İnsan vahşi insan kötü İnsan şeytana tutsak olmuş Her şey benim her şeyde ben
Batan gün her gün başka renk sanki Bir tuval oluyor gökyüzü Bulutlar renkten renge bürünüyor Ne güzeldir akşam vakti
Bahar geldi geliyor Tabiat canlanıyor İnsan ruhu uyanıyor Yeni hayaller yeni heyecanlar Peşinde Gözlerinde mutlu bakış Kalbinde yeni heyecanlar
Güneş bir ağaç boyu kubbelerde nûr Gökte huzur, yerde huzur, evde huzur!
Türklüğün bağrına hançer vuranlar, Size mi elimi uzatacağım? Her köşe başında pusu kuranlar, Size mi elimi uzatacağım?
Nedametle vicdan bir teraziye sığamaz Duygular ağır basar tartamaz insan İnsan ömrü bitiyor gel zaman geç zaman
Sana söylüyorum, ey asîl millet, Başını kaldır da etrafına bak! Nedir bu dalâlet, nedir bu gaflet? Kafana vurmadan tokmaklar tak tak; Başını kaldır da etrafına bak!..
Pamuk şeker gibi yağdın üstüme Tarifsiz bir sevinç doldu özüme İçim aydınlandı gönlüm coştu. Mutluluğum oldun kar taneleri
GÖÇ Göçeceğiz dünyadan hepimiz üçer-beşer; Teselli buluyoruz: “Elbette, şaşar, beşer!..”
Minik kuş üşümüş Yağan karlardan korkmuş Yokmuş onun sahibi Karnını doyuracak sığınacak kimsesi
Hep, vatan diyorsun, mukaddes ocak; Ana kucağıydı atana vatan. Olur mu yiğidim, bu şirin toprak, Yan gelip, uyuyup yatana vatan!
Sevgi dolu yüreğimden gitmiyor adın, Nerdesin nasılsın bilmem lazım Sen gizemli gölgedeki sevgi li Beklemekten usandım bilmem lazım!
Hakkın kelamı birdir, Öz söz doğruluk temizlik iman Tercüme eder insan kişiliğini her an Doğruluk yoludur hakkın yolu
Oruç iftar sahurla Geldi geçti Ramazan Halden hale zuhurla Güller açtı Ramazan
Dedim ki etrafa bak Kimi üzgün kimi neşeli Kimi Veli kimi deli Bu dünyaya gelmenin Elbet vardır sebebi
Kimse gitmek istemez Bilmediği yerlere Oysa adres bellidir Bir gün gideceğiz Yaratılıp geldiğimiz yere
Simsiyah gecelerden Bitmeyen karanlıklardan Gelmeyen sabahlardan Doğmayan güneşten Bıktım artık!
Bayrağımın edasına nazına Kurban olam ayına yıldızına Senin uğruna olsun feda Verdiğimiz canımız aksın kanımız
Bir garip kulum ben, Yaratılanlar içinde bir zerreyim ben, Neden nasıl demeden, Kara toprağa girmeden,
Gönül bahçesinde kokar çiçekler, Gül dalına konmuş kelebekler, Yar bağ olsa ben de bağban