Hoşgörü-2

“Hoşgörü, yapılan her şeyin kolayca kabul edilip onaylanması değildir. Hoşgörü, başkalarının görüşlerini anlama yeteneği ve acı bir duygu beslemeden, anlayışlı bir tartışma arzusudur (Macintosh).

Hoşgörü -1

“Hoşgörü insanlığın bir parçasıdır. Hepimizin hataları ve eksikleri var; gelin karşılıklı olarak birbirimizin hata ve eksiklerini bağışlayalım, çünkü hoşgörü doğanın ilk yasasıdır." (Voltaire)

İki Yüzlü Batının Çirkinliği Spora da Yansıdı

“İkiyüzlülük”, kişinin sahip olmadığı duygu, düşünce, erdem, değer veya özelliklere, sanki sahipmiş gibi davranması veya sahip olduğunu iddia etmesidir. Ahlâk psikolojisine göre ikiyüzlülük, kişinin kendi ifade ettiği ahlaki kural ve prensiplere kendisinin uymamasıdır.

Merhamet Üzerine

Merhamet, sözlüklerde: “A cıma duygusu.” “ Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma.” “Birinin (veya başka bir canlının) içinde bulunduğu acılı durumuna üzülerek, acısını giderip yerine sevinç ve iyiliği getirmeye çalışmaya veya böyle yapmayı istemeye neden olan duygu.” Olarak tanımlanmaktadır.

Baba Olma Sanatı

“Bana bir bayram verin. İçerisinde babam olsun…”

Emeklilerin Dıramı

Yerel Seçimlerden önce; bazı iktidar yetkilileri, emeklilere seslenerek; “Sayın Cumhurbaşkanımızı dikkatlice dinleyin ” diyerek her seferinde emeklileri beklentilerinin üzerinde umutlandırdı.

Annelerimiz

“Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annemdir.”

Bayramın Ardından…

Eski bayramların özlenen tadını vermese de, bu yılki bayram yine de birçok mutluluğu birlikte yaşamamıza vesile oldu. Geçici olsa da çekirdek aileleri birleştirdi. Torun, dede, nine, akraba ve dostları bir araya getirdi. Özlemlerin hüznü, sevince dönüştü. Değerli duygular paylaşılarak huzurun tadına varıldı. Ramazan ayında topladığımız güzel hasletleri bir nebze birlikte paylaştık.

Güle Güle Git Can Ramazan

Güzel şeylere sahip olduğumuzun kıymetini, elimizden gittiğinde anlamaktayız çoğu zaman. Fakat gidenler asla geri gelmiyor. Bize sadece hüzünler ve burukluklar kalıyor. İşte Mübarek Ramazan ayı da bunlardan biri.

Ramazanın Güzellikleri

“Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.” [Hakim]

Çanakkale Destanı

Tarihe damgasını vuran bazı olaylar hüzünlüdür, acıları depreştirir. Fakat Çanakkale, öyle kutlu ve anlamlı ki, hüznü gurur vermekte, gözyaşı bağırları kabartmakta ve kederi gönüllerde yanık türkülere beste olmaktadır.

Batı’nın Utanç Dolu Geçmişi

Gazze’de yaşanan insanlık dışı soykırım sahnelerini ilk izlediğimizde, önce şaşırdık, yadırgadık, adeta kanımız dondu. İnsanlığımızdan utandık. Biz utandıkça, yerdikçe, ağladıkça İsrail daha da azıttı.

Batının Kirli Yüzü

İnsanlığı kara kara düşündüren en büyük endişe; “acaba dünyanın geleceğinin nasıl olacak ve genç kuşaklara nasıl bir dünya bırakılacağıdır.”

Öksüz Gazze

“ Gazze yetim, hali yaman, Düşman kalleş vermez aman…”

Gazze’de Soykırım Devam Etmekte

İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye soykırım uygulamaktadır. Merhameti ve savaş kurallarını rafa kaldıran bu katiller, yaşlı, kadın, çocuk demeden canice öldürmekte, yakıp yıkarak sivil kıyımına devam etmektedir.

Gazze de Katliam

İsrail, “ Orta Doğu haritasını değiştireceğiz” hayaliyle Gazze’ye ölüm kusmaya, “çocuk-kadın” demeden sivil kıyımına devam etmektedir.

Gazze Dramı

Gazze’nin kontrolünü elinde tutan El Kasım örgütünün, roket dahi geçirmeyen “Demir Kubbe” yi aşarak İsrail’e saldırması, dünyayı ve en çok da İsrail’i şaşkına çevirdi. İsrail’e, “ Bu bizim 11 Eylül’ümüz” dedirtti. Kendisini dev aynasında gören Batının ukala ve şımarık kan emcisi İsrail, “Orta Doğu haritasını değiştireceğiz” sloganıyla Gazze’ye ölüm kusmaya, çocuk-kadın demeden sivil kıyımına başladı.

Rüzgâr Eken Fırtına Biçer

Çocukluğumuzdan beri “Çırpınırdı Karadeniz” Türküsünü hüzünle, gözlerimiz yaşlı dinledik ve mırıldandık hep. Rusya’nın zulmünde inleyen Azerbaycanlı Türk kardeşlerimizin ıstıraplarını, çilelerini en derinden hissettik yıllar boyu. Bu ıstırapta çaresizliğimizin de payı büyüktü elbette.

Bitsin Artık Soykırım Yalanı!

Ermeniler yıllarca soykırıma uğradıklarını dünyaya haykırdı durdular. Kendi yeni nesilleri, ustaca söylenen bu yalan ve safsatalara inanmak zorunda kaldı. Çünkü olayı yaşayanlar,  doğruyu bildikleri halde, yıllarca durumu çarpıtarak alçakça yalan söylediler. Eskilerin sahte samimiyetlerine inanan yeni nesil de bu acıklı sömürü yalanına inanmak durumunda kaldı. Oysa bu tavırları yedikleri nimete ve gördükleri insani muamelelere açıkça ihanetti.

Toplumsal Yaşamda Etik

Etik, her şeyden önce istenilecek bir yaşamın araştırılması ve anlaşılmasıdır. Yani bütün etkinlik ve amaçların yerli yerine konulması; neyin yapılacağı ya da yapılamayacağının; neyin isteneceği ya da istenemeyeceğinin; neye sahip olunacağı ya da olunamayacağının bilinmesidir. Kısacası etik, insan tutum ve davranışlarının; “iyi-kötü, doğru-yanlış” açısından değerlendirilmesidir.