Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Çok Boyutlu Hayatın Önemi

Günümüzde insanların çoğu çok dar bir hayat sürdürdükleri için  mutsuzdur. Tek boyutlu insanların çağında yaşıyoruz. Kendimizde bulduğumuz ilk yeteneğin üzerine atlıyoruz. O yeteneğimizi  başka her şeyi ihmal etme ve dışlama  pahasına aşırı bir şekilde büyütüyoruz. Çocuklar sporda başarı gösterdikleri zaman kendilerini tüm  yürekleriyle bu spor yeteneğine adıyorlar. Sporu beslemeyen her şeyi ihmal ediyorlar. 

İnsanlar tek bir yeteneğe sahip değildir. Yetenekler her zaman kümeler halinde bulunurlar. Çok sayıda insan kendi  çok boyutlu potansiyelini  araştırmak ve  geliştirmek konusunda başarısızdır. Çok sayıda şirket çalışanlarını yalnızca tek bir şeyi yaşamaları için teşvik eder. Tek boyutlu insanlar, uzun  dönemde bir şirketin  gelişmesine  katkıda bulunmaz. 

İnsan kendini fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal olmak üzere dört boyutta yenilemelidir. Ekonomik gelişme fiziksel, insanlara davranış duygusal veya toplumsal,  insanların nasıl  geliştirildikleri  zihinsel ve  yapılan katkı ruhsal boyutlardır. Güçlü olmak fiziksel,  iyi bir zanaatkâr olmak zihinsel, iyi bir dost olmak toplumsal ve  manevi önder olmak ruhsal boyutlardır.   

Doğamızın bu dört boyutunu da akıllıca  ve dengeli biçimde  kullanmamı gerekiyor. Buna baltayı bilemek denir. 

Bir ormanda iki ormancı ağaç kesiyormuş. Birinci ormancı sabah erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağacı kesip hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyunca, dinlenmek için ve öğle yemeği için kendine vakit ayırmıyormuş. Akşamları da ormancı arkadaşından birkaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıp evine daha geç gidiyormuş. İkinci ormancı ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında evine dönüyormuş. Bir hafta boyunca kim daha fazla ağaç kesecek bakalım demişler, bu yoğunlukta çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.

Sonuç: ikinci ormancı çok daha fazla ağaç kesmiş. En çok ağacı kendinin kestiğini sanan birinci ormancı çok şaşırmış:

 – Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ağaç kesmeye başladım, senden daha geç evime döndüm. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Nasıl daha başarılı oldun, sırrın nedir?

İkinci ormancı tebessümle yanıt vermiş:

–  Bir sırrım yok. Sen durup dinlenmeden çalışırken ben birkaç ağaç kestikten sonra hem dinleniyordum hem de baltamı biliyordum. Keskin baltamla, daha az çabayla, daha çok ağaç kestim.

Sevdiklerimize zaman ayırmak, kendimizi eğitmek, bilgi becerilerimizi artırmak baltamızı bilemektir. Başarılı olmak için tek yol çok çalışmak değil, yüksek bilgiye ve beceriye sahip olup verimli çalışmak.