Yaman ARIKAN

Dilbilimci - Yazar

Kur’ân Nedir?

(YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM)

Yazımızın başlığı, "Müslüman Kimdir?" şeklindeydi. Bu sorunun cevâbını elbette en doğru olarak dinin tebliğcisi verebilir. İşte Allah'ın Resûlü, başta meâlini vermiş bulunduğumuz hadisleri ile bu cevabı vermiştir:

Müslüman, diğer müslümanlara elinden - dilinden kötülük gelmeyen kimsedir.

Bir ilâhî esaslar manzumesi olan dinin faydasının insanlara yönelik bulunduğunu söylemiştik. Peygamberimizin yukarıdaki hadisi bunu ne de güzel ifâde etmektedir. Zirâ insanlar iyiliği de kötülüğü de yine insanlardan görürler.

Başka bir ifâde ile, insanlara iyilik de kötülük de yine insanlardan gelir. Bu iyilik veya kötülük, ya elden gelir, veya dilden. Sâdece zihinde doğan, fakat dile veya ele intikal etmeyen bir iyilik veya kötülük fikrinin, başkalarına ne faydası dokunur, ne de zararı. Demek ki bir düşüncenin faydalı veya zararlı olabilmesi için onun, behemehal ele veya dile intikal etmesi gerekmektedir. İşte bunun içindir ki Allah'ın Resûlü, el ile dili zikretmiş, zihinde tasavvur hâlindeki düşünceye hiç temas etmemiştir.

Ümit ederim, değerli okuyucularımız, el ile dilden gelen kötülüğü, sâdece el ile dövmek, dil ile de sövmek şeklinde anlamazlar. Her ne kadar bunlar da elden-dilden gelen birer kötülük ise de, belki de en son hatırlanması gereken şeylerdir Şimdi hadisin anlaşılmasında birer anahtar vazifesi görecek şu müşahedelere bir göz atalım:

Siz, daha az emekle ve daha az masrafla daha çok para kazanmak için; dayanıksız, çürük-çarık mal imâl ederek piyasaya süren ve yaptığı sürüme göre belki de milyonlarca insanın canını yakan şu insanlara ne dersiniz? Hileli olarak hazırlanan veya imâl edilen bu mallar el ile yapılmıyor mu? Dil ile de vatandaşa takdim edilmiyor mu?

Siz, daha az masrafla daha çok para kazanmak için hileli ve sağlığa zararlı yiyecek maddeleri hazırlayan ve satan şu insanlara ne dersiniz? Kısa yoldan çok para kazanma hırsıyle, vatandaşın sıhhati ve hayatı ile bile oynayan bu insanlar, o maddeleri el ile hazırlamıyorlar mı? Dil ile de bizlere sunmuyorlar mı?

Siz, bazı büyük şehirlerde, sırf fiatlar düşmesin de daha çok para kazansınlar diye bazı yiyecek maddelerini zaman zaman denize döken veya deposunda çürüten şu insanlara ne dersiniz? Denize o yiyecekleri, eller dökmüyor mu?

Sonra da, yine o ellerin bulunduğu vücutlardaki diller de, "Mal az geldiği için fiatlar ucuzlamadı." demiyor mu?

Çarşı-piyasa, iş-güç hayâtına şöyle bir bakarak gerisini sizler sıralayın değerli okuyucularım. Ve, Allah Resûlünün hadisini bir kerre daha okuyun:

Müslüman, diğer müslümanlara elinden dilinden kötülük gelmeyen kişidir. (BİTTİ)