Kader çizgimizde yaşadığımız her şeyin sebebi bizden midir? Yoksa o çizgilere yaşam mı yön verir? Kötülükler, İyilikler, güzellikler nasıl tarif edilir?
Yunanistan'la komşuluk ilişkilerimiz çok iyi durumda. Hatta o kadar iyi ki; Yunanistan Ege'deki Türk Adalarını sorgusuz sualsiz işgal edip yerleşiyor, kiliseler inşa ediyor, askeri birlikler konuşlandırıyor buna karşılık ise bizim kılımız bile kımıldamıyor. İşte komşu dediğin bizim gibi olur.
Bizi inciten, bize kötülük yapan insanları, kendimizin fiziksel ve duygusal yönden sağlıklı olması için affetmeliyiz. Affetme alışkanlığını kazanmamız gerekir.
Bendeniz Medya Pazarında Defolu Türkçe başlığı altında 90’dan fazla yazı yazdım. Bunlarda, editör ve muhâbirler bir yana, anlı şanlı köşe muharrirlerinin bile çırak işi, acemi, defolu sözlere imzâ attığını; sonra da bunları halka sattığını îzâh etmiştim.
‘’Her kitap avuçlarımın içinde tuttuğum bir hayaldir’’ (İngiliz yazar, Nail Gaiman)
Günlük yaşamda iş ve işlemlerin toplumsal kurallara göre, medenice yürümesini gönülden arzu etmişimdir hep. Fakat bu dileğim, karşılaştığım nahoş durumlar yüzünden, çoğu zaman hayal kırıklığına dönmüştür ne yazık ki.
Rasim Cinisli ’nin de belirttiği gibi ‘ Hâtıra yazmak, netâmeli bir iştir …’
Hepimizin çok sevdiği bir şarkı vardır, hüzzam makamında. Güftesi Mehmet GÖKKAYA’ya, bestesi de ünlü bestekar ve sanatçımız Erol SAYAN’a ait.
Bu yazı aile yapısında meydana gelen bozulma ve çözülme konusunu tartışmaktadır. Bu çözülmenin arkasındaki sosyal, siyasal ve kültürel mekanizmaları gündeme taşımaktadır.
Şükretmek, bir kimseye minnet duymak, gönülden borçlu olmak, yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma ve gönül borcunu ödemektir.
Türkiye’nin, öncelikle İslam dini hakkında doğru bilgi sahibi olan insana ihtiyacı vardır.
Milletlerin hayatında bazı dönüm noktaları vardır. Bu noktalardan en önemlileri ise var olma mücadeleleri olarak ortaya çıkmaktadır. Milletin yok edilme ile yüz yüze geldiği anlarda yapmış olduğu mücadele ve bunların sonuçları, gelecek nesiller için ibret ve örneklerle doludur.
‘’ Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti’ni meydana getiren anlaşmalar bir ‘devlet’ meydana getirmiştir; bir ‘millet’ değil…’’ (Başpiskopos Makarios )
Her gün mutlaka yapmakta olduğum günlük yürüyüşlerimden birini yapıyordum. Kapalı yolda uzaktan bir ayakkabı boyacısı gördüm.
Türkiye’de fanatik Ermeni yalanlarını, oyunlarını ve hilebazlıklarını en iyi bilenlerden ve bildiklerini ‘ açık büfe ’ gibi internet sitelerinde ilgililerin istifâdesine sunan Şükrü Server Aya , tek neferi kendisi olan muzaffer bir ordunun komutanıdır.
Üzerinde yaşadığımız dünyanın, dünkü günde yaşadığımız dünya olmadığının bilinci ile baktığımızda, coğrafyamızdaki hareketliliğin (28 Temmuz 1914’te başlayan ve 11 Kasım 1918’de sona eren Avrupa merkezli I. Dünya Savaşı) sonrası dünyasına yakın bir görüntüyü ortaya koyduğunu görüyoruz.
Güzel, biçimindeki uyum ve ölçülerindeki dengeyle hayranlık uyandıran ve her yönüyle hoş olan demektir.
O; aramızdan ayrıldığı 1938’den bugüne, 79 yıl geçti. Her 10 Kasım geldiğinde, saat tam da dokuzu beş geçe birkaç dakikalığına da olsa yaşam adeta durur ülkemizde.
İnsanlar hayatının birçok yerinin gidişatını kendisi tayin edemez. İnişler - çıkışlar, güzellikler - çirkinlikler, başarılar - başarısızlıklar, sevgiler – sevgisizlikler vb. hepsi insanlar içindir.
Muhsin Ertuğrul’un kurduğu Darülbedayi, yeni ismiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları(1914) bir asrı çoktan geride bıraktı.