Uzun, Sıcak ve Kurak Mevsimlere Doğru

Sorunlar yumağına dönüşen uzun, sıcak ve kurak bir yaz mevsimini tamamlamak üzereyiz. Üç hafta sonra okullar açılacak; ama takvimlerde yazılanların aksine daha serin ve yağışlı bir döneme geçilmeyeceği, şimdiki iklim şartlarının süreceği anlaşılıyor. 

Devletin Egemenlik Alanına Saldırı

Geçen hafta ortaya çıkan ve şok etkisi yapan sahte diploma ve e-imza hırsızlığı olayının üzerinde önemiyle orantılı olarak duruldu mu, sanmıyorum; olayın ciddi bir millî güvenlik meselesi oluşturduğu düşünülmeden siyasi hesaplar ağır bastı. İktidar yanlıları savcıların soruşturma açmalarını yasalara aykırı girişimlere izin verilmediği anlamına geldiğini öne sürerek yeterli buluyorlar, alkışlıyorlar.

Öcalan Mimarlığını Yaptığı KCK’ya Neden Suskun

PKK’nın Öcalan’ın isteği doğrultusunda kendini feshedip silah bırakma kararının anlamı, muhtemel sonuçları ve etkileri konularındaki belirsizlikler sürecin başından beri giderilmiş değil. Terör örgütünün geçen hafta K.Irak/Süleymaniye’de KCK eşbaşkanı sıfatını kullanan Besi Hozat’ın liderliğindeki 30 militanın gösterisi, bir gün sonra KCK/PKK sözcülerinin yaptığı açıklamalar süreçle ilgili yapılan iyimser yorumların çok erken olduğunu gösteriyor; fakat bu ifadeler bir iki gazetenin dışında medyada haber olarak bile nedense yer almadı, hiç konuşulmadı.

Gençlerimizi Harcadığımızı Artık Görelim

ÖSYM bu yılki TYT (Temel Yeterlilik Sınavı) sonuçlarını açıkladı. Genel eğitim sürecinin en önemli kademesi ilk ve orta eğitim dönemlerinin hâsılasını ortaya koyan sonuçlara bakıldığında tablo ülkemizin geleceği açısından kaygı verici. Bu yılki tablo aslında eğitim hayatımızda yıllardır sürüp gelen, kısır döngünün yeni bir tekrarı.

Silah Bırakmakla Sorun Çözülmüş Olmuyor

Terör örgütü PKK iki aydır beklemeye aldığı silah bırakma gösterisini K. Irak/ Süleymaniye’de başlattı. 30 kişilik grubun başındaki Beşe Hozat sıradan bir isim değil; Kandil’deki üst yöneticilerden biri ve KCK “eş başkanı” , sembolik törene özellikle katılıyor. Böylelikle PKK silahların yakılması gösterisiyle tabanına “biz silahımızı teslim etmiyoruz, yöntem değiştiriyoruz” mesajı vermek istiyor.

Madımak’a Sıkça Ağıt Yakanlar Başbağlar’a Kör, Sağır ve Sessizler

1993 yılı Temmuz ayının başında üç gün arayla toplum olarak yüreğimizi yakan iki büyük acıyla sarsılmıştık. Bunların ilki Sivas’ta yaşanmıştı. Her yıl köyünde düzenlenen bir günlük Pir Sultan Abdal’ı anma töreni dönemin Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın talimatıyla dört günlüğüne Sivas merkezine alınmış, geniş bir program düzenlenmişti. İlk üç gün toplantı olaysız geçti.

Bu Savaşın Galibi Var mı?

12 gün süren ve dünyada endişeyle izlenen İran-İsrail savaşı tarafların onayıyla başlayan “ateşkes” anlaşmasıyla şimdilik durmuş bulunuyor. Fakat iki ülke arasındaki jeopolitik, ideolojik ve dini sorunların niteliğinden dolayı husumet devam edeceğinden kalıcı bir barışın sağlanması mümkün görünmüyor. Savaşan üç ülkeden hangisinin kazançlı çıktığı belirsiz görünüyor ve tartışılıyor: üçü de kendisinin kazandığı iddiasında. Aslında tuhaf görünümü öne çıkan 12 günlük savaşın kesin bir galibi görünmüyor; tam tersine her birinin bazı güçlü yanlarının yanı sıra önemli zaaflarının da bulunduğu ortaya çıktı.

Talat Paşa Üzerinden Milletimize Hakarete Kalkışmak

DEM Parti’nin Süryani kontenjanından milletvekili yapıp Meclis’e taşıdığı George Aslan adında biri tarafından geçen hafta Meclis Genel Kurulu’nda ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın Talat Paşa adına anıt yaptırmasını eleştiren konuşmasında, Talat Paşa’nın şahsında Türk milletine hakaret edildi.

Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı ve İstikrarı Engelliyor

İsrail 13 Haziran gecesi İran’a düzenlediği saldırı ile üç yıl önce Gazze, Filistin ve Lübnan’da başlattığı savaşı doğuya, “ahtapotun beyni” olarak nitelendirdiği İran topraklarına kaydırmış oldu. İsrail yetkilileri saldırıların devam edeceğini açıklıyorlar. İran‘dan da benzer duyumlar alınıyor. Tablo, bu savaşın taraflarından birinin “yeter artık” deyinceye kadar süreceğini gösteriyor.

“Yargıç”: Örnek Bir Hukukçunun Hikâyesi

Kadim dostum Taha Akyol basınımızın en kaliteli ve seçkin sayılı kalemlerinden biri olmasının yanı sıra, düşünen, araştıran, mütefekkir kimliğiyle farklı düşüncedekilerin bile görüşlerine saygı duyduğu, yazdıklarını ilgiyle okuduğu değerli bir münevverimizdir; yazılarını kaçırmadan okurum. Her biri ciddi bir emek ve araştırma mahsulü olan kaynak eser niteliğindeki kitapları günümüz şartlarında daha da öne çıkıyor; hukuk ve yargı sorunlarının, adil ve tarafsızca yargılamanın, hâkim teminatının, tarafsızlığının yoğun şekilde tartışılırken, Taha Akyol’un eserlerinde verdiği örnekler özel birer anlam kazanıyor.

Yargı Kararları Kamu Vicdanında Tepki Doğurmamalı

İBB son iki dönemdeki yöneticileriyle, başta Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere, ilçe belediye başkanlarının tamamına yakınıyla birlikte organize yolsuzluk ve terör suçlamalarıyla yargılanıyor. Hukukun temel ilkelerinden en önemlilerinden biri “masumiyet/suçsuzluk” karinesidir.

Türk Devletleri Teşkilatı Üvey Evlat mı?

Birkaç gün önce Türk Devletler Teşkilatı’nın liderler toplantısının Budapeşte’de toplanacağı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantıya katılıp konuşma yapacağı, daha sonra Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın mevkidaşlarıyla yoğun temaslar sürdüreceği duyuruldu. Ama bu haberin devamını öğrenemedik. Anlaşılan medya bu haberi önemli saymamış,  PKK’nın feshi sonrası izleyeceği muhtemel yol haritasıyla ilgili rivayetleri başa almayı tercih etmişti.

Terör Örgütünün Tuzağına Düşmeyelim

PKK evvela 5-Mayıs tarihlerinde Öcalan’ın isteği doğrultusunda kongresinin toplandığının açıkladı; bir gün sonra fesih ve silah bırakma kararlarının alındığı, gerekenlerin yapılacağı ilan edildi. Ancak hayli uzun olan metin bir veda mesajı olmaktan ziyade, örgütün kuruluş amacını, eylem yönteminin doğruluğunu ve haklılığını savunan bir örgüt manifestosu niteliği taşıyor.

Türk Ocakları'nın Alacakaranlık Dönemi

Türk Ocakları’nın 113 yıllık tarihi düz bir çizgi halinde seyretmez, 17 yıl kapalı kalmasının yanı sıra bir çeşit fetret durgunluğu yaşadığı da oldu. Değerli tarihçimiz Prof. Yusuf Sarınay’ın hâlâ başucu kitabı konumundaki Türk milliyetçiliği ve Türk Ocakları üzerine hazırladığı doktora tezinde 1931 yılına kadarki ilk dönem ayrıntılı olarak anlatılır. Gerçi bu döneme ilişkin başka eserler de yazıldı; ama onlar olmasalardı bile sayın Sarınay’ın eserinde hiç boşluk bırakmadan dönem etraflı şekilde anlatılıyor.

Marmara Depremi Sadece İstanbul‘u Değil, Türkiye‘yi Çökertir

Deprem uzmanı bilim insanları günlerdir 23 Nisan öğle saatlerinde Silivri-Kumburgaz fay hattı üzerinde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremi ve artçı sarsıntılarını konuşup tartışıyorlar; fakat herkesin en çok merak ettiği husus, daha büyük ve yıkıcı bir deprem ihtimali üzerinde ortak bir görüş ortaya konulamadı.

Türk Dünyasıyla İlişkiler Rafa mı Kaldırıldı?

Özbekistan ve Kazakistan’dan sonra Türkmenistan da Mart ayında Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’ni tanıyarak büyükelçi atadı. Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Türkmenistan Orta Asya bölgesinde İsviçre gibi tarafsız bir devlet olmak istiyordu; bunu dış politikasının temel stratejisi olarak 33 yıldır uyguladı. Türk Devletler Teşkilatı’na bu gerekçeyle katılmayarak Macaristan ve KKTC gibi “Gözlemci Üye“ olmayı tercih etti.

“Hukuk ve Hakkaniyeti Kaybetmemeliyiz. Yoksa Türkiye Kaybeder.” (Abdullah Gül)

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali, yüzden fazla mesai arkadaşı ve bazı ilçe belediye başkanları hakkında geniş bir takibat başlatılması, tutuklanması, mal varlığına el konulması siyasi tarihimizde, demokrasimizde her zaman dönüm noktası olarak anılacak olağanüstü bir uygulamadır; bunun çeşitli yönleriyle, toplum üzerindeki psikolojik etkileriyle ayrıntılı şekilde planlandığı anlaşılıyor.

Suriye’deki Gelişmeler Ne Anlama Geliyor?

Mart ayının başında Suriye’de eş-Şara Hükûmetiyle Nusayriler (Aleviler) ve Kürtler arasında art arda ülkedeki siyasi ve toplumsal dengeleri etkileyecek nitelikte önemli gelişmeler yaşandı. Ahmet eş-Şara’nın pozisyonu güçlendi.

Öcalan’ın Çağrısını Doğru Değerlendirmeliyiz

Abdullah Öcalan’ın PKK’nın silah bırakmasını ve kendisini feshetmesini isteyen açıklaması doğal olarak farklı yorumlara ve tepkilere yol açtı. Açıklamanın örgütün bileşenleri Kandil, Irak, Suriye ve Avrupa’daki yapılanmalar tarafından nasıl karşılanacağı merak ediliyordu. İlk olarak Kandil’den beklenen mesaj geldi.

Çukurova Yörüklerinin ve Kadirli Yaylalarının Yaşanmış Hikâyeleri: - Koca Dutun Altı

Prof. Ayşe Filiz Yavuz’un gezi, hatıra, araştırma gibi değişik konularda yazdıklarını ve hikâye kitaplarını haz duyarak okumuştuk. Geçen ay yayımlanan “Az Gittim-Uz Gittim“ isimli gezi kitabını da aynı duygularla okuyunca hakkında bir tanıtma yazısı yazmayı düşünmüştüm.