27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi

27 Mayıs 1960 darbesi, Cumhuriyet târihimizin en çok tartışılan olaylarından biridir. Hareketi; demokrasinin yeniden doğuşu, rejimin kurtuluşu olarak değerlendirenler olduğu gibi, millî irâdeye silâh çekildiğini ileri sürerek mahkûm edenler de oldu.  27 Mayıs hareketi ile, Adnan Menderes’in diktatörlüğünü ilân etme eylemine engel olunduğu iddiası; hareketi haklı gösterme propagandasının şişirdiği balondur. Çünkü Menderes, erken seçim kararını bir yıl önceden almıştı.

Bizim Çocuklar Fransa’nın Zirvesinde…

Pazar akşamı bütün Türkiye oturduk milli maç izler gibi Angers- Lille maçını izledik. Lille takımının kadrosunda dört Türk futbolcu yer alıyor. Üç futbolcu ilk 11’de direk oynuyor. Burak Yılmaz, Zeki Çelik ve Yusuf Yazıcı Lille takımının şampiyonluğunda büyük pay sahibi oldular. Mustafa Kapı ise Lille takımın kadrosunda gelecek vaad eden genç bir futbolcu olarak ilk sezonunda Fransa ligi şampiyonluğu yaşadı.

Şerafettin Özdil Hakk’a Yürüdü

Şerafettin Özdil bu alemdeki yolculuğunu tamamlayarak Dar-ı Beka’ya irtihal eyledi. Onu en fazla 12 Eylül darbesi üzerine açılan 587 sanıklı MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası sanıkları ve yakınları tanırlar. Darbeden hemen önce Avukat Şerafettin Yılmaz’ın bürosunda stajını tamamlamış, avukatlık ruhsatını almıştı. Evren ve cuntasının amacı MHP’ni siyasetten silmek, başta Genel Başkan Alparslan Türkeş olmak üzere tüm yöneticilerini en ağır şekilde cezalandırmak, Türk milliyetçiliği fikrini suçlayarak kamu vicdanında dirilmemek üzere mahkûm etmekti.

Heyecan Bitmedi, Futbol Şöleni Yeni Başlıyor…

42 haftalık zorlu lig maratonu ve Türkiye Kupası heyecanı sona erdi. Her iki kupada da Beşiktaş mutlu sona ulaşırken, Siyah beyazlılar 1989-90 ve 2008-2009 sezonlarından sonra üçüncü kez çifte kupayı müzesine götürmeyi başardı. Süper lig ve kupa sona erdi, pandemiden dolayı ertelenen Euro 2020 başlıyor. 11 Haziran’da başlayacak Avrupa Futbol Şampiyonası ile birlikte futbolseverler yazın futbola doyacak.

İki Adalet Vardır; Padişahın Adaleti, Allah’ın Adaleti…

Sultan Abdülhamit dönemi, Namık Kemal tutuklanmıştır. Yargılanması “Mahkeme-i İstinaf Ceza Dairesi”nde, tutukluluğundan iki ay beş gün sonra yapılır.

Barış ve Vizyon

Şu sözlerle gözler önüne serilen vizyon Büyük önder Atatürk'e aittir.

Sultanahmet Mitingi

23 Mayıs 1919 Cuma günü Sultanahmet Meydanı’nda, 100.000 kişinin katıldığı, İzmir’in işgalini protesto mitingi düzenlendi. Toplantının organizatörü Türk Ocağı idi. Millî bir maksatla düzenlenen ilk ve en büyük toplantıdır. Toplantıya; Mehmet Emin (Yurdakul), Hâlide Edip (Adıvar) ve Süleyman Sırrı gibi kişiler konuşmalar yaptılar.

Havada Çay Kokusu Var…

Havada çay kokusu var, taze çay kokusu, Doğu Karadeniz’den tüm yurda yayıldı. Çay hasadı sezonu açıldı, çaylıklar şenlendi. Dünya çay üretiminde beşinci, kişi başı çay tüketiminde birinci sırada yer alan Türkiye’de, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Trabzon, Artvin, Giresun ve Ordu illerinde yaklaşık 800 bin dekar alanda yaklaşık 210 bin üretici ile yapılan ve yaklaşık 1.5 milyon kişiyi ilgilendiren çay tarımı, bugün hâlâ bölge için önemli bir tarımsal faaliyet olma gerçeğini koruyor.

Kur’ân Nedir?

Türk milletinin manevi-ruhi güç-kuvvet kaynakları pek çoktur. Yüzyıllar boyu nesilden nesile devam eden milli mefkure (ülkü-ideâl)lerimiz, bu manevî kuvvet kaynaklarımızın başta gelenlerindendir. Öyle ki, bu mefkurelerden aldığı manevi güç ve kuvvet sâyesinde nesiller, hem kendisinde ayakta kalabilme kudretini hissetmiş, hem de yeni yeni hamleler yapabilmiştir.

Hedefinden Cayanların Kaybetmesi Garantidir

En basit şekliyle, "emeksiz yemek yok" söylemini hepimiz çok iyi biliriz. Çalışmanın ne kadar değerli ve gerekli olduğunu Ulu önderimiz ATATÜRK, "Tek bir şeye ihtiyacımız var: Çalışmak, çalışmak, çalışmak" diyerek, emek ve gayretin önemini beynimize çakmıştır.  

Emine Işınsu’yu Anlamak

Emine Işınsu Türk romancılığının en önemli yazarlarından biridir. Tanınmamışlığının iki nedeni vardır; birincisi hayata tamamen ideolojik bakan, 12 Eylül öncesi kültür dünyamızdan kaynaklanan düşmanlıktır. Çünkü Emine Işınsu Türk milliyetçisi bir gelenekten gelmektedir. Çok büyük bir fedakarlık yaparak, inandığı davayı ihya etmek için hayatını ortaya koymuş, popülariteyi ön planda tutmamıştır.

Şehrin Modern Yüzü ‘VAKIF APARTMANLARI’ndan Kimler Geldi Kimler Geçti…

‘Karşı Apartman’ dediğimiz ‘Vakıf Apartmanı’ bağımsız tek bir bloktan oluşmaktaydı. Dört dairesi ve altta bir adet görevli dairesi olan bu apartmanın Cumhuriyet Caddesi’ne ve arka tarafta Yukarı Mumcu Camii’ne bakan çok güzel balkonları vardı. Apartman, iki bahçe arasındaydı. Biz, bu bahçelerin büyüğüne ‘Karşı Bahçe’ derdik ve yaz, kış bütün oyunlarımızı burada oynardık.

19 Mayıs 1919

Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919 târihinde, ‘ Ordu Müfettişi ’ sıfatı ve 47 kişiden oluşan heyet ile Samsun’a gitti.  Bu târih, Kurtuluş Savaşı’mızın başlangıcı olarak kabul edilir. 19 Mayıs günü ilk defa, 1926 yılında Samsun’da ‘ Gazi Günü ’ adı ile kutlandı. 24 Mayıs 1935’de ‘ Atatürk Günü’ olarak ilân edildi. 19 Mayıs 1938’de ‘ Gençlik ve Spor Bayramı ’ adını aldı. 1981 yılında bu isim, ‘ Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ’ olarak değiştirildi.

19 Mayıs 1919, Kurtuluş’un ve Cumhuriyet’in İlk Adımıdır

Şanlı Türk tarihi sayısız zaferle doludur. 19 Mayıs 1919’un ise tarihimizde özel bir yeri ve önemi vardır.  19 Mayıs 1919, Türk milletinin, millî önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde önce Milli Mücadele’yi kazanarak Kurtuluş’a, sonra Türkiye Cumhuriyeti devletini kurarak bağımsızlığa ve daha sonra da toplumun her alanında yapılan devrimlerle çağdaş hayata uzanan zaferler ve başarılarla dolu uzun, meşakkatli ve kutlu yolun başlangıcı, ilk adımıdır.

Gazi Mustafa Kemal Paşanın Anlatımıyla 19 Mayıs 1919

Milletler yaşadığı topraklarda öylesine önemli olaylar, dönemlerle karşı karşıya kalırlar ki! Bu dönemler; onların geleceklerini şekillendiren, yaşamlarına şekil veren değer yargılarını da test eder.    Türk Milleti binlerce yıllık tarihi boyunca pek çok önemli olaylarla, dönemlerle karşı karşıya kalmış ama daima doğup büyüdükleri topraklara, atalarımızdan devir alınan emanetlere, vatan, bayrak, inanç, gelenek, görenek, dil birlikteliği, ülkü beraberliği gibi değerlere sahip çıkmış; özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız için nesiller boyunca binlerce vatan evladımız bu uğurda hayatlarını seve, seve feda etmiş ama tarihin hiçbir döneminde düşmanına diz çökmemiştir.

Güzel İnsanların Hem Düşünceleri Hem Eylemleri Hem Dostları Hem Düşmanları Güzel Olur

İnsanlık tarihinde yüzyılların içinde oluşan sınırsız zenginliklerin, düşünce ve eylem hazinelerini, toplumun bütün kesimleriyle paylaşmak için, Necip Fazıl gibi güzel insanlar, edebiyatın her alanında, kalıcı izler bırakan güzel eserler  vermişlerdir. Onlar gerçeğin edebiyatının güzel, güzelin edebiyatını  gerçek olduğunu, düşünceleriyle ve eylemleriyle bütün dünyaya göstermişlerdir. Ve gerçeğin edebiyatını aramışlar, gerçek edebiyatın mimarı olmuşlar.

Yağmur ve Kudüs

Hacca gitme yasağının kaldırılmasından sonra Hacca giden ve Kudüs’e uğrayan  Gönenli Mehmet Efendi’nin bir hatırası okuyanları duygulandırıyor.

İnsanlık Doğu Türkistan ve Filistin’de Kendi Değerlerine Karşı Sınav Veriyor

Bir yandan küresel salgının bir buçuk yıldır sürüp gelen çok yönlü baskısı ve tehdidi, diğer yandan 30 milyondan fazla Doğu Türkistan Türkü’ne ve üç milyondan fazla Filistinliye uygulanan insanlık dışı uygulamaların etkisiyle yaşama sevinci duyamaz hale geldik; bu karamsar ortamda hüzünlü bir ramazan, buruk bir bayram yaşadık. Bu ortamın yakın zamanda değişmesi beklenmiyor. Çünkü ne Çin ne de İsrail hedef aldıkları toplumların haklarını ve hukukunu tanımak, millî ve dini kimliklerine saygı duymak, millî ve dini kimlikleriyle yaşamalarına izin vermemekte kararlı görünüyorlar.

Seni Göremiyorum, Kendine Ait Hiçbir İz Bırakmadın mı?

Gerçek seni devamlı saklıyorsun, maskeliyorsun. Kendinden utanıyorsun. Reklamlar seni kandırıyor. Ağzının, koltuk altlarının, ayaklarının, ellerinin, derinin kokusundan utanman gerektiğini söylüyor. Bu uluslararası şirket reklamları “Ürünümüzü al, kokulardan kurtul” diyor. Kendini sevmen için kozmetik kokular alman gerektiğini, yoksa sosyal ortamlara giremeyeceğini her gün kulağına haykırıyor. Her organına uygun bir koku al. “Senin bütün organların, bütün parçaların bozuktur, çirkindir, bizim ürünlerle güzelleş!” diyor çok uluslu reklamlar.

Anne Olma Sanatı - 1

“Anne elinden tüm dünyaya tutunur insan, o eli bir bıraksa bir ömür yutkunur insan. “ Hani derler ya lideri şartlar mı ortaya çıkarır. Yoksa lider mi doğulur? Annelik de böyle bir şey. Her kadın anne olarak dünyaya gelir. Fakat sosyal çevre eğitim bu kavramı estetik hale getirir. Daha bir doyulmaz olur anne duygusu.