Gelecek, Gelecek. Az kaldı.

1-Oto tamir atölyeleri gelecekte var olmayacak. 2-Bir benzinli / dizel motorda 20.000 ayrı parça bulunur. Elektrikli motor da ise 20. Elektrikli araçlar ömür boyu garantili satılmakta ve sadece satıcılar tarafından tamir edilmektedir. Bir elektrik motorunun çıkarılması ve değiştirilmesi yalnızca 10 dakika sürer.

Seni Sevdim

Kuşu ölen çocuğun evine taziyeye gittiğinde... Anne ve yavru köpekler için koskoca ordunun yolunu değiştirdiğinde, merhametini sevdim, hayvanları sevdim...

Eşyalara Karşı Sevdiklerimiz

 Bir adam yeni aldığı arabasını parlatırken, 6 yaşındaki oğlu bir taş alır ve arabanın kaportasına çizgiler çizer. 

Huzur Evi...

Annesi öldükten sonra, biz karı koca çalışıyoruz seninle ilgilenemeyiz bahanesiyle seksen yaşındaki hasta babasını huzur evine yatıran oğlu çok seyrek de olsa onu ziyarete gidiyordu. Yaşlı adam oğlu dünyaya geldiğinde kırk yaşındaydı. Bundan önceki çocukları yaşamamış bu oğlunu da kurbanlar keserek büyütmüştü.

Kadın Cinayetleri Neden Bu Kadar Çoğaldı???

Eskiden bu kadar fazla kadın cinayetleri olmazdı.

Vefalı Olmak

Genç adam iyi bir terziymiş. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı varmış. Sabahlara kadar uğraşıp didinir ama pek az para kazanırmış. Çok soğuk bir kış gecesi dükkanı kapatırken elektrik sobasını açık unutmuş ve çıkan yangın onun felaketi olmuş.

Cumhuriyet Neden 29 Ekim’de İlan Edildi

Bugüne kadar ben de bilmiyordum sebebini. Cok anlamlı bir nedeni var. Cumhuriyetin ilanından 2 yıl sonra, yani Ekim 1925’de Fahrettin Altay Paşa Çankaya’da Atatürk’ün misafiridir. Zihnini hep meşgul eden bir soru vardır.

Hayalleri Olan İnsan Durdurulamaz. Hayalleri Olmayanlar da Başkalarının Hayalleri İçin Yaşarlar

Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.

Atam, Sen Ne Büyüksün...

(ATAMIN ibretlik anısı) "Atatürk, Dinlenmek İçin Gittiği İstanbul’daki Florya Köşkünden, Yanında Yalnızca Şoförü ile Küçükçekmece’ye doğru giderken Tarlasında Sabanla Çift Süren Bir Çiftçi Görür. Çiftçinin Sabanında Koşulu Olan Öküzün Yanında, Koşulu Bir de Merkep Vardır. Şoförüne;

Nere Gidersin

Karmaşık bir dünyadayız dik başına gidiyorlar Su misali kıvrılarak akıp da nere gidersin Sorumluluklar nerede hemencik pes ediyorlar Arakan’da bekleyen var bakıp da nere gidersin

Profesörden Öğrencilerine Hayat Dersi

Üniversite mezunu sınıf arkadaşları yıllar sonra buluşurlar ve  profesörlerini ziyarete giderler. Profesörün evinde koyu bir sohbet başlar.. Kimi işinden memnun değildir, kimi kocasından.. Kimi kaç yıldır o arabayı istemektedir, bir diğerinin kayınpederi hastadır,  "yoruluyorum.", " mutsuzum..", "İşimi değiştirmek istiyorum...", "Ev  yetmiyor, bu araba eskidi." , " Teknem olsa.." "Bu şehri sevmiyorum", "Çocuklar okula başlayacak, o kolej mi, bu kolej mi?"

Hz. Süleyman’ın Adaleti

Bir gün yaralı bir kuş Hz. Süleyman Aleyhisselâm’a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hz. Süleyman, (a.s) dervişi hemen huzuruna çağırtır.

Hz. Ömer’in Adaleti

“Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Şam Valisi olan ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in arkadaşlarından olan Sad b. Ebi Vakkas (r.a.) Şam’daki bir camiyi genişletmek ister. Bu nedenle de caminin civarındaki arsaları kamulaştırır. Herkes arsasının bedelini alır ve isteyerek arsasını camiye devreder. Ancak Şam’da yaşayan bir Yahudi, camiye bitişik olan arsasını satmak istemez. Vali arsasının değerini fazlasıyla verse de Yahudi vatandaş arsasının kamulaştırılmasına rıza göstermez. Bunun üzerine vali arsaya el koyar ve bedelini adama gönderir.

Dünyanın Başpehlivanı Deliormanlı “Koca Yusuf”

Koca Yusuf, bugün Bulgaɾistan sınıɾlaɾında yeɾ alan Şumnu Kasabası'nın Kaɾalaɾ Köyü'nde dünyaya geldi. Doğum taɾihi tam olaɾak bilinmese de İsveç güɾeş taɾihçisi William Basteɾ'a göɾe 1857 yılında doğmuştuɾ. Babasının adı İsmail'diɾ. Babası ve dedesi Yusuf'un ilk güɾeş ustalaɾı oldu. Çocukluğu, milliyetçilik haɾeketleɾi nedeniyle Bulgaɾlaɾın Tüɾk köyleɾini bastığı biɾ oɾtamda geçti.

Kavala’lı Çolak Mümin (Molla - İmam)

Hiç yenilgi yüzü görmeyen Çolak Mümin, 1873 yılında Kavala’nın Zigos köyünde doğdu. Babası ve dedesi de o devrin çok ünlü pehlivanlarındandı. Dokuz kardeşin en küçüğü olan Çolak Mümin, II. Abdülhamit Han’ın padişahlığının ilk yıllarında pehlivanlığa başlamıştı. Babası Mümin’i esasında İstanbul’a medrese eğitimine göndermişti. Ama Mümin pehlivan hem medrese eğitiminde, hem de pehlivanlıkta oldukça yüksek bir başarı elde etmiştir.

Başımıza Gelen Zorluklar ve Musibetleri Nasıl Okuyoruz?

- Geçmişteki bir tembelliğimizin sonucu mu? - Gereksiz biriktirdiğimiz işlerin sonucu mu?

Yaklaşık 2 Yıl Önce Evlenmiş Bir Adamın Evlilik Sürecinde Yaşadıkları ve Bekârlara Tavsiyeleri…

Yaşım 30’a yaklaşınca ailem ve akrabalarım “Daha ne zaman evleneceksin” baskılarını arttırdılar. Sürekli olarak bir tanıdık kız tavsiyeleri vardı. Sonunda yakın bir arkadaşımın tavsiyesiyle, biriyle görüşmeye karar verdim. Bir akşam arkadaşım, benimle görüştürmek istediği hanımefendi hep birlikte dışarıda çıktık. Sakin efendi bir kızdı. Kafalarımız ilk dakikadan itibaren uyuştu. Sonrasında 6 ay kadar birbirimizi tanıma fırsatı bulduk.

Etli mi, Etsiz mi?

Vejeteryanları biliyorduk, et yemeyip sebze ağırlıklı beslenen insanlardı. Ama bunlar hiç olmazsa diğer hayvansal ürünlerden olan; süt, yumurta, peynir ve yoğurt yiyorlardı bildiğim kadarıyla. Şimdi bir de “vegan” türü beslenen ve kendilerini vegan diye adlandıran insanlar çıkmış. Bunlar ne et, ne de et ürünü yiyorlar.

O Dedecik Kim Baba?

Otuz beş yaşlarında üniversite mezunu bir devlet memuru olan Tamer bey, Pazar günü evinde çok canı sıkılmıştı. “Hanım hadi parka gezmeye gidelim dedi.” Eşi Necla hanım da memur olduğu için işler pazara birikmişti. “Hayatım benim yarım kalan işlerimi bitirmem lazım, sen çocuklarımızla parka gider misin. Hem onlar da temiz hava alarak hareket etmiş olurlar.”

Kaliteli Yaşamda Risk Analizi

Risk, en kapsamlı tanımı ile, hayatımızda kontrolümüzde olan ve olmayan, irili ufaklı tehlikelerle karşılaşmamızdır. Riski en basitinden, en tehlikelisine kadar kategorize edebiliriz. Alınan önlemler her yönüyle yeterli ise, kişi ne yaptığını biliyorsa, en tehlikeli risklerden kurtulma şansı yüksek iken, koruyucu tedbirlerin, alınan önlemlerin ve aklın rasyonel kullanılmaması sonucu, insan küçücük bir riskten ölümle çıkabilir.