Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan: İnsanların ihtiyaç, fikir ve dâvasını öteki insanlara duyurma aracı olan hitâbetin tanımı şöyle yapılmaktadır: Hitâbet; bir şeyler anlatmak için sözü başkasına yöneltmektir. Bu anlamda hitabet, insanın yeryüzünde yaşamaya başladığı günden beri devam edegelmektedir.
Çizgisi muhteşem bir mimar-ressam, anlatım gücü yüksek bir yazar olan Gürbüz Azak, ‘ Meryem’in Atları ’ isimli; 13,5 X 19,5 santim ölçülerinde 140 sayfalık romanında, Kazan Türklerinden bir grubun, Osmanlı Yurdu’na göç edişlerinin destansı hikâyesini anlatıyor.
Teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler, çağımızda yeni bir ihtiyacı gündeme getirdi: Değişim. Değişim arzuları, değişmez hedef hâline geldi. İnsanlar artık bir şeylerin değişmesiyle de yetinmiyor. Olabildiğince hızlı değişimler bekliyor.
Bir Kurban Bayramını daha geride bıraktık. Daha nice bayramlara, sevdikleriniz ve sevenlerinizle sağlık ve huzur içerisinde erişmenizi Subhânehu Taâlâ’dan niyaz ederim.
Kurban, Yüce Allah'ın rızasını kazanma ve O'na yakınlaşma vesilesidir. Peygamber Efendimiz (sav) ‘ Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha sevimli olan bir iş yapamaz ’ buyurmuştur. Kurban, verdiği nimetlere karşı kulun Rabbine sunduğu bir teşekkür, gerektiğinde her türlü şeyi O'nun uğruna fedâ edebileceğini ifâde eden bir teslimiyet göstergesidir.
Dîvânu Lugati’t-Türk, Türklerin İslâmiyet’i kabul etmelerinden sonra münâsebetleri artan Araplara Türk dilini öğretmek maksadıyla hazırlanmış Türk lehçeleri sözlüğüdür. Bilindiği gibi Türkler, benzerine ender rastlanacak ölçüde geniş bir sâhada, birbirleri ile irtibatları zayıf şartlar içerisinde yaşamışlardır.
İttihat ve Terakki Partisi’nin üç paşasından biri olan Enver Paşa 04 Ağustos 1922 târihinde Türkistan’da şehit oldu. Doğumu: İstanbul, 22 Kasım 1881.
Türkiye, 31 Temmuz 1959 târihinde Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) teşkilâtına üye olmak için ilk müracaatını yaptı.
Yazarın; herhangi bir konuyu, kendi kendisi ile konuşuyormuş gibi rahat ve akıcı bir üslupla yazdığı, şahsî görüşlerini, tecrübelerini ve olaylara bakış açısını yansıttığı, orta uzunluktaki yazılar, ‘deneme’ olarak isimlendirilmektedir. Dünya edebiyatında, deneme türündeki yazıların ilk uygulayıcısı Michel de Montaigne (*)’dir.
Kurtuluş Savaşı askerî zaferimizle sonuçlanınca, kalıcı barışın sağlanabilmesi için görüşmeler yapılması gündeme geldi. Lozan Konferansı adı altında gerçekleştirilen görüşmeler, bu ihtiyacın ürünüdür.
Evliya Çelebi'nin gezip gördüğü yerleri ve şâhit olduğu olayları konu alan on ciltlik Seyahatname isimli Türk kültür tarihi bakımından çok önemli bir külliyat niteliği taşımaktadır. Seyahatname-i Evliya Çelebi , Evliya Çelebi Seyahatnamesi adlarıyla da bilinen bu eserin bazı nüshaları Târîh-i Seyyah ismini taşır. Eserin 1. cildi İstanbul'a tahsis edilmiştir.
17 Temmuz 1959 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nin Başkanı Dvvight D. Eisenhovver, yaptığı açıklamada. Esir Milletlerin dramını dile getirmiş ve ESİR MİLLETLER HAFTASI ihdas edilmek suretiyle, problemlerine çözüm aranması gerektiğini belirtmişti. Sonraki yıllarda, 17-24 Temmuz günleri, ESİR MİLLETLER HAFTASI olarak değerlendirildi.
14 Temmuz 1959 târihinde Irak’ta Türklere büyük katliam yapıldı. O gün, Irak askerî darbesinin birinci yıldönümü kutlama şenlikleri yapılacaktı. Törenin başlangıcından hemen sonra, Türkler aleyhine atılan slogan sebebiyle şenlik, bir protesto mitingi görünümüne büründü. Kısa bir süre sonra da miting, cumhuriyetin birinci yıldönümünü kutlamaya gelen silâhsız Türk erkeklerinin, çocuk ve kadınlarının katliamına dönüştü.
Türkler zorla Müslüman edilmediler. Ceddimiz târih sahnesinde Müslüman olarak yer aldı. Bâzı eblehler diyebilirler ‘ o zaman İslâmiyet yoktu .’ Hz. Âdem, Türklerden çok önceleri yaratılmıştı ve Müslüman’dı. Hz. İbrâhim de Müslüman’dı ve Türkler târih sahnesine çıkmadan önceki devirlerde yaşamıştı. Demek ki İslâmiyet Türklerden önce de vardı. Şüphesiz adı İslâmiyet veya Müslümanlık değildi. Hepsi o kadar.
Tek parti döneminde hazırlanan müfredat programlarında yer almadığı için, İlahiyat Fakülteleri ile İmam Hatip Liselerinde okutulan İslam Tarihi ders kitaplarında, Türklerin nasıl Müslüman olduklarına dair bilgiler yoktur.
Türkiye’de havacılık eğitimi veren ilk eğitim kurumu, 07 Temmuz 1941 târihinde, Gök Okulu adı ile İstanbul’un Yeşilköy semtinde açıldı.
Kamus 1 bir milletin hâfızası, yâni kendisi; heyecanıyla, hassasiyetiyle, şuuruyla.
Kabotaj; bir devletin, kendi limanları arasında yük ve yolcu taşımacılığı ile ilgili haklarıdır. 1536 yılında imzalanan ve Kapitülâsyon denilen anlaşma ile Osmanlı Devleti, yabancı gemilerin Türk limanları arasında taşımacılık yapabileceklerini kabul etmişti. Türkiye Cumhuriyeti; 24 Temmuz 1923 târihinde imzalanan Lozan Barış Sözleşmesi’nin 28. maddesine dayanarak, 1 Temmuz 1926 târihinde, 815 sayılı Kabotaj Kanunu ’nu yürürlüğe koydu. Kanuna göre bu târihten itibaren kendi limanlarımız arasında taşımacılık, yalnızca Türk gemileri ile yapılacaktı. Kanunun yürürlüğe girdiği târih, ülkemizde KABOTAJ (DENİZCİLİK) BAYRAMI olarak kutlanmaktadır.
14 Mayıs 2013 Çarşamba günü itibâriyle, Milletlerarası Para Fonu (IMF) adlı kuruluşa olan borcumuz sıfırlandı.
Kadir Gecesi’nde indirilmeye başlanan Kur’an-ı Kerim insanlığa; Sırât-ı Müstakîm’de yâni Doğru Yolda olmayı öğütlemektedir. İlahiyatçı Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan Hocamızla Sırât-ı Müstakîm’i konuştuk.