Târihten Destana Akan Duyarlılık

Aziz ve Muhterem dost Sâdık Kemal Tural: Türk Dili ve Edebiyatı profesörü olmakla birlikte, ‘ uzman ’ denilecek ölçüde târihçidir. Gıpta edilecek ölçüde sosyoloji ilmine vâkıftır.  Mükemmel bir edip, aynı ölçüde hatiptir. Fikir üreten bir mütefekkirdir. Bu sebeple aynı zamanda felsefe ile de bağlantılıdır.

Millî Bilinç ve Şiir Üzerine- 2

Emperyalist devletler, her türlü hukuksuzluğu makul ve meşru gösterecek propaganda gücüne sahiptir. Şimdi birinci soruyu tekrar soralım: Başkalarını kendi arzu ve istekleri doğrultusunda değiştirmeye, biçimlendirmeye çalışan; Türklüğü yok sayan ve yok etmeye kararlı olan emperyalist devletlere karşı 1919-1922 yılları arasında savaş açan ve sonucunda zafer kazanan lider kimdir, bunu nasıl başarmıştır?

Millî Bilinç ve Şiir Üzerine

Gaziantep Üniversitesinin salonlarında, atanmış yöneticiler ile seçilmiş yöneticilerin, bilginlerle sanatçıların buluşması sağlanıyor. Vali Bey'in önderliğinde oluşan bu sonuç gurur ve övünç vericidir. Lütfullah Bilgin Bey’in 'in açış konuşmasında belirttiği üzere, Türkiye ekonomisindeki yeri, her geçen gün büyüyen bu sanayi şehrinin aynı zamanda kültür şehri de olması gerekir.

İkinci Gazi Giray Han’ı Bilir misiniz? - 3

Gazi Giray Han, iyi bir eğitim görmüştü. Coğrafya ve matematik konularında âlim ölçüsünde bilgi sâhibi idi. İslâmî bilgileri de çok derindi. Güzel sanatlardaki yeteneği şaşırtıcı ölçüdeydi. 1603 – 1604 yıllarının kış mevsiminde, Osmanlı Ordusu'nun Belgrad Seferi'ne iştirak ettiği sırada, Rab Kalesi kuşatması için Peçoy'da kışladığı zaman, târihçi İbrâhim Peçevî'ye, kitabet ve hattatlık konusunda ve hattat kalemlerinin kesilmesi işlerinde, hocalık yapmıştı. Nakış ve kâr türünde, ancak usta müzisyenlerin cesâret edebileceği besteler yaptı. Hepsi üstün sanat değeri taşıyan 50 kadar bestesi vardır.

Yahya Kemal ve Müslümanlık

Yahya Kemal, Üsküp’teki çocukluk ve gençlik yıllarından beslenen “Türk Müslümanlığı” meselesi yüzünden pek çok kişi ile anlaşamamış, bu yüzden sıkıntılar yaşamıştı. Onun bu “Türk Müslümanlığı” hassasiyeti zaman zaman kendisini çok üzmüştü. Muhafazakâr kişilerden çok sert, kırıcı reaksiyonlar almasına da sebep olmuştu.

İkinci Gazi Giray Han’ı Bilir misiniz? - 2

Üç ay sonra Sinan Paşa sadrâzamlıktan azledilince, Kırım'ın önde gelen devlet adamları, Gazi Giray'ın tekrar han tâyin edilmesi için İstanbul'a başvurdular.  İkinci Gazi Giray, tahttan ayrılışından 4 ay sonra tekrar Kırım Hanlığı tahtına oturdu. İkinci dönem hanlığı, 1608 yılına kadar 12 yıl 3 ay devam etti. Bu süre içerisinde de Osmanlı Devleti'nin hizmetinde oldu. Zaman zaman hizmetinde aksamalar, yetersizlikler gözlendi ise de sadâkatten asla uzaklaşmadı. 1602 yılında, mevsimin kış ve hava şartlarının çok ağır olmasına rağmen, İstanbul'un isteği üzerine ordusu ile Macaristan'a hareket etti. Kış mevsimini av partilerinde ve şiir yazmak, şiirlerini bestelemekle değerlendirdi. Kış bitip savaş hazırlıklarına başlandığında Osmanlı ordusundaki komutanlar arasında yaşanan sürtüşmeleri gerekçe göstererek Kırım'a döndü.

İkinci Gazi Giray Han’ı Bilir misiniz?

Kırım Hanlığı 1441 yılında kuruldu. 8 Nisan 1783 târihinde Ruslar tarafından işgal ve ilhak edilmesine kadar hanlık tahtı 75 defa (1) sâhip değiştirdi. (Melek) Hacı Giray, İkinci Gazi Giray, Sofu (Dördüncü) Mehmed Giray, İkinci Devlet Giray, İkinci Mengli Giray, Arslan Giray, Kırım Giray, Maksud Giray, Dördüncü Devlet Giray, Şâhin Giray; Kırım tahtına ikişer defa oturdular. Nur Devlet Giray, Mengli Giray, Canbek Giray, Üçüncü Mehmet Giray, Birinci Kaplan Giray, Üçüncü Selim Giray; üçer defa, Hacı Selim Giray ise dört defa han tahtına oturdular.  Bu sebeple Kırım'da Hanlık tahtına oturanlar toplam 50 kişidir.

Gezdiklerim Gördüklerim 3

 Soykırım müzesinin abidevî kapalı bölümünü ziyâret ettikten sonra, katledilen insanlara âit kemik yığınlarının bulunduğu kapalı (Azerbaycan Türkçesiyle ‘bağlı’) bölümü görmeyip bütün şehitlere duâ ederek müzeden ayrıldık. Öğle vaktine çok yakın bir zamanda Küba’nın târihinde önemli bir yer tutan ‘Cuma Mescidi’ olarak anılan câmiye giderek öğle namazını cemaatle edâ ettik.

12 Eylül Darbesinin Hedefi, Yapılış Tarzı ve Sonuçları

1980 yılına girilirken Türkiye’de on yıl kadar önce başlayan yönetim ve asayiş sorunları giderek derinleşiyor, çatışmalar anarşiye dönüşüyor, devletin varlığı bile giderek sorgulanır hale geliyordu. Aslında bu ortam 12 Mart muhtırası döneminde oluşmaya başlamıştı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Sonbahar…

Kıbrıs’ta yaşanan kavurucu sıcaklardan sonra adanın en güzel mevsimini, ‘’Sonbaharı’’ bulursun karşında…

Gezdiklerim Gördüklerim 3

Sayın Vâli Murad Yıldırım’ın telif ettiği kitapta; gidilen ve görülen yerlerin sâdece sosyal meseleleri hakkında değil, iktisâdî hayatları hakkında da derinlemesine bilgiler var:

Gezdiklerim Gördüklerim 3

‘ Gezdiklerim Gördüklerim ’ isimli kitapla, Emekli Vali ve Yazar Murat Yıldırım yıllarca gezip gördüğü farklı coğrafyalardan elde edilen birikimleri ve unutulmaz hâtıraları, fotoğrafları ile birlikte okuyucuya sunuyor. 13,5 X 19,5 santim ölçülerinde 262 sayfalık eser, aynı isimle okuyucuya sunduğu kitapların üçüncüsü olmakla birlikte birinci ve ikinci ciltleri de ihtiva ediyor.   

"Cep Herkülü" Naim Süleymanoğlu

07- 11 Temmuz 2025 tarihleri arasında Bulgaristan'ın Kırcaali bölgesine de yapmış olduğumuz tanıma ve kültür seyahatine ilişkin tespit ve değerlendirmelerimizi " Özü Türk, sözü Türk Kırcaali ve İzlenimler (1) ve (2) başlıklı köşe yazımızda dile getirmiştik.

Kitap Bağışı Gönüllüsü Hizmet Ehli Bir Kültür İnsanı: Sadettin Turhan- 3

Sadettin Turhan: Hepsi kabulümüzdür. Bağışlanan kitapları daha çok okul kütüphânelerine gönderdiğim için; roman, hikâye, deneme test kitabı, sözlük, atlas gibi kitaplar benim için daha kıymetlidir. Hiçbir kitabı atmıyorum onları da başka projelerde değerlendiriyorum.

Kitap Bağışı Gönüllüsü Hizmet Ehli Bir Kültür İnsanı: Sadettin Turhan-2

Sadettin Turhan: Net olarak ‘ hayır ’ diyebilirim. Resmî kuruluşlardan destek almak mümkün değil.  Yaptığımız işi bir vakıf çatısı altında gerçekleştirebilirsek belki cüz’i destekler bulunabilir. Tek başına şahısların yaptığı bu kabil hizmetler, doğrusu yardım ve destek bulunması için bir mânâ ifâde etmiyor.  Ancak şahsî ilişkiler sebebiyle hayırsever şahıslardan az miktarda destek temin etmek mümkün olabiliyor. Sağ olsunlar projeyi gördüklerinde ve sosyal medyadan tâkip ettiklerinde yapılan işin ehemmiyetinin farkına varıyorlar ve ellerinden geldiğince destek veriyorlar. Hepsine kalbî teşekkürlerini sunuyorum. 

Okullar Açılırken

Okullar, 8 Eylül Pazartesi günü yaklaşık 20 milyon öğrenciyle eğitim ve öğretime başlayacak. Eğitimde fırsat eşitliğinin sözde olduğu ülkemizde, Karayazı’da okuyan öğrenciyle, paralı kolejlerde okuyanlar aynı kulvar da koşacaklar.

Kitap Bağışı Gönüllüsü Hizmet Ehli Bir Kültür İnsanı: Sadettin Turhan-1

Sadettin Turhan: Öncelikli olarak bu sözleriniz ve teveccühünüz için teşekkür ederim. Sizler gibi bu işe ehemmiyet veren ağabeylerimizin ve kardeşlerimizin olması hâlâ bir şeylerin yapılması için geç olmadığını ve değerli olduğunu hissettiriyor. Teşekkür ederim.

Kapalı Maraş Vakıf Statüsündedir; Açılsın

Türk Dünyası’nın dayanışmasından, birlikteliğinden, diplomatik trafiğinin hızlanmasından, gelişmesinden, sivil toplumdan destek almasından ABD ve Rusya rahatsız. ABD yönetimi emperyalist ve kibirli. Rusya gerek SSCB ve gerekse sonradan gerçekleştirilen BDT’na üye Türk Cumhuriyetlerinin dayanışmasına bile karşı.

Hukuk Devletinin ve Demokrasinin Olmazsa Olmazları: Kurumlar, Kurallar, Bağımsız, Tarafsız Yargı

Nuri GÜRGÜR Demokrasi ve kurumları Türk ve Müslüman ülkelere çok geç geldi. Kanun-i Esasi ve 2. Meşrutiyetin ilk döneminde bizde bazı adımlar atılmış olsa da tablo uzun süre değişmedi. Egemenliğin millete ait olduğu ilkesinin benimsenmesine, Büyük Millet Meclisi’nin her dönem seçimle oluşmasına, çok önemli yapısal reformlar yapılmasına rağmen devlet 1946 yılına kadar “tek partili cumhuriyet“ olarak kaldı.

Prof. Dr. Sadık K. Tural’a Tarihten Destana Akan Duyarlılık Kitabına İlişkin Sorular - 6

Prof. Dr. SADIK KEMAL TURAL 1946 yılında Kırıkkale’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini aynı şehirde tamamlayıp fark derslerinin imtihanını vererek İlk öğretmen okulu diploması aldı. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu.   Meslek hayatına Kırıkkale’de Ortaokul Türkçe öğretmeni olarak başladı. 1972’de, Hacettepe Üniversitesi’nde Türkçe dersleri öğretim görevlisi, 1973’de asistan, 1978’de Edebiyat Doktoru, 1982’de Yardımcı Doçent’, 1983’de Doçent, 1988’de Profesör oldu.