“Öğretmen, korkulan kişi değil sevilen ve sayılan insan olmalıdır. Unutulmamalıdır ki korku kaçırır, sevgi yaklaştırır. Kaçan öğrenci değil, yaklaşan öğrenci öğrenir. Öğretmen sevilen kişi olduğu kadar öğrencilerine öğrenmeyi de sevdirmelidir. Öğretmen sevgisi, öğrenci sevgisi ve öğrenme sevgisi başarının dinamizmidir.” Fahri Kayadibi
“ Çocuklar eleştirilmekten, azarlanmaktan değil, kendilerine güzel örnek olunmasından etkilenirler.” Thiersch
“Baba omzu diye bir yer var. İliklerine kadar huzuru hissettiğin…” “Neden bilmiyorum ama bugün seni çok özledim Babam.” Hiç kimse iyi baba olarak dünyaya gelmez. İyi baba olmak sabır, sevgi ve bilgi işidir. Bir erkek için alacağı hiçbir ödül, çocuklarını gereğince yetiştirebilecek kadar doyurucu olamaz. Çocuğun gelişiminde yeri doldurulması mümkün olmayan babayı, yıllarca "eve ekmek getiren adam" olarak gördük. Toplum ve aile yapısındaki değişimler, kadınların sosyal hayata daha fazla atılması, kadın ve erkeğin aile rollerinde değişikliklere neden oldu.
“Bana bir bayram verin. İçerisinde babam olsun…” Son yıllarda toplumsal hayatta yaşanan değişimler, ailedeki rollerin farklılaşması, çocuğun gelişiminin ve eğitiminin giderek daha önem kazanmasını, baba-çocuk ilişkisinin de hak ettiği ilgiyi görmesine yardımcı olmuştur.
Yazıma başlarken tüm öğretmenlerimin “öğretmenler günü” nü yürekten kutluyorum. Öğretmenlerimizin gön dolayısı ile kavuştuğu imkânları, müjdeleri, iyileştirmeleri konuşmak ne kadar güzel olurdu aslında.
“Çocuğunuz yalan söylüyorsa ya sizden korkuyordur ya da sizin yaptığınızı yapıyordur. Yalan söyleyen anne ve babaların, yalan söyleyen çocukları olacaktır.” A. S. Neil Çocukluk; daima güzellikle, sevgiyle ve anılarla hatırlanan, özlemle anılan kıymetli bir dönem olarak kalıyor çoğumuzun zihninde.
Eğitim, hayata ve topluma intibak edebilmenin ortak adıdır. Yeni doğan çocuğun beslenmeye alıştırılması, denilebilir ki, insan neslinin eğitimle tanıştığı ilk somut anlardır. Annenin güler yüzü, sevgi öpücükleri, konuşup okşaması, sevgi göndermeleri bu eğitimin devam eden parçalarıdır.
Televizyon programları, çocukları önemli şekilde etkilemektedir. Özellikle “Çizgi Filmler” çocukların hayal dünyasının gelişiminde, çevresindeki nesneleri tanımada diyalog gelişimlerinde olumlu yararlar sağlayabilir. Ancak dikkat edilmezse çocuğu olumsuz şekilde de etkiler.
Afyonkarahisar’ın İşçehisar İlçe’sinde, öğrenci servisinin kaza geçirmesi neticesinde, beş öğrencimizin vefat etmesi ve birçok öğrencimizin de yaralanması, büyük üzüntüye ve aynı zamanda da yeni endişelere sebep olmuştur. Öğrencilerimizin ailelerine başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
İslamiyet’ten önce Arabistan bir çöldü ve orada oturan insanlar da yarı vahşi bedevilerdi. İlkel bir hayat sürerlerdi. Kız çocuklarını diri diri gömmek gibi korkunç âdetleri vardı. İşte böyle aciz, zavallı, vahşi olan bir kavim, onlara rehberlik eden Muhammed peygamber sayesinde birdenbire değişti, tam bir medeniyete kavuştu. 30 sene içinde, doğuda Türkistan ve Hindistan, batıda İspanya olmak üzere akla hayret veren çok kudretli bir İslam Devleti meydana getirdi.
Okullarımızdaki sorunlardan biri de kantinlerdir. Öğrencilerin okul yaşantılarında kantinlerin önemli bir yeri vardır. Çünkü öğrencilerin zamanlarının üçte biri okulda geçmektedir. Bu süre içerisinde beslenme ihtiyaçlarını genellikle okul kantinleri karşılamaktadır.
Öğretmen Okulu’nda okurken her davranışımız ve giyim kuşamımız mercek altındaydı. Bir ara saçım birazcık uzamıştı. Dersteyken öğretmenimiz ensemi tutarak, “ yarın öğretmen olacaksın şu saçının haline bak, neredeyse örülecek” diyerek uyarmıştı. Öğle arasında soluğu okul berberinin yanında yerinde aldım. Üç numaraya yakın şekilde kısalttı. Berbere gittiğimizde tarife gerek yoktu zaten. O, öğrenci tıraşının nasıl olacağını çok iyi bilirdi.
Okullar “Yüz Yüze Eğitim” e açıldı. Veliler, öğrenciler, öğretmenler ve yöneticiler mutlu. Seven ve özleyenlerin kavuşması gibi her kes mutlu. Umarız Millî Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer’in; “tüm kademelerde, haftada beş gün yüz yüze tam zamanlı olarak eğitim ” temennisi ve tüm eğitim bileşenlerinin de bu arzusu sekteye uğramaz.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer; okulların “6 Eylül'de tüm kademelerde, haftada beş gün yüz yüze tam zamanlı olarak eğitime” başlayacağı müjdesini vermişti.
E ğ itim, insan ya ş am ı nda önemli bir olgudur. Günümüzde, hem ki ş inin mutlulu ğ u hem de ulusun gelece ğ i ve refah ı bak ı m ı ndan özel bir önem taşımaktadır.
“Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, fakat bu arada çok basit bir sanatı unuttuk. İnsan gibi yaşamak.” Martin Luther
“Anne elinden tüm dünyaya tutunur insan, o eli bir bıraksa bir ömür yutkunur insan. “ Hani derler ya lideri şartlar mı ortaya çıkarır. Yoksa lider mi doğulur? Annelik de böyle bir şey. Her kadın anne olarak dünyaya gelir. Fakat sosyal çevre eğitim bu kavramı estetik hale getirir. Daha bir doyulmaz olur anne duygusu.
Güzel şeylere sahip olduğumuzda neden sevinmesini bilemiyoruz acaba. Fakat bu güzellikler elimizden gittiğinde hüzünlenmeyi hiç de ihmal etmemekteyiz. İnsan, sahip olduğu kıymetlerin değerini, elden çıktığında anlıyormuş. İşte Mübarek Ramazan ayı da bunlardan biri.
“Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annemdir.”
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. . Kanuni Sultan Süleyman