Ermeni Meselesi- 2

Diğer taraftan, Rus istilası sırasında Ermeni cinâyetlerinden kurtulmak için; Erzurum ve Erzincan’dan, Diyarbakır üzerinden Halep ve Adana yolu ile Konya ve Sivas’a sığınan Türkler vardır. Bunlar da Araştırmacı Yazar İsmet Bozdağ’ın, ‘ Hodri Meydan ’ isimli kitabından alınan bilgilerdir. İsmet Bozdağ; ‘ Trabzon, Van, Bitlis, Erzurum vilâyetlerinin Ruslar tarafından istilası sırasında oralarda yaşayan Türklerden 500.000 kadarının Ermeniler tarafından katledildiğini, 100.000 kadarının da hicret sırasında; soğuktan, açlıktan ve bakımsızlıktan öldüğünü ’ belirtiyor. Bunların sorumlusu da Ermenilerdir.

Sağlam Yerin Tâmiri- 2

Sağlam Yerin Tâmiri isimli eserinden seçme cümleler:

Sağlam Yerin Tâmiri

Ötüken Neşriyat’ın Türk Edebiyatı-Deneme serisinden yayınladığı eser, 12 X 19,5 santim ölçülerinde ve 212 sayfadır. Deneme türündeki kitaplarda yazarın şahsî görüşleri ve tecrübelerinden elde ettiği bilgiler, uzun olmayan makaleler hâlinde okuyucuya sunulur. Fransız yazarlar Montaigne (1533-1592) ve Francis Bacon (1561-1626) bilinen en eski ve en çok tanınmış deneme yazarıdır.  

Ermeni Meselesi- 1

4 gün sonra çığırtkan Ermeniler, sözde ‘ tehcir ’ olarak andıkları, ‘ sevk ve yerleştirme operasyonunun 900. yıldönümü vesilesiyle gürültü kirliliğine sebebiyet verecek. 1.500.000 Ermeni’nin katledildiği yalanını ile dünyâyı ayağa kaldırmaya çalışacak. 

Teftiş Yalnızlığı

Ben dosyaları, not defterimi vs. topluyordum ‘ Fazlı Bey bırak kalsın .’ dedi. O anda Pazarlama Dâiresi Başkanlığından alındığımı anladım. Arabaya binene kadar konuşmadı. Araba binince şoföre ‘ Ankara'ya gidiyoruz .’ dedi. Valizlerimizi sabahtan bagaja koymuştuk. Uzun süren bir sessizlikten sonra ‘ Arkadaşlar ikiniz de başkanlıktan alınmışsınız .’ deyince, ben elimde olmadan gülmeye başladım.

Teftiş Yalnızlığı

Fazlı Köksal ‘ Teftiş Yalnızlığı ’ isimli eserinin 480 sayfalık birinci cildinde, 1982’den 1998 yılına kadar Türk Telekom’da devam eden görevi sırasında karşılaştığı olayları objektif bir şekilde anlatmıştı. Yönetimin yer yer zâfiyeti, personelin cin fikirliliği neticesinde, bir kısmı da göze batacak kadar ortada, apaçık, âşikâr gerçekleştirilen suiistimaller son derece ilgi çekici olaylar, yolsuzluklar yer alıyordu.

Alevî-Sünnî Meselesi - 2

Alevîler, Hazret-i Ali’ye, yalnızca ‘Ali’ denilmesini hoş karşılamıyorlar. ‘ Hazret-i Ali ’ denilmesini istiyorlar. Muaviye’ye de ‘ Hazret-i Muaviye ’ denilmesinden rahatsızlar. Bu mâsum isteğin, bütün Sünnîler tarafından saygı ile karşılanması ve uygulanması çok kolay ve gereklidir.

Birkaç Edebî Fısıltı

Tahsin Yıldırım’ın yayına hazırladığı kitap 13,5 X 21 santim ölçülerinde ve 206 sayfadır. Eserin arka kapak yazısı:

Alevî-Sünnî Meselesi - 1

Alevî-Sünnî meselesi İslâm Âlemi’nin gündemine, milâdî takvime göre 10 Ekim 680 târihinde (hicrî takvime göre 10 Muharrem 61’de) Hz. Hüseyin ve ailesi fertlerinin Emevîler tarafından şehit edilmesiyle yerleşti.  Kabirlerinin bulunduğu yer olması sebebiyle ‘ Kerbelâ Hâdisesi ’ olarak anılır. O târihte Türkler henüz Müslüman olmamıştı. Bu sebeple Türklerin, Kerbelâ Hadisesi ile en ufak bir ilgisi yoktur. Fakat garip bir tecellidir ki… Alevî-Sünnî meselesi denilen pranga Türklerin ayağına takılmıştır.

Türklerde Bozkurt

Bilgeoğuz Yayınları ’nın sâhibi velût ve seçkin yazar Oğuzhan Cengiz , Türklerde Bozkurt isimli 13,5 X 21 santim ölçülerindeki 160 sayfalık eserinde; Türk târih ve millî kültüründe en önemli yere sâhip olan Bozkurt hakkında az bilinen, değişik ve farklı bilgiler yanında, pek çok okuyucunun kolayca ulaşması mümkün olmayan bilgiler sunuyor.

Tebessümlük

42 yıl imamlık yapıp emekli olan bir din görevlisi anlatıyor:

İstanbul Müftülüğü Baş Vaizi Mustafa Akgül ile Ramazan Sohbeti

Mustafa Akgül: Halk arasında fitre de denilen sadaka-i fıtır, ‘ sadaka ’ kelimesi ile ‘ iftar etme , Ramazan Bayramı ve yaratılış ’ mânâsındaki ‘ fıtır ’ kelimesinin bileşiminden meydana gelmiştir. Sadaka-i fıtır, dinen zengin olarak Ramazan ayının sonuna yetişen Müslüman bir kişinin belirli kimselere vermesi vâcib olan bir sadakadır.

Kadir Gecesi

Dinimiz İslâmiyet’te mübârek gecelerin en kıymetlisi Kadir Gecesi’dir. Çünkü yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm bu gece indirilmeye başlanmıştır. Hangi günün gecesinde olduğu kesin olarak belli değildir. Ekseriyetin ittifakına göre Ramazan ayının yirmi ile otuzuncu geceleri arasında bir gecedir.

Öğrendim ki… 30

*Öğrendim ki… İnsan ne varını yer bitirir ne sözünü der bitirir. (Şerif Aydemir’den)

Din Nedir?

Herkes dinin ne olduğunu çok iyi bildiğini zanneder. Fakat ilmî târif yapmak gerektiğinde yeterli Bilgiye sâhip olmadığını anlar.                                                                                                                            

Tuna’dan Boğaziçi’ne Bir Ses Memduh Cumhur

Eczacı, şâir ve ses sanatkârı Memduh Cumhur Beyefendi, kendi ifâdesiyle Hz. Mevlânâ çerçevesinde yaşamaya ve düşünmeye alışmış, Türk milletinin mânevî mayasını inşa eden Horasan erlerini bekleyen bir ‘ evlâd-ı Fâtihân ’dır. 

Hangi ‘Ki’ Bitişik, Hangisi Ayrı Yazılır?

 ‘ Benim ki nezâket ziyâreti olacak .’ (Hiç değilse) kendi çevresinde tanınmış bir şâir ve yazar olan zat, çok iddialı ve lüks baskılı bir edebiyat dergisindeki yazısında böyle yazmış.

İlâhiyatçı Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır ile Ruh ve Vücut Dengesi’ni Konuştuk

Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır: İnsan, ruh ve vücuttan oluşan bir varlıktır. Ruh, insanı diğer canlılardan ayırır. Ancak uzun süreden beri ilim adamları ruhun müstakil varlığını inkâr ettiği için bu konu, din sâhasına bırakılmıştır. Bu da dengeleri bozmuş ve birçok yanlışlara sebep olmuştur.

Küçük Bir İhtimal

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme bölümü mezunu, devlette uzman olarak çalışmakta olan 1983 doğumlu Hüseyin Kılıç gerçek hikâye tadında hikâyeler yazıyor. Küçük Bir İhtimal isimli 166 sayfalık kitabın ilk hikâyesi, âniden bastıran ve her tarafı anında bembeyaz hâle getiren kar yağışı gibi: Yumuşak sessiz ve etkili…

İran’da Türkler

Târih boyunca ve uzun sürelerle İran devletini Türkler yönetmiştir. Günümüzdeki İran Cumhurbaşkanı Türk asıllı kalp cerrahı Mesud Pezeşkiyan (1954-) ‘ Şehriyar ’ müstear adı ile tanınan Azerbaycan Türklerinden şâir Muhammed Hüseyin Behçet Tebrizi'nin (1906-1988)  “ Haydar Baba ’ya Selâm ”* başlıklı şiirini okuması, Türkiye-İran ilişkilerini kısa bir süre için gündeme getirdi.