Yaşar RAVANOĞLU AKDAŞ

Kahraman Terzi – 1

Haydi   şimdi masal zamanı. Masallar diyarında mutluluk köylerinin birindeyiz. Bu köy zaten mutluluk köyü hiçbir sorun yok derken her yere girip çıkarlar. Kapısını açık buldukları bir terzi dükkanın derken havaların ısınmasıyla sinek salgını başladı. Bu sinekler mâa da dalmayı ihmal etmezler.

Sinekler içeri girer girmez sağa sola konmaya başlayınca temiz terzi çok rahatsız olur. Dükkanını kapatarak sineklerle savaşa karar verir. Tesadüf bu ya bir vuruşta yedi sineği birden öldürür. O kadar keyiflenir ki kalan sinekleri affeder. Kapıyı açarak:

-Hadi uçun sizi affediyorum, yoksa sizi de yok ederim. der.

Kalan sinekler korkudan hemen dışarı uçarlar. Dükkanının kapısını sıkı sıkı kapatan terzi kendisine bir kuşak hazırlar. Üzerine de 'bir vuruşta yedisini' yazdırır. Bu işin o kadar havasına girer ki kapıdaki temiz terzi yazısını 'kahraman terzi' olarak değiştirir. Bu hareketiyle şöhret olur. Çok para kazanır ve zengin olur. Dükkanını kapatır atına atlar ve köyden ayrılır. Az gider uz gider, gider gider bir de dönüp arkasına bakar ki bir arpa boyu yol gitmiş. Kahraman terzi ormanlar geçer dağlar aşar bir sabah uyandığı zaman kendini bir ülkenin sınırlarında bulur. Çok yorgun olan terzi içeri girip banyo yapıp geri dönmek için kralın idare ettiği bu ülkeyi gezmek ister. Kapıdaki güvenlik askerleri sorular sormaya başlarlar. O akşam muhafızların müdürü krala günlük raporu vermektedir. Huzura çıkar;

-Bugün bir kahraman geldi der.

-Ne oldu ne yaptı?

-Efendim bugün bir kahraman kapımızdan içeri girdi. Önündeki kemerde biir vuruşta yedisini yazıyordu.

-Yarın sabah onu huzuruma getirin!

Sabah olunca terzinin kaldığı odanın kapısı çalınır. Terzi uyanır ve kralın karşısına çıkmak üzere hazırlanır.

Kral terzinin kemerinde yazan yazıyı görür ve der ki ;

-Bizi rahatsız eden bir ejderha var. Kışlık erzağımızı yiyip bitiriyor bizi zor durumda bırakıyor. Sen yabancısın bilmiyorsun ama ben buna karşılık ödül olarak kızımla evlendireceğim diye ilan ettim. Senin için de aynı şartlar geçerli. Buna göre sana üç gn süre veriyorum geri dönmezsen Ejderhanın seni yediğini düşüneceğim. Dönersen de sana düğün dernek yaparız.

Saraydan çıkınca sarı ve kırmızı ormanları geçip mavi ormanda mavi başlı ejderha yaşıyor. Onu kandır bana getir. dedi

Bunun üzerine terzi atına atlar ve sarı kırmızı ormanı geçer mavi ormana geldiği anda ejderhanın sesini duyar. Terzi korkar, havaya kolay girmiştir ama durum beklediği gibi değildir. Kuşağına bakar sanki avladıkları sinek değil de insanmış gibi özgüvenle hareket eder. Sessizce mavi başlı ejderhaya yaklaşır

 -Sen ne kadar güzel bir şeysin der.

Ejderha şaşırır hiç böyle bir şey duymamıştır.

-Burada yalnızlık çekmiyor musun?

-Ben hep yalnız yaşadım.

-Yalnızlık çok zor arkadaş edinmeyi bir denesene. Mesela biz arkadaş olabiliriz. Ama bazı şartlar var, mesela arkadaşlar birbirini yemez

-Ben sevinmiştim oysa karnımı doyuracak büyüklükte bir av buldum şimdi beni şaşırtıyorsun. 

-Ama sen beni yersen nasıl arkadaş olabiliriz ki?

-Ben arkadaşlık nasıl yapılır bilmiyorum.

-Arkadaşlar birbirleri ile oynar, seyahate gider, sohbet eder, oyun oynar ve yaptığı şeyi paylaşır. 

DEVAMI VAR