Zaman Asla Unutmaz…

‘’10’ların İzleriyle Türkiye’’ isimli kitabımı; insanı mükemmel bir görüş açısı ile anlatan, bilginler bilgini ve tasavvuf âlimi, Büyük Mevlana’nın o güzel gönül sesini yansıtan: ‘’Eğer bir gün, büyük bir derdin olursa; benim büyük bir derdim var deme! Derdine dönüp, benim büyük bir Rabbim var de…’’ cümlesi ve divan şairimiz Baki’nin, her faninin bu yalan dünyaya veda ettikten sonra nasıl anlatılacağını tanımlayan o güzel seslenişi ile bitirmiştim:  

Sevgi

O kadar çok çeşidi ve anlamı var ki! Adeta anlamı da çeşidine göre değişiyor. Sevgi duygu mudur his midir? Herkesin anlayış, yaşayış ve başkasına aksettirilmesi de kendine göre çeşitlilik gösterir. Bu kavramı cahil insanın anlayıp da anlayışı farklıdır. İlim irfan sahibi olan birinin aktarışı daha farklı olacaktır. Bir ilahiyatçının ya da bir filozofun anlatışı da kendi için de farklı hissedilir. Ben normal bir insanım sadece kendimce düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Prof. Dr. Turan Yazgan

Ebedî âleme intikalinin 10. yılında hasretle andığımız Turan Yazgan gerek bilgi hazinesi, gerek insan sevgisi ile dolu yüreği, çalışkanlığı, tevâzu âbidesi şahsiyeti ile emsaline az rastlanan kâmil insandı. İkokulu Eğirdir’de okudu. Ortaokula Ankara’nın Cebeci semtinde, amcaoğlunun yanında başladı, İstanbul’da Vefa Lisesi’nde bitirdi. 1955 yılında Kastamonu Lisesi’nden, 1959 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu.

Dünya Dönüyor Biz Neresindeyiz?

Toplumu siyasi tartışmaların odağına koyarak yapıyorlar siyasilerimiz münakaşalarını. Öncelik mevcut gücü, makamı, imkânı, unvanı, fırsatı muhafaza etmek, sahiplenmek ve otoriteye zarar getirmemek. Ayrıca lider deyince de otoriter anlayış hep öne çıkıyor, liderin söyledikleri adeta yanlış da olsa kutsanıyor. Kavgasız, sataşmasız, müzakeresiz günümüz geçmiyor. Oysa “nerede kalmıştık?”

Dostları Pazarlarda Alıcı Olmaya Değil Satıcı Olmaya Özendirmek

İnsanlar ekonomi ve kültür alanındaki kitapları okurken, kuru bilgilerle doldurulmuş olanları değil, şiir dizeleriyle, özlü sözlerle, kısa fıkralarla zenginleştirilmişleri, daha çok severler.

Eğitim Öğretimin Sorunları

Ülkemizdeki Eğitim öğretim, yıllardır bir türlü istenen seviyeye gelemedi. Bunun elbette birçok sebebi var. Fakat eğitim, öyle önemli ve vazgeçilmez bir olgudur ki, mazeret kabul etmez. Eğitim, çağdaş ve bilimsel gerçekler ışığında, toplumu geleceğe sağlıklı ve güvenli bir biçimde taşımak zorundadır. Bu gerçek asla göz ardı edilmemelidir.

Çeşitli Yönleriyle Son Bölücü-Etnikçi PKK /YPG Terörü

Türkiye’nin neredeyse elli yıldır en ağır sorunu olan, PKK üzerinden yürütülen terör eylemleri bazı dönemlerde azalmaya yüz tutsa da her zaman gündemde kaldı. Siyasal iktidarların uygun politikalar inşa etmekte yetersiz kalmalarının yanı sıra coğrafi konumumuz da bunda rol oynadı. Belki daha da önemlisi küresel ve bazı bölgesel güçlerin taşeron olarak yararlanmak amacıyla bu örgüte destek sağlamalarıdır.

Her İnsan Huzur Verir

İç huzurunu bulan kimsenin yanında çok kişi de huzur bulur. Huzur; hazır olma, şimdi ve burada olma, rahat olma anlamına geliyor.  Bitmek tükenmek bilmeyen bir tüketim toplumunda yaşadığımız şu günlerde iç huzuru bulmak çok önemlidir. İç huzuru korumak insanların ortak bir amacıdır. 

Karlı Soğuk Bir Kış Günü

Kendimce doğru olduğuna inandığım kararı verdim. Evdeyim dışarıda soğuk ve buz var. Benimse dışarı çıkıp yeni bir macera yaşamaya hiç niyetim yok. Yardımcım bugün dışarıda. Eşim de soğuk havaya aldırmadan şu anda karlı ve kar yağışı olan yazlığımıza gitti. Ezo'yu alıp ava çıkacakmış. Gidene güle güle.

Batı’nın Bize Karşı Bakışı Dünden Bu Güne Değişmedi

Arşivlerimi elden geçirirken 3 Mart 1994 tarihli Sabah Gazetesi’nden Hıncal Uluç’un sütunundan kesip sakladığım (Satış!) başlıklı önemli ve çok düşündürücü bir bilgi notunu tekrar okudum. Aynen şunlar yazıyor:

Tebessüm!

Babasının elinden tuttuğu küçük kız çocuğu, yolda yürürken hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hal içinde, yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı.

Kendinden Büyük Bir Şeye Adanmış Olmak

Kendinden büyük bir şeye adanmış olmak gücün kaynağıdır. Kendinden büyük bir şeye adanmış olmanın yarattığı güç, zor kullanma gereksiniminin yerini alır. Dahası, başkalarını etkilemek ve onları geliştirmek için gerekli dingin tutkunun ve zor zamanlarda dayanıklılığın kaynağıdır.

Her Yıl Seni Yeniden Keşfediyoruz

Aziz Atatürk fani varlığının aramızdan ayrılışının üzerinden 84 yıl geçti. Her yıl seni yeniden keşfediyoruz. 

Mahir Ünal'a Açık Mektup

Sn. Ünal; 24 Ekim tarihindeki sabah haberlerinde verilen Maraş'daki "Harf Devrimi ve K ültürümüz" konusundaki konuşmanızı şaşkınlıkla öğrendim.Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz , Osmanlı Devleti' mizin çö k ü ş ü nden sonra   kurulmuştur.

Kıbrıs Konusu Ne Oldu?

Bir dönem Kıbrıs’ta çözüm süreci ile yatıp kalktığımız, her yeni güne Kıbrıs haberleri ile başladığımız Kıbrıs konusuna ne oldu?

Teknoloji ve Ben

Teknoloji ürünleri insanlara kolaylık sağlamak ve zaman kazandırmak amaçlıdır. Belirli yaş gurubu için bu yenilikleri takip etmek, kabul etmek ve uygulamak hayli zordur. Genelleme yapmıyorum bu kişinin kendini zamana uydurabilmesi ile ilgili olabilir diye düşünüyorum. Bu aynı zamanda merak, istek ve gayret gerektirir.

Neyi Çok, Neyi Az Öğrenmeliyiz? Neyi Hiç Öğrenmemeliyiz?

Önce kolaydan başlayalım: Mesleğimiz ve branşımızla ilgili her bilgiyi; en ince ayrıntılarına kadar, kendimizi ve mesleğimizi geliştirerek, sürekli öğrenerek, daha ileri götürmeliyiz.  İkinci sıradaki öğrenmemiz gerekenlere bakalım:

Öğretmenler, Kariyer Basamaklarına Sınavla Değil, Kıdemine Göre Yükseltilmeli

4 Şubat 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu ile eğitim ve öğretim hizmetlerini yürütmekle görevli öğretmenlerin atamaları ve mesleki gelişimleri ile kariyer basamaklarında ilerlemelerini düzenlemek amaçlanmıştır. Aslında bu tip yeni düzenlemeler, kanunun kabulünden sonra mesleğe intisap edenlere uygulanması gerekir.

Sanal Röportaj – 14 (Son)

 ‘Neden’ kelimesi, ‘ Sebep ’ kelimesinin yerine kullanılmak isteniyor. ‘ Ne ’ köküne eklenen ‘ den ’, kelime yapma eki değil, çekim ekidir. ‘ Neden ’ kelimesi Türkçede ‘ soru zarfı ’dır. Dilimizde, çekim eki ile soru zarfı yapılamaz. ‘ Neden ’ kelimesi ancak, ‘ ne sebeple ’ mânâsında kullanılabilir. ‘ Sebebi nedir ?’ denilir de, ‘ nedeni nedir ’ denildiğinde dilin zevki, güzelliği, estetiği kayboluyor.

Hatırlayan da Güzeldir

Toplumda, barışın ve huzurun sağlanabilmesi, insanlar arasındaki sevgi, saygı, hoşgörü, vefa, paylaşma, dayanışma gibi değerlerin yaşanması ve sahiplenilmesiyle mümkündür.