Türkiye Ayvaz Gökdemir‘den Yeteri Kadar Yararlanabildi mi?

19 Nisan 2008’de ATO Salonunda toplanan Türk Ocakları Kurultayı’na öğleye doğru ara verildi. Bazı eski dostlarla benim 2. kattaki odamda yemek yiyorduk. Kapı aniden açıldı, Ayvaz Gökdemir sevinçli anlarında yüzünü kaplayan tatlı tebessümüyle parmağını sallayarak siteme başladı “beni bu Kurultay’a getirmediniz de ne oldu? Bakın işte geldim.“

Bölgemizde Olanları Nasıl Okumalı?

Dünya, Hamas güçlerinin 7 Ekim’de İsrail’in sınırdaki bir kasabaya ve burada eğlenen topluluğa yönelik birkaç saatlik askeri harekatını şaşkınlıkla karşıladı. İsrail ile igili her şeyden haberdar olduğu bilinen MOSSAD beş yıldır yapıldığı öne sürülen bu hazırlığın nasıl farkına varmamıştı?

Türk Milliyetçiliği’nin Fikri ve Siyasi Tarihine Işık Tutan “Davanın Davası" Kitabının Düşündürdükleri - 2

12 Eylül 1980 darbe döneminde 587 sanıkla başlayan MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Ana Davası, geçen Aralık ayında yayınlanan DAVA’NIN DAVASI kitabında etraflı şekilde anlatılıyor. Bu yazının birinci bölümünde bu davayla ilgili belgelerin yer aldığı çok büyük emekle hazırlanan arşivin hazırlanış hikâyesi ve akıbeti yazılmıştı. İkinci bölümde İddianamenin belkemiğini oluşturan “suçun vasfı” nda çok önemli gördüğüm bir hususa dikkat çekmek istiyorum.

Cumhuriyet Döneminin Fikir ve Siyaset Tarihine Işık Tutan ve Her Aydının Okuması Gereken Bir Eser: “Davanın Davası“

12 Eylül dönemindeki 587 sanıklı MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nın bütün yönleriyle anlatıldığı “KURGULANMIŞ BİR DAVANIN ARKA PLÂNI - DAVA’NIN DAVASI“ kitabının ikinci baskısı yapılmak üzere; Av. Şerafettin Yılmaz bu baskıda,  ana davadan tefrik edilen sanıkların da yargılandıkları İstanbul, Adana, Erzurum, İzmir ve Bafra’da görülen aynı konudaki davalara da yer verileceğini söyledi.

Siyasi Deprem Hayırlı Bir Gelişmeye Vesile Yapılabilir mi?

31 Mart’ta yapılan yerel seçim sonuçlarının, siyasette taşları yerinden oynatarak, dengeleri değiştirecek özellikte bir deprem etkisi yapması muhtemel görünüyor. 22 yıldır yapılan bütün seçimleri birinci parti olarak kazanan AK Parti, oyların yüzde 35’ini alarak ikinci sıraya indi.

Galip Ağabey’in Kızı Bilge ve Torunları Galip ile Mert

Galip Erdem Ağabey 27 yıl önce bu “gelimli gidimli" dünyadaki misafirliğini tamamlayarak, geride 67 yıllık çileli ömrünün en büyük, belki dev tek hazzı olan sevgili kızı Bilge’yi bırakarak, ebedi âleme ahiret yurduna avdet eylemişti.

Seçimlerde Ortaya Çıkan İki Kutuplu Tablonun Anlamı

Siyaset sosyolojisi açısından toplumumuzun iki kesime bölünmüş görünümü var; bunlardan birincisini derecesi farklı olmakla beraber millîci ve İslami/dini eğilimleri olan, siyasi literatürde kalkınmacı-muhafazakâr diye tanımlanan, sağcı olarak adlandırılanlar oluşturuyor; ikincisinde seküler, Kemalist, Alevi, laisist (laikçiler), kısacası devletin yukarıdan reformcu düzenlemeler yapmasını savunanlar yer alıyor. Çok partili dönemin başladığı 1946’dan bu yana yapılan seçimlerin sonuçları toplumdaki bu bloklaşmaya ayna işlevi yaparak çok net biçimde yansıtıyor.

Galip Ağabey

Ülkücünün çilesini bir ömür boyunca yaşayan insan.

Türkçülük ve Türk Milliyetçiliği Fikrinin Köşe Taşlarından - Yusuf Akçura

Ötüken Yayınevi’nin millî kültür ve düşünce hayatımıza, edebiyat ve sanat dünyamıza hizmet amacıyla çıkardığı iki dergiden, Millî Mecmua’nın yeni sayısının   “dosya konusu” Yusuf Akçura olmuş. 20.Yüzyıl başlarında Türkçülük ve Türk milliyetçiliği konularındaki yazılarıyla ve konuşmalarıyla öne çıkan, dönemlerinde yaşanan toplumsal, kültürel ve siyasal gelişmeleri etkileyen iki mütefekkirimizden biri olan Akçura’nın (diğeri Ziya Gökalp) etraflı şekilde incelenip anlatılması son derece doğru ve yerinde bir seçimdir.

Hayata ve İnsana Dair Bazı Notlar

Geçenlerde arşivimi karıştırırken kimden ve hangi tarihte, alıntı yapıp kaydettiğim belirsiz hayata ve insana dair bazı notlara rastladım. Bunları benim gibi ilgi çekici bulanların da olabileceğini düşünerek paylaşmak istedim:

S-400 Bataklığına Düşmemizin Sorumlusu Kim?

Amerikan Kongresi’nde Türkiye’nin F-16 uçakları satın alma isteğine karşı on beş günlük itiraz süresi içerisinde olumsuz bir çıkışın yapılmamış olması, böylece Başkan Biden’ın önünün açılarak anlaşmanın yapılması sürecine girilmesi elbette önemlidir; ama bu sonuç iktidar çevrelerinin vurguladığı tarzda “bir dış politika zaferi“midir ?

Yüzyılın En Büyük Deprem Felaketinin Muhasebesini Yapabildik mi? Gereken Dersleri Çıkarabildik mi? İstanbul’u Yirmi Yıldır Neden Düşünmedik?

Türkiye’nin biri doğudan Bingöl üzerinden batıya Marmara’ya ve güneye Suriye'ye doğru acımasız bir ahtapotun kolları gibi uzanarak geniş bir alanı etkileyen, diğeri ülkenin farklı bölgelerinde, özellikle İzmir ve çevresinde kendini zaman zaman gösteren fay hatlarıyla deprem kuşağında bir ülke olduğunu artık hepimiz biliyoruz.

Prof. Dr. Orhan Türkdoğan Hocamız Hakk’a Yürüdü

Prof. Dr. Orhan Türkdoğan hocamız bu fani dünya hayatını tamamlayarak alemi bekaya intikal eyledi; menzili mübarek makamı ali, mekanı cenneti ala olur inşallah.

İsrail Soykırım Suçlanmasıyla Sanık Sandalyesinde

Güney Afrika Cumhuriyeti‘nin Birleşmiş Milletler Örgütü’nün en yüksek yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı “UAD“ na 29 Aralık 2023‘te İsrail’in 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi‘ni ihlal ettiği, cezalandırılması gerektiği ve durumun aciliyeti sebebiyle ihtiyati tedbir alınması isteğiyle Lahey’de açtığı davaya ilişkin “ara  karar” 26 Ocak‘ta açıklandı; kararda İsrail’in davanın düşürülmesi talebi reddedilerek İsrail’in saldırılarına maruz kalan Gazzelilerin sözleşmenin 2. Maddesindeki “korunan grup” tanımını karşıladığı, Gazze’deki “felaket” boyutuna  varan insani durumun “acil tehlike“ olduğu belirtildi; İsrail’in Soykırımı engellemek için etkili önlemler almasına, bunlara ilişkin UAD’na bir ay içerisinde rapor vermesi istendi; soykırım yapıldığı anlamına  gelen önemli bulgular ve görüntüler bulunduğundan davanın esastan görüşülmesine ( 15/2 oyla ) hükmedildi.

Yargıda Yaşanan Krizin Başkanlık Sistemiyle İlişkisi Üzerine

En önemli iki anayasal organımız olan Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşanan yetki krizi çözülebilmiş değil. Yargıtay Başkanı bunun “yorumlama farkından“kaynaklandığını söyledi; oysa Anayasamız iki yüksek yargı organı arasında anlaşmazlık çıkması halinde hangisinin yetkili olduğunu yoruma gerek kalmadan açıkça gösteriyor.

Mehmet Şimşek Neler Söylüyor Ama Neler Oluyor?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçen hafta valilerle yaptığı toplantıdaki sözleri Türkiye’nin sorunları üzerinde düşünme ihtiyacı duyan herkesi özellikle ülkeyi yönetenleri ilgilendirecek nitelikte çok önemli ve anlamlı bir mesajdır, Şimşek şöyle diyor: “Bir ülkede iki tür denge aranır; içerideki ve dışarıdaki denge. Dışarıdaki denge döviz dengesi yani cari açık. İçerideki denge bütçe dengesi birisi açık verirse bu yönetilemez. Dünyada hiçbir ülke yönetemez, Türkiye de yönetemez. Türkiye’de şu anda her iki açık yüksek .“

Yaşanan Yargı Krizi Devletin Yapısal Sorunudur

Yargıtay 3. Ceza Dairesi AYM’nin 14 Mayıs’ta milletvekili seçilen fakat hakkındaki ceza davasından ötürü tutuklu bulunan Can Atalay hakkındaki “hak ihlali yapılmıştır” kararını ikinci defa yok saydı. Kararın gerekçesinde yer alan ifadeler, mesleki kıdem ve başarılarından ötürü bu makama layık görülen seçkin bir heyetin bu meseleye hukuki açıdan bakıp değerlendirmek, bununla uyumlu dil ve üslup kullanmak yerine siyasi ve popülist bir nitelik taşıyor.

Suudi Arabistan’da İki Güzide Kulübümüz de Kendilerine Yakışanı Yaptılar. Peki, Ya Sorumlular?

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanması gereken 2023 süper kupa finali takımların sahaya Atatürk’ün resminin bulunduğu tişört ve flamalarla çıkma isteğinin Suudi makamlarınca engellenmesi üzerine yapılamadı. Takımlarımız ö zel u ç akla ge ç vakit d ö nd ü ler; havalimanında binlerce vatandaşımız kendilerini büyük coşkuyla karşıladı.

Şehitler Üzerinden Siyaset Yapmaktan Herkes Kaçınmalıdır

PKK’lı teröristlerin 22 ve 23 Aralık akşam karanlığında iki geçici üs bölgemize yaptığı saldırıda 24 saatte 12 Mehmetçik şehit oldu, biri ağır 12 yaralımız var. Saldırının yapıldığı ve sınırımıza 30 km uzaklıktaki 740 ve 753 rakımlı tepelerin bir yanında İran diğer yanında Kandil bulunuyor. Sınırımızdan uzak yerlerde bu tarz üsler kurulmasının stratejik amacı PKK’lıların bölgeye geçişlerini engelleyecek güvenli bir sınır hattı oluşturmaktır.

Külhan — Türk Milliyetçiliği ve Ülkücülüğün 12 Eylül Darbesinin Ardından Yaşadığı Otuz Yılının Hikâyesi

Adnan İslamoğlu daha önceki “Kuyu” romanında ülkücü gençlerin 12 Eylül müdahalesi öncesindeki dramını, yuvarlandıkları karanlık kuyunun derinliklerinde su yılanlarından kurtulma çabalarını anlatıyordu; romanın başkahramanı Yusuf, bir yandan devlet adına kendisinden istenen hizmetleri canı pahasına yerine getirmek için uğraşıyor, diğer yandan kuyudan çıkabilmek için incecik bir “defne dalı” na tutunuyordu.