Sanal Röportaj – 14 (Son)

 ‘Neden’ kelimesi, ‘ Sebep ’ kelimesinin yerine kullanılmak isteniyor. ‘ Ne ’ köküne eklenen ‘ den ’, kelime yapma eki değil, çekim ekidir. ‘ Neden ’ kelimesi Türkçede ‘ soru zarfı ’dır. Dilimizde, çekim eki ile soru zarfı yapılamaz. ‘ Neden ’ kelimesi ancak, ‘ ne sebeple ’ mânâsında kullanılabilir. ‘ Sebebi nedir ?’ denilir de, ‘ nedeni nedir ’ denildiğinde dilin zevki, güzelliği, estetiği kayboluyor.

Hatırlayan da Güzeldir

Toplumda, barışın ve huzurun sağlanabilmesi, insanlar arasındaki sevgi, saygı, hoşgörü, vefa, paylaşma, dayanışma gibi değerlerin yaşanması ve sahiplenilmesiyle mümkündür.

Amasra’daki Maden Ocağında Yaşanan Facianın Düşündürdükleri

Geçen ay Amasra’da yaşanan grizu patlamasında, yerin 320 metre derinliğindeki maden ocağında ekmek parası kazanabilmek için canlarını ortaya koyarak çalışan 41 işçimizin hayatını yitirdiği, beşinin yoğun bakımda tedavilerinin sürdüğü facianın üzerinden bir ay kadar bir zaman geçti.

Kare Dünyanın Kuruluşlarında Giderler Paylaşılarak Azaltılır

Küre dünyanın kare dünyaya dönüşmesiyle, ekonomik yapı ve kültürel doku, kabuk değiştirmiştir. Kuruluşlar ürünlerini, hizmetlerini ve bilgilerini sattıkları insanlara, bir alıcı gözüyle değil, bir abone gözüyle görmeye başlamışlardır. Kuruluşlarla alıcılar arasındaki iletişim ve etkileşim, yeni boyutlar kazanmıştır. Satıcılarla alıcılar arasındaki ilişkilerde, süreklilik sağlıklı büyümenin ve gelirleri artırmanın, en önemli ve değerli kaynağı olmuştur.

Cumhuriyete Giden Yol İhanet Taşlarıyla Döşenmişti

“İşte dostumuz! Amerika’nın ihaneti: “WİLSON PRENSİPLERİ” ve General Harbord Baskını

Dilovası’nın Doğuşu ve Sanayiciler Vakfı

Vefa İstanbul’da bozası ile ünlü bir semtin adı değil, Vefa bizi biz yapan değer insan olmanın onuru ve şerefidir, Vefa unutmamak ve hatırlamaktır Ahde vefa insan olmanın ön şartıdır, İzmit’te çok güzel anlamlı ve önemli bir vefa toplantısına davet edildim.

Baş Örtüsü ve Demokrasimiz

Konunun bugünlerde yeniden siyasetçilerimizce gündeme getirilmesi 1998 de yazdığım şu yazımı hatırlattı. Çözülmüş olmasına rağmen kanuni düzenlemelerle hepten sorun olmaktan çıkacak olan bu konu demokrasinin halkın isteklerinin yerine getirilmesi yönüyle ne kadar etkili olduğunu da göstermektedir.

Altay - Kazak Türklerinin Büyük Mücâhidi - Osman Batur

Türk Dünyası'nda öyle kelimeler vardır ki sayfalar ve ciltler hacmi ile anlatılacak kavramları çağrıştırır. Sürgün denilince Kırım Türkleri ve Kafkas Halkları akla gelir Katliam ve soykırım kelimeleri Kerkük Türklerini hatırlatır. İşkence kelimesi ise Çinlileri ve Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistanlıları...

Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Sosyal ve Siyasal Bir Olgudur

Cumhuriyet bir yönetim biçimidir, rejimdir. Egemenlik hakkının belli bir kişiye ait olduğu  monarşi ve oligarşi kavramlarının karşıtıdır; hükûmet veya devlet başkanı halk tarafından belli bir süre için seçilir. En kısa ifadeyle cumhuriyet ülkenin “kim tarafından yönetileceğini, demokrasi “nasıl” yönetileceğini belirler.

Hoş Oğlan

Masallar ülkesindeki köylerden birinde hoş oğlanla annesi yaşarlarmış. Fakir insanlarmış bir inekleri birkaç da tavukları varmış. Yumurta ve süt satarlar bununla da anca karınlarını doyururlarmış. Birgün evde ekmek yapmaya karar veren anne bir de bakmış ki tuz kalmamış. Hemen hoş oğlana seslenmiş:

Kısa Bir Özet Olarak — Dünden Bu Güne Türkiye Ekonomisi

Türkiye’de 1991 seçimlerinden sonra başlayan “koalisyonlar dönemi” ve buna bağlı olan siyasi istikrarsızlık, ekonomik sorunlar 2002 genel seçimlerine kadar devam etti.  Ekonomimizde 1994 ve 2001 yıllarında iki büyük kriz yaşandı.   Merkez sağın iki büyük partisi ANAP ve DYP’de önce Turgut Özal’ın ve onun vefatının ardından Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı olmalarından sonra onların yerlerine geçen Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller yetersiz kaldılar; bu iki partinin giderek erimelerinden yararlanan Necmettin Erbakan’ın liderliğini yaptığı Refah Partisi öne çıktı.  

Üreten Eller Distopyaları Ütopyalara Dönüştürürler

Dünyada insanların önemli bir kesimini, yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yoksulluğun giderilmesi bütün ülkelerin el ele vererek, çözmek zorunda oldukları sorunların başında yer alıyor. Toplumlarda insanlar, tüketimi artıran harcamalardan kaçınmada, savurganlığı önlemede, kilit bir işlev yüklenirler. Bu yüzden bütün ülkeler, toplumun bütün kesimlerinden hem üreticiler, hem tüketiciler olarak, üretimi artırmaları ve ekonomiye katkıda bulunmaları isterler.

5 N ile Geçer Zaman

Doğum ne zaman? diye sorulur bebek dünyaya gelmeden. Doğduktan sonra çoğalan "N" lerle büyümeye devam ederiz. Hepimizin sorular karşısında çaresiz kaldığı zamanlar olmuştur. Acaba insan her soruya olumlu cevap verdiği zaman mutlu mu? Yaşadığımız süre içinde her şey bizi çalışmaya yönlendiriyor.

Herkes Değerlidir

Uzun yıllar “ üstün zekâlı” denildiğinde; IQ testinde yüksek puan alan, “mantıksal-matematiksel zekâ” sı yüksek bireyler akla geldi hep.

Tatarların Aslı Moğol mu?

Tatar Moğol ilişkileri hakkındaki bilgilerin yanlış olduğu, antropoloji uzmanlarının incelemeleri sonunda anlaşılmıştır. Moğollar, Türklerden tamamen ayrı bir ırktır. Ancak Türkleşen Moğollar ile Moğollaşan Türkler den söz edilebilir. Tatarların, Türkleşen Moğollar olduğu görüşü de doğru değildir

Dr. Salih Selman Anlatıyor...

23 yaşlarında.. Ayakları doğuştan tutmamış değneklerle yürüyen bir genc geldi.. Kıl dönmesinden arka tarafı iltihap dolmuş... Yarasına iğne yaptım bir taraftan temizliyorum... Bir taraftan da gence manevi birşeyler vermek ve tebliğ yapmak istedim.. 

Halim ile Selim

Mutluluk ormanından çok uzaklarda bir balıkçı köyü varmış. Bu köyde yaşayanların arasında iki balıkçı kardeş varmış. Abi balıkçı olan Halim evli barklı zengin çocukları olan biriymiş. Kardeş Selim de evliymiş ama Allah onlara çocuk vermemiş. Karı koca çok iyi kalpliler imiş fakir oldukları halde herkese yardım ederlermiş. Kazançları azmış ama gönülleri zenginmiş.

Çağdaşlaşma

Muasırlaşma olarak Türkçe karşılığı bulunan çağdaşlaşma, üzerinde farklı değerlendirme ve yorumlar yapılan kavramlardan biridir. Özellikle bazı dönemlerde Laiklik, çağdaşlık, irtica, dindarlık ve milliyetçilik gibi kavramlar ilmi bir görüşle değil de siyasi ve ideolojik bir açıdan değerlendirmeye alınmakta ve üzerinde farklı spekülasyonlar yapılmaktadır. Bu spekülasyonlar bazen çok ciddi sıkıntılara ve toplumsal ayrımcılığa da sebep olmaktadır.

Gençliğimize’de Avrupa Talip

Hızla yaşlanan nüfusunu gençleştirebilmek için, yıllardır bütün yolları deneyen Avrupa, bu konuda kendi bünyesinde henüz bir çözüm bulabilmiş değil.

Kıbrıs’ta Unutulan Kahramanlar…

(Onlar tarih yazdı, tarih sayfaları da onları. Ama gün geldi hatırlanmaz oldular, unutuldular! ) Hiç şüphesiz Kıbrıs adası bize atalarımızdan yadigâr vatan toprağımızdır. Hala milli davamız, dış ilişkilerimizde çözüm bekleyen en önemli meselelerimizin başında gelenidir.