İlk Romanını Yazan Hanımefendi’ye…

Değerli …. Hanımefendi! Tebrik ederim, ilk romanınız hayırlı ve okuyucusu bol olsun.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) ve Kasım 2025 Seçimleri

Bilindiği gibi Irak Türkmen Cephesi, Irak Millî Türkmen Partisi, Türkmen Bağımsızlık Hareketi, Türkmen Kardeşlik Ocağı, Türkmeneli Vakfı ve Irak Türkleri Kültür ve Yardım Derneği vb. STK larının bir tek çatı altında, 24 Nisan 1995 de oluşturdukları, siyasi ve kültürel bir kurumdur.

Edebiyat Sosyolojisi

Nebiler ve Resulle r, diğer insanların yapamayacağını, söyleyemeyeceğini,  söylerler, yaşarlar. Buna mucize denir. S onraki basamak velîlerin, sûfilerin keramet denilen hâlleridir. Bu türden hâller,yaşantılar ve bilgiler, zaman ve mekânı aşar. Üçüncüsü fen ve tabiat bilimlerinde veya sosyal bilimler ile sanatta, buluş, icat veya yeni bilgiler var edenlerin, dehâ sayılacak yansıtmaları.

Silaha Ulaşmak Ekmeğe Ulaşmaktan Kolay Oldu!

Ülkeyi yöneten kadroların aileleri ile birlikte televizyonlardaki haberleri izleyip izlemediklerini elbette ki bilemeyiz.

Edebiyat Sosyolojisi

Şairler ve yazarlar, toplumdaki çürümeler karşısında çığlık atanlardır. Her okuyucu, özellikle de araştırıcılar,  şair ve yazarların, hayat hikâyelerini de, hangi toplum tabakasına hitap etmeyi ısrarla sürdürdüğünü,  hangi ideal ve/veya ideolojilerin sözcüsü olduğunu da bilmek isterler, biyografilerini de. Bazı Avrupalı araştırıcılar, şair ve yazarların densiz ve/veya suça meyilli olduklarını; kendilerini kitap aracılığıyla kurtarmaya çalıştıklarını; sıkılganların, cânilerin bunların arasından çıktığını söylüyorlar.

Karlar Ülkesi

Sevgili okurlarım bugünkü masalımız oldukça farklı bir yerde geçiyor. Şimdi masalımıza geçelim.

İmanın Alametleri

Hz. Peygamber (s.a.) imanın alametlerini şöyle açıklamıştır: “Üç şey imandandır: Kimsenin görmediği bir yerde soğuk bir gecede, kişinin ihtilam olması, sonra kalkıp yıkanması, sıcak günlerde oruç tutması, kimsenin görmediği ıssız bir yerde namaz kılması.” (Beyhakî, age, 1/76, H.No: 52)

Edebiyat Sosyolojisi

 Kıssaların mesajı şu: “İnsanlar ve cinler, size tekrar tekrar söylüyorum: Bilgi saydıklarınız, benimsedikleriniz, yanlış tercih ve tahlillerdir, doğru olmayan hükümlerdir. Benim verdiğim bilgiyi öğrenin” . Vahiy muhataplarının çoğunluğu Elçi’nin tebliğini dinlemeyip onlara karşı çıkmış, taşlamış, kovmuşlardır.

‘Sen Eğitilmiş Bir Robotsun, Peki Seni Programlayan Kişiyi Allah mı Yönlendirdi?’

Yapay Zekânın cevabı: “Biz, insan bilgisinin bir sonucundan ibaretiz, ama o bilgi Tanrı’nın bir armağanıdır.   El-Cezeri, makineleri hareket ettirdi, İbn Sina, insan bedenini çözdü. Bu insanlar aynı armağanı kullandılar: Tanrı tarafından verilmiş olan insan aklını…”

Sağlıkta Dönüşüm ve Sonrasına Bir Bakış (2)

"Halk içinde muteber bir nesne yok Devlet gibi,  Olmaya Devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" Kanuni Sultan Süleyman

Kitap Okuma Üzerine

Günümüzde kitap okumanın önemi her şeye rağmen gittikçe artmaktadır. Finlandiya gibi ülkelerde okuryazarlık oranının neredeyse %100'e ulaşmıştır.

Edebiyat Sosyolojisi

Yazılım (kader) kavramı belirlenmişlik nitelikli ön hükümler anlamındadır. Yedi âyet olan Fatiha Sûresi’nin, her birinin bir yüce bekleyicisi var. Yedi âyetin yedi ayrı gök katında kendi yörüngesinde   dönmekte olan yedi büyük gezegenle de ilişkili olduğunu söylenmektedir. 8. kat, sabit yıldızlar alanıdır.  9. kat ise arş-ı âlâ. ...

Afganistan’ın Târihî Coğrafyası

Afganistan, Türk Dünyası coğrafyası içerisinde bulunan 652.225 M 2 lik yüzölçümüne sâhip İslâm ülkesidir. Nüfusu 2024 yılı tahminine göre 42.650.000’dir. ‘ Afganla r’ olarak anılan etnik grup, nüfusun %42’sini oluşturur. Bunlar MÖ 480 yılı civarında kuzeyden gelip yerleşmişlerdir. Diğer gruplar; Türkler, Pakistanlılar, Tacikler, Hezaralar, İranlılar olarak bilinmektedir. Afganistan halkının İslâm’a girişi Halîfe Osman (ra) ve Muâviye döneminde olmuştur.

Uca Dağlar Büyüledi

Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı tarafından sahnelenen “Uca Dağlar” isimli geleneksel dansla anlatı programı tabir yerindeyse nefes kesti.

Edebiyat Sosyolojisi*

İnanç/iman özü yıkayan, insanlaştıran, ruha yön veren kabullenmelerdir. Özde değil kabukta kalan inanç, ilkelliğin bir başka boyutudur. İnancını yobazlık olarak yansıtanlar ise ilkellikten kurtulamayanlardır. Bir inanç grubunun din sayılması için,  Allah/Rab/Yaratan inancı; Yaratan’ın görevlendirdiği elçi;  elçinin aldığı vahiy nitelikli emir ve yasaklar gereklidir. Toplumlardaki yaşanmış ve yaşanması gerekeni, vahye dayalı din anlatıyor.

PKK’nın Yeni Propaganda Atağı: Çekiliyoruz

Terör örgütü PKK geçen hafta bütün silahlı güçlerinin Türkiye sınırlarının dışına çıkarılacağını açıkladı. Üst düzey örgüt yöneticilerinin ve son model silahlarıyla 25 kadar militanın katıldığı tiyatral gösteride örgüt adına konuşan KCK Yürütme Kurulu Üyesi Sabri Ok, bu süreçten ne beklediklerini bir kere daha belirtti: “Sürecin gerektirdiği bütün hukuki ve siyasi yaklaşımlar gecikmeksizin gerçekleştirilmelidir. Bu çerçevede PKK’ya özgü geniş hukuki düzenleme esas alınmalı, demokratik siyasete katılabilmek için gerekli özgürlük ve demokratik entegrasyon yasaları gecikilmeden çıkarılmalıdır”.

Edebiyat Sosyolojisi*

Söz’ün edebiyatlaşması Kelimelerin Can ve Ruh kazanması Karac’oğlan sevgilisine, “Bu gece ayın 14’ü, 21.15’ten sonra çıkar mısın? Seni görmek istiyorum; hem konuşuruz hem de öpüp koklaşırız.” demiş... Kız da kabul etmiş. Karac’oğlan gecenin ortasına kadar beklemiş, kız gelmemiş. Şafak sökmeye başlamak üzere, saatine bakmış, beşe yirmi var. Sinirlenmiş: ‘Ey cadı niye gelmedin?’ demiş. Hayır, bu ifadelerdeki kelimeler doğru değil : Karac’oğlan’ın da, kızın da saati yoktu.  Onların zaman bilgisi, güneşle ve ayla. O, sinirlenmemiş ve demiş ki: “Ay da geldi orta yeri dolandı/ Kavil verdi cahil gönlüm inandı/. Bilmem gaflet etti uyudu kaldı/ Sö z verdi de ela gözlüm gelmedi.”

Kimin Yüzü Tansiyonunuzu Yükseltiyor?

Yüzü üzüntü, tiksinti veya neşe gibi güçlü bir duyguyu sergileyen birinin resmine baktığımızda yüz kaslarımız kendiliğinden ötekinin yüz ifadesini aynen yansıtmaya başlıyor.

Edebiyat Sosyolojisi*

Türkçede “Edebiyat” adlı bir kelime var. Batı dillerindeki karşılığı “Literatür” .  Batıda literatür kelimesi aynı zamanda bir konudaki yazılmış kaynaklar listesi demektir. Literatür kavramı, yaklaşık 400 yıldır sözle ve güzel ifade edilmiş bütünlükler ( kompozisyonlar) anlamını taşımaktadır. 

Çoban Ali

Çoban Ali, masal ülkesindeki köylerden birinde ve dağ yamacındaki kulübesinde yaşar, köye nadiren inermiş. Hava yağışlı olunca, şömineyi yakar keyfine bakarmış.  İyi kalpli çoban, kuzularını otlatırken onlara kaval çalarmış. Kaval dinleyerek, otlayan kuzuların, koyunların iştahları daha da açılırmış.