Ali DEMİREL

Yazar - Ziraat Mühendisi

Yıl Başı

Yeni bir yılın başlangıcı, aynı zamanda yaşanmış olan eski yılın bitişi. Bu durum bütün  insanlar için bir şeyler ifade etmekte hatta pek çok iş ve işlem bu yıl ölçütüne göre ayarlanmakta. Her ne kadar dünyadaki bütün devletler aynı takvimi kullanmasa da  yıl kavramı çok önemli. Ayrıca ay ve gün kavramları da önemli; dahası, saat, dakika, saniye hatta saliseler bile önemli. Bütün bu ölçü birimleri zamanı ölçmek için kullanılmaktadır.
Zaman kavramı bilimce ne zaman ele alındı? Sanırım insanlık, üç boyutlu evrende yaşadığını sanırken yanıldığını, aslında pek çok boyutun söz konusu olduğunu anladığında, zaman boyutu bilimin içine yerleşti. Zaman kavramı eski çağlarda bilinmiyor muydu? Biliniyordu. Masallar, destanlar, çok  eskilerden beri söylenegelen özlü deyişler bunu kanıtlıyor.

Arkeolojik kazılarda bulunan  zamanla ilgili bilgi ve belgeler hatta kil tablet ve papirüslerdeki bilgiler, insanlığın çok eskilerde bile zamanın farkında olduklarını göstermektedir.

Zaman boyutunun çağımız bilimince benimsenip, matematik ve fizik gibi bilim dallarında kullanışının son asırlarda oluşması; çok çok eski çağlarda zamanın bilinmediği anlamına gelmiyor.

Zamanın kavramının, göreceli de olsa kullanılabilmesi için ölçülebilmesi gerekir. Oysa zaman soyut bir kavramdır. İşte bu yüzden zamanın ölçülebilmesi için başkaca somut verilerden yararlanma yoluna gidilmeliydi. İnsanlar da tam olarak bunu yapmışlar ve yapmaktalar. Şöyle ki: Devinim halinde olan bir nesnenin, bir başka nesneye göre devir veya ritim sayısı zaman ölçüsü olarak kullanıla gelmiştir.

En çok kullanılanlar şöyle sıralanabilir: Dünyanın kendi etrafında bir kere dönmesi bir zaman dilimi olarak ele alınmış ve buna bir gün denmiş. Günün başlangıç ve bitişi, güneşin doğuşundan sonra batıp tekrar doğması aralığı olduğu için ölçümü kolay olmuştur.
Bir başka zaman ölçümü ise; Ay'ın dünya çevresinde bir kere dönmesi esasına göre zaman dilimleri ölçümüdür ki buna da 'ay' denmiş.
Yine bir başka zaman ölçümü olarak; dünyanın güneş etrafındaki bir tur dönüşü esas alınmıştır ki buna da 'yıl' denilmiş…

Zamanın mutlak birim olarak bir ölçüsü henüz bilinmemektedir. Bundan ötürü; bir yıl tam olarak oniki ay değildir. Bu yüzden takvimlerdeki oniki ay, ayın dünya çevresindeki dönüşüne tam olarak uymaz. Bunun tersini yapıp oniki ayın toplamına bir yıl denilse, bu kez dünyanın güneş çevresindeki turu tamamlanmış olmaz. Araplar ay hesabına göre yıl uygulaması yaptıklarından her yıl 355 gün kadardır. Bir başka şeyi yapsak; dünyanın güneş çevresindeki bir turunu gün dilimlerine bölsek! Bu da olmuyor çünkü bu kez yıl 365 gün 6 saat ve dahası…

Anlaşılacağı gibi zamanı ölçmek ama evrence bir değerle ölçmek için insanlık yeterli bilgiye henüz sahip değil…

Bazıları şöyle diyebilir: Saatin akrep ve yelkovanı belirli devinimle zamanı ölçüyor ya! Ayrıca elektronik saatler var ya! Hatta atom saatleri de var… Bütün bunlar yine de soyut bir kavramın devinen nesnelere göre ölçülmesidir.

Yer çekiminden çıkıldığında yani uzayda aynı standart devinimler olacak mı? Ya çok daha büyük bir gezegenin üzerindeki çekim gücünde o devinim sabit mi kalacak?

Her şey bir tarafa Aynştayn'ın görecelik teorisine  göre, yol ve hız etkenlerinde zaman genleşmektedir yani uzayıp kısalabilmektedir. Buyurun şimdi zamanı nasıl ölçecekseniz ölçün!..
Anlaşılacağı gibi insanlığın bu konuda bilmesi gereken çok şey var. Zaman konusunda yolun henüz başında sayılırız…

Gelecekte bilim bu konuda neler yapacak bunu şimdilik bilmiyoruz. Biz şimdi biraz da geçmişte neler yapılmış onlara bir göz atalım:

Dünyamızın ve  de insanlığın çok uzak geçmişinde takvim ilk defa ne zaman ve kimler tarafından kullanıldı bilinmiyor. Zaman kavramının nasıl algılandığı ve bu konuda neler yapıldığı da tam olarak bilinmiyor. Ama bilinen o ki, zamanımızda bazı sözde bilim adamlarının dediği gibi insanlık tarihi; üç bin yıl önce yazı bulundu, yok taş devri vardı sonra taşları cilaladılar. Daha sonra da maden devri başladı! Bunlar ne zaman olmuş! Verilen tarihler sürekli değişmiştir. Kırk yıl önceki ilkokul sınıflarındaki bu çağlara ait çizimler ve tarihleri o günlerde yaşamış olanlar bilir…

İnsanlığın geçmişi hiç de öyle bize anlatıldığı gibi değil. Pekiyi nasıl? Henüz bilim ve gerçek bilim adamları bu konuda çok yol kat etmiş sayılmazlar. Bu anlattığım durumu kesinlikle kanıtlayan pek çok, özellikle arkeolojik kanıt mevcut. İşte bu kanıtlardan birisi de bu takvim meselesi.
Geçmişte pek çok uygarlık zaman ile ilgili çalışmalar yapmıştır. Takvim ile ilgili elde ettikleri değerlere bir bakalım:

1) MAYA TAKVİMİ:
Mayalar diğer yazılarında olduğu gibi takvimlerini de taşa oymuşlar, ayrıca tapınaklarının  merdivenlerine işlemişler. Bu ikisi halen insanlığın elinde. Ama altın varaklara yazdıkları takvimler ve zaman ile ilgili nice gizemli bilgiler, barbar Avrupalılarca yok edilmişlerdir. Nasıl mı? Tapınaklardaki rahipler (bilim adamları) öldürülmüş, yazılı altın varaklar da eritilerek külçe halinde Avrupa'daki kral ve kraliçelerine sunulmak üzere gemilerle taşınmıştır…

O günlerden kalan bazı yazılı tabletlerden de yararlanılarak elde edilen sonuçlar şöyle:

-Maya takvimi, dünyanın güneş çevresinde dönüş süresini esas almıştır. Dünyanın kendi çevresinde dönüşü de hesaba katılmıştır.

-Maya takviminde bir yıl: 365.242036 gün olarak gösterilmektedir.

Zamanımızda, teknik ölçümlerle yapılan hesaplamada ise bir yıl 365.2425 gün.Bu kadar doğruya yakın bir hesaplamayı nasıl yaptılar dersiniz? Yoksa o takvim çok çok daha eski çağlarda, belki de başka bir medeniyet tarafından mı kullanılıyordu?

O çağda dünyanın, güneş yörüngesinde ve kendi çevresinde dönüşü o hesaplandığı gibi miydi? Sakın ha bunları benim iddia ettiğimi sanmayın. Jeolog-arkeolog James CHURCHWARD ve Dr. William NİVEN, Meksika'da ortaya çıkardıkları tabletler ve diğer araştırmalar sonucu: Mayaların, tarihlenen ilk MU medeniyeti kolonisi olduğunu göstermişlerdir. Ayrıca, Yukatan'da bulunan UXMAL tapınağındaki yazıtların yaklaşık 12.000 yıllık oluşu da ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

-Maya takviminin özellikleri bu kadarla bitmiyor. Maya'lar Venüs gezegeninin takvimini de yapmışlar. (eğer onlar yaptıysa!) Mayaların Venüs yılı 584 gün. Günümüzde (uzay çağında) yapılan hesaplamalara göre ise bir Venüs yılı: 583.93 gün!...

-Maya takvimi ile ilgili son bir şey: Maya takvimi  21 Aralık 2012 yılında son bulmaktadır. Bu durum bazılarının yine uçuk iddialar ortaya atmasına sebep olmuştur. O tarihte kıyametin kopacağı, dünyanın yörüngesinin değişeceği, dünyanın kozmik bir felaketle karşılaşacağı gibi…

            2) MISIR TAKVİMİ:

Bir yıl 365 gün olarak hesaplanmış. Yıl, her biri 30 gün çeken 12 aya bölünmüş ve 5 tamamlayıcı gün hesaba katılmıştır.  Her yıl 0,25 gün eksik olduğu için aksamalar hep olmuştur. Ayrıca yıl, her biri 4 aylık 3 mevsime ayrılmış

a) Akhet, taşkın mevsimi-Nil'in taşması.
b) Peret, suların çekilmesi-kış. 
c) Şemu, kuraklık-yaz.

Mısır takvimi, Mısır medeniyeti kadar eski ama kesin ne zaman düzenlendiği bilinmiyor. Mısırlı bilge rahiplerce mi tasarlanıp tanzim edildi yoksa (yine bazı iddialara göre) Mısır medeniyeti de bir başka büyük medeniyetin uzantısı ve de kalıntısı mı?...

3) ARAP VE İSRAİL TAKVİMLERİ:

Her ikisi de Ayın dünya çevresinde dönüş süresi esas alınarak yapılmış takvimler olduğundan her yıl yaklaşık 10 gün kadar kısa olmaktadır. Bu durum halen devam etmekte…

4)      GREGORYEN TAKVİMİ:

Günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Miladi takvimin yani JÜLYEN takviminin yerine tanzim edilmiştir. Papa XIII. GREGORY'nin önayak olması ile hazırlandı. Ve 1582 yılından itibaren kullanılmaya başlandı.
 Bilimce ekinox yılı 365.242373 gündür. Gregoryen takviminde ise bir yıl
365.2425 gündür. Arada çok küçük bir fark vardır. Bu takvimin yapılışında elbette bilimden yararlanılmıştır ama bence yeterince değil. O, aradaki fark bir tarafa, yılın ilk ayının ocak ayı kabul edilmesinin ve de yıl başının da ocak ayının birinci gününe giriş olarak alınmasının hiçbir bilimce özelliği yok. Mantıklı da değil. Ayrıca insanlık kültürü ile de ilgili değil. Söz konusu takvimin başlangıç yılının seçiminde İsa Peygamberin (sözde) doğduğu yıl olarak alınması da doğru değil.
Varsayalım ki İsa Peygamber o yıl doğdu. Yer yüzünde İsa Peygamber'den önce de peygamberler ve dinler olmuştur; sonra
da peygamber gelmiş ve yeni bir din gelmiştir. Bu konuda da bu takvim, bütün insanlığın ortak takvimi olma özelliği taşımamaktadır.

            TÜRK TAKVİMİ:

Türklerin ezelden beri kullandıkları takvimlerinin ilk ne zaman kullanılmaya başlandığı bilinmemektedir. Göktürk İmparatorluğu zamanında kullanılmakta idi. Bir zamanlar bütün Türk dünyası sadece o takvimi kullanmışlardır. Çin Seddi'nden Tuna Nehri'ne kadar bütün kavimlerce kullanıldığı bilinmektedir.

Yakın zamana kadar bazı çevrelerde bu Türk Takvimi'nin aslında Çinlilerin icadı olduğu, Türklerin de bu kültürü Çinlilerden aldığı sanılmıştı. Oysa bunun böyle olmadığı, tam aksine, bu takvimin bilinmeyen bir tarihten beri Türkler tarafından kullanıldığı, Çinlilerin ise bu kültürü Türklerden aldıkları anlaşılmıştır.

Bu durum; ünlü araştırmacı Edeuard CHAVANNES tarafından açıkça ortaya konulmuştur. (Le cycle Turk Des Douze Animaux)

İslam bilim adamları da Türk Takvimi'ni incelemişlerdir. Takvimin bilimce doğruluğu ve çok eski oluşu da dikkate alınarak çok değerli bulunmuştur. Ve bu çok değerli, bilgi ve kültür öğesine, İslam bilim adamlarınca şu adlar verilmiştir: "Tarih-i Türki", "Tarih-i Türkistan", "Tarih-i Khıta" ve "Sal-i Türkân"
Türk Takvimi de dünyanın güneş çevresindeki dönüş süresini yıl ölçüsü olarak almıştır. Türk Takvimi'ne göre dünyanın veya insan neslinin yaşı 3.600.000 yıldır. Bu zaman dilimi 360 Ven'dir. Bir Ven; 10.000 yıl. 12 yıl: Bir devir. Bir yıl 12 ay, Bir ay: 4 hafta ve 30 gündür. (*Araştırmacı: Muharrem KILIÇ)*

Türk takviminde yılbaşı, mart ayının 21-22 dir. Bu durum bilimce çok uygundur ve mantıklıdır. Bilindiği gibi o gün dönence günüdür (ekinox) Gece ile gündüzün eşit olduğu gündür. Ayrıca ilk baharın ve de tabiatın canlanmaya başladığı, atalarımızın dediği gibi "*erkenen kün*" dür. Dünyanın güneş çevresinde dönüşünü esas alan bir takvimde mart ayının birinci ay ve mart ayının 21 ni 22 sine bağlayan gecenin de yılbaşı olması kadar mantıklı bir şey olamaz. Böyle bir takvimin bütün insanlarca ortak kullanılması çok çok uygundur.
Atalarımız, 12 yıllık yani bir düzine yılı bir devir olarak zaman ölçümünde kullanmışlardır. Bir devir içindeki 12 yılın her birine bir hayvanın adı verilerek adeta takvim doğa ile bütünleştirilmiştir.

Türk takviminden bir zaman kesiti ve o yılların şimdi kullandığımız Gregoryen takviminde hangi yıla tekabül ettiği ile ilgili bir liste aşağıya çıkarılmıştır.
Yeni yılınız kutlu olsun. Ama ben şahsen, yıl başını mart ayının 21. gecesi kutlamak isterim…
Hepinize sağlık ve mutluluk dileklerimle

12 HAYVANLI TÜRK TAKVİMİNDE KULLANILMAKTA OLAN BAZI YILLARIN GREGORYEN TAKVİMDEKİ KARŞILIĞI

SIÇAN YILI           1948     1960     1972     1984     1996     2008

UD/SIĞIR YILI      1949     1961     1973     1985     1997     2009

PARS YILI            1950     1962     1974     1986     1998     2010

TAVŞAN YILI       1951     1963     1975     1987     1999     2011

BALIK YILI           1952     1964     1976     1988     2000     2012

YILAN YILI           1953     1965     1977     1989     2001     2013

YUNT/AT YILI      1954     1966     1978     1990     2002     2014

KOYUN YILI         1955     1967     1979     1991     2003     2015

MAYMUN             1956     1968     1980     1992     2004     2016

TAVUK YILI         1957     1969     1981     1993     2005     2017

İT YILI                  1958     1970     1982     1994     2006     2018

DOMUZ YILI        1959     1971     1983     1995     2007     2019


 Not: Beşinci yıl olan balık yılı; Türk takvimini kullanmaya başlayan Çinliler tarafından "Ejderha- lu- timsah yılı"  adı verilmiş ise de aslı "balık-senek yılı" dır.

 *********************************************