Yaklaşık bir asırdan bu yana, türlü yöntemlerle hala vatanımızı ele geçirebilmenin çeşitli uygulamalarını yapmanın peşindeler! Bu uygulamalar illa ki savaşarak ülkemizin ele geçirilmesi anlamına gelmemelidir!
İngilizcede “ Syrianisation ” diye bir kavram var; Türkçesi Suriyeleşme . Belki de Türkçeden İngilizceye geçmiştir. Zira ilk kez Temmuz 2011 ’de bir Hürriyet yazarı tarafından dile getirilmiş.
İstanbul’daki yatılı lise hayatımda çok şık giyinen Akçakocalı arkadaşımız vardı. Her hafta sonu memleketine gider, Pazar akşamı okula dönerdi. Kısmet olmadı buna rağmen Akçakoca’ya gitmek. Dolayısıyla Karadeniz’de 35 kilometrelik sahili ile bir taşra kasabası olarak kaldı aklımda Akçakoca. Bugün de Düzce’ye bağlı bir ilçe.
Beynimiz, bizi sürekli olarak başkalarıyla kıyaslar. Elimizde olmadan bu kıyaslamaları yaparız. İnsanın doğası gereği kendini başkalarıyla kıyaslaması hayatta kalmasına katkıda bulunur. Bu kıyaslamalar kişiyi kaybedeceği savaşlara girmekten korur.
Türk Milleti çok uzun tarih macerası içerisinde, yaşamını sürdürebilen iki ya da üç halktan birisidir.
Araç yapan varlık olarak insan, uzun zamandır konuşma, yazma ya da medyada duyu organlarından birini önceleyerek bu yönünü geliştirmekle uğraşmıştır.
Fındık sadece Giresun ve Karadeniz bölgesi için değil Türkiye için de çok önemli bir ürün. Bugün fındık üzerinde çeşitli oyunlar oynanıyor. Dünyada Türk fındığı marka olmasına rağmen, bugün fındık borsasını Almanlar elinde tutuyor.
İstanbul’da tiyatro sanatı bana daha bir başka yansır. Oysa bizim kuşak sinemadan daha derin etkilenmiştir ama bu romantizm İlhan Engin’in romanından, Fikret Hakan, Gisella Dali ve Suphi Kaner’in oynadığı film “İstanbul’da Aşk Başkadır”dan öteye gidememiştir.
Çeşitli kaynaklar Emperyalizmi şöyle tanımlamaktadır: -Bir ulusun kontrolünü diğer halklar üzerinde genişletmesini sağlayan politika ve uygulamalar, -Bir devletin kendi sınırları ötesindeki halklar üzerinde, rızaları olmaksızın, kontrol kurma politikası ve uygulamalarıdır.
1 - Devrik cümle kullanmadan da edebiyat yapılabileceğini; roman, hikâye, deneme ve diğer kalem ürünlerinin yazılabileceğini ispat edenler,
Asırlarca özlemimiz hedefimiz kızıl elma Gurur ve öğüncümüz özümüzdür kızıl elma Be hey gafil cühela haddine mi kızıl elma İlahi nihaye yanan közümüzdür kızıl elma
Ay Yıldızlı Al Bayrağımız altında yaşamaktan onur duyan, Büyük Türk Milletin ayrılmaz bir parçası olmanın gururunu taşıyan her yurttaş gibi; ‘vatan, millet, devlet, bayrak’ kavramları benim kutsalımdır, vazgeçilmezimdir.
John Donne’nin çok anlamlı bir sözü vardır: “Hiç kimse tek başına bir ada değildir.” Sosyal ihtiyaçlar ve sosyal güven hayatta kalmamız için gereklidir. Beyin bu güveni ödüllendirir.
Cihad modundayız. Allah , Türk Ordusu ’na hasarsız zafer nasip etsin! Türkiye çoktandır yapması gerekeni ve bir müddet Cumhurbaşkanı ’nın ağzından seslendirdiği harekâtı yaptı; has etti.
‘’Bilmez, bilemez ki onlar vatan nedir, vatan sevdası neye denir? Kimileri kafadan bacaklıdır! Kimileriyse dolar-avro beyinli…’’
Benim aziz dostum, şair, musikişinas ve eczacı Memduh Cumhur (25 Ocak 1947-12 Ocak 2017) hakka yürüdü.
“Kim demiş ki çocuk küçük bir şeydir, Bir çocuk belki en büyük şeydir.” Abdülhak Hamit Tarhan
Mendilin de kültür mü olur diyeceksiniz? Bugün artık her şey sanal. Bir kullanımlık mendiller var. Peçete ve kağıt mendiller…
‘’ Sana dar gelmeyecek Makber-i kimler kazsın ! “ Gömelim gel seni tarihe ” desem , sığmazsın ’’ (Mehmet Akif Ersoy)

