belirterek bunun işaretini vermişti.

Fransa Senatosu’nun Kararı Hukuken Tam Bir Skandal

Fransa Senatosu işgal yılları boyunca Ermenistan’ın bile tanımadığı sözde Dağlık Karabağ Devleti’ni tanıyan karar tasarısını onayladı. Karar bir aleyhte 30 çekimser oya karşı 305 oyla kabul edildi. Kararda Fransa’nın Ermenilere insani yardımda bulunması ve Dağlık Karabağ’da işlenen “savaş suçları” na ilişkin uluslararası soruşturma açılması için girişim yapması, Ermenilere ait dini ve kültürel varlıkların korunması ve burada yerlerinden edilenlerin evlerine dönmesine yardımcı olunması gibi istekler de yer alıyor.

Ermenistan Savaşı ve Rusya ile Yaşadığımız Jeopolitik Sorunlar

27 Eylül sabahı Ermenistan ordusunun Azerbaycan topraklarına, askeri ve sivil yerleşim yerlerine yoğun topçu ve havan bombardımanıyla başlayan savaş devam ediyor. Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın Başdanışmanı Vagarşak Arutrunyan, çatışmaların ilk gününde şu açıklamayı yapmıştı: “Karabağ krizi  nedeniyle uzun süreli bir savaşa hazırlanmalıyız. Neden mi? Zira bir kez daha söylüyorum, orada ana aktör Azerbaycan değil, Türkiye’dir. Ankara jeopolitik çıkarlarını gözetiyor. Savaşın süresi, askeri faaliyetlerin nasıl gelişeceğinden, uluslararası toplumun tepkilerine kadar birçok faktöre bağlı olacak.”

KKTC'deki Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız?

Kıbrıslı soydaşlarımız doğru bir tercih yaparak Sayın Ersin Tatar’ı seçtiler. ABD'nin, Avrupa Birliği’nin ve Rumların dışarıdan, milli kimliğini ve değerlerini kaybetmiş olan kozmopolit ve solcu kesimlerin içeriden yoğun çabalarına rağmen Mustafa Akıncı’nın seçilmemiş olması tarihi bir kırılmanın yaşanmasını önledi; bu sonuç basiretin, sağ duyunun, aklı selimin başarısıdır. Buna elbette sevineceğiz. Ancak yeni Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın ve Ankara’nın konuyu rehavete kapılmadan serinkanlılıkla masaya yatırıp her yönüyle dikkatle incelemeleri, objektif değerlendirmeler yapmaları gerekiyor.

Kıbrıs’lı Soydaşlarımız Tarihi Bir Karar Arifesinde

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçen hafta yapılan ve adaylardan hiçbirinin yeterli çoğunluğu sağlayamaması sebebiyle sonuçlanmayan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu, bu Pazar günü yapılacak. İlk turda UBP adayı Başbakan Ersin Tatar yüzde 32.4 oy almış, şimdiki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan üç puana yakın küçük bir farkla birinci olmuştu. 190 bin kadar kayıtlı seçmenin bulunduğu KKTC‘de seçime katılım yüzde 52 gibi düşük bir seviyede kalmış, halkın neredeyse yarısı sandığa gitmek yerine, sonbaharın bütün güzelliğiyle hüküm sürdüğü Ada’da mevsimin tadını çıkarmayı tercih etmişti.

Dağlık Karabağ Tarihi Bir Dönüm Noktası Olabilir

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesinin Sovyetler Birliği döneminde özerklik verilerek Azerbaycan'a bağlanmasını kabul etmek istemese de o günün şartlarında sesini çıkaramamıştı. Ancak 90’lı yılların başında Sovyet İmparatorluğu dağılırken harekete geçti.

Tefekkür Dünyamızdan Bir Yıldız Daha Kaydı

Ankara İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Onat, bu fani âlemdeki yolculuğunu ikmal ederek ebedi aleme intikal etti, Hakk’a yürüdü. O’nu  en son 6 Eylül’de Türk Ocakları Genel Başkan Yrd. Prof. Filiz Yavuz Avşar’ın oğlunun nikahında görüp selamlaşmıştık. Uzun yıllardır Türk Ocakları Hars Heyeti Üyesi olarak görev yapıyor, Ocak toplantılarında konuşuyor, zaman zaman Türk Yurdu’nda yazıyordu.

Korku Tüneli Gibi Bir Sonbahar ve Kışa Doğru

Batı karşısında siyasi ve askeri üstünlüğümüzü kaybetmeye başladığımız, bilim ve teknolojide, eğitimin kalitesinde dünyadaki gelişmelerin dışında kaldığımız dönemlerden beri kültürümüzün parçası haline gelen bir alışkanlığımız var; devlet hayatında, kamusal alanda yapılan icraatın, alınan kararın, atılan adımın yanlış olduğunun ortaya çıkması durumunda yetkililer sorumluluğu üstlenmek, başarısızlığı kabullenmek istemezler. Yanlışı yapanlar bir anda buharlaşıp kaybolduğundan kimse hesap vermez; olay “faili  meçhul” dosyası kategorisinde etkisini fiilen sürdürse de toplumun hafızasında gündemden düşer.