Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

Gazeteci - Yazar

Sen Çok Yaşa Özbekistan

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetleri (1991) önce fiilen birlikte oldular. Sonra 4 ülke Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan’ın bir araya geldi ve resmen Nahcivan Anlaşmasıyla (03 Ekin 2009) Türk Devletler Teşkilatını kurdular. Daha sonra Özbekistan da bu birliğe dahil olarak dayanışma güçlendi. Önce ismi Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi veya Türk Konseyi yahut Türk Keneşi idi. Bugün ise adı Türk Konseyi. Tarafsız politikasını sürdürebilmek gerekçesiyle gözlemci olarak sadece Türkmenistan Birliğe henüz katılmadı. Dilerim ilerde Türkmenistan’ın da katılmasıyla Türk Birliği resmen tamamlanır.

Buna rağmen Türk Cumhuriyetleri arasında her geçen gün daha bir dayanışma, birliktelik, işbirliğini artırma hareketleri gözlenmektedir.

TECRÜBELER HAYATA YANSIYACAK

Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandıktan sonraki ilk Devlet Başkanı Nursultan Nazerbayev Türkiye ile birlikte bu birlikteliğin lokomotifi oldu. Aksakal Nursultan Nazerbayev ülkesinin refahını, gelir girdilerini  artırdı, iç barışını sağladı, ülkesini trendi yükselen devletler arasında soktuktan sonra görevini Kasım Cömert Tokayev’e (29 Mart 2019) devretti. Bundan rahatsız olan emperyalist batılı ve doğulu devletler Kazakistan’da örtülü bir karışıklık planladılar. Çok önemli petrol işletme tesislerinin bulunduğu Janaözen’de çalışanlar hükümeti kınamak ve hayat pahalılığı ve işsizliği protesto etmek için eylemlere başladılar. Bu protestolar daha sonra eski Başkent Almatı’ya sıçradı, ölenler yaralananlar, yağmalar oldu. Tam bir terör fırtınası esti. Ancak Cumhurbaşkanı Tokayev yönetimi bunun üstesinden gelmeyi başardı. Moskova yönetiminin hem bu olayları başlatma ve hem de bitirme yönünde etkili olduğu düşüncesi diplomatik çevrelerde yoğunluk kazandı. Oysa arka planda öyle değil. Bu eylemlerde Rusya’nın sorumluluğu bir hayli fazla.

KARAKALPAK’TAKİ OLAYA NASIL BAKILMALI?

Buna benzer ikinci bir olay ise Özbekistan’da yaşandı. Özbekistan Anayasası’nda Aral Gölü kıyısında yaşayan, nüfuslarının 2 milyon olduğu bilinen ve çoğunluğunu Oğuz Türklerinin oluşturduğu Karakalpak Özerk Cumhuriyeti var. Statüsüyle alakalı maddelerin değiştirilmesine ilişkin önerilerin kamuoyunda gündeme gelmesinin ardından ülke karıştı. Eylemler sırasında 18 kişi öldü, binlercesi de yaralandı. Özbekistan Lideri Şevket Mirziyoyev ise protestolar üzerine değişikliğin yapılmayacağını açıkladı. Bölgede örfi idare-sıkı yönetim ilan edildi. Başkent Nukus dahil Karalaplak’ta hala olağanüstü hal uygulanıyor. Sanırım bir ay kadar, Ağustos 2022’de olağanüstü hal konusu yeniden görüşülecek.

Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov “Gelişmeler Özbekistan’ın iç meselesidir.” demesine rağmen diplomatik gözlemciler Kazakistan ve Özbekistan’daki olaylarda Moskova’nın etkili olduğu yolunda görüş birliği içindeler. İddiaya göre Moskova, Kazakistan olaylarında olduğu gibi Özbekistan’dan da bir davet bekliyor bölgeye girmek için!. Yorumculara göre, önce dünyanın sessiz kıldığı Kırım’ı işgal ve ilhak eden, bağımsız Ukrayna’yı aylardır yerle bir etmeye çalışarak sivilleri bile acımasızca katleden ve batıda yalnızlaştırılan, ekonomik abluka altına alınan Rusya, daha önceki Sovyet bloku ile yeniden yakınlaşma politikasını hedefliyor. Dünyaya böyle bir fotoğraf vermeye çalışıyor.

MEHMET AKİF ve SAFAHAT ÖZBEKİSTAN’DA

Olaylardan birkaç hafta önce, eylemlerin yaşandığı bölge Harezmi’de (07-13 Haziran 2022) idik. İki ülke milli şairleri Mehmet Akif Ersoy ve Abdulhamit Süleyman Çolpan Uluslararası Sempozyumu’nu Urgenç Üniversitesinde gerçekleştirdik. Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfımızın organize ettiği uluslararası toplantıya Türkiye ve Özbekistan’dan çok sayıda ilimi adamı, yazar ve sanatçılar katıldı. 47 bildiri sunuldu. Türkiye ve Özbek Türkçesi ile bildiriler kitabı yayınlandı. Ülke baştan başa Hive, Urgenç, Buhara, Semerkant ve Taşkent gezildi, temas ve incelemeler yapıldı, üniversitelerle ön görüşmeler protokoller yapıldı. Başarılı bir uluslararası sempozyum gerçekleştirdik.

TÜRK DÜNYASININ İVMESİ TIRMANIŞTA

Özbekistan’ın yükselen yıllarına şahit olduk. İki ülke liderleri Recep Tayyip Erdoğan ve Şevket Mirziyoyev’in yıl içindeki (2022)karşılıklı ziyaretleri kalıcı ve uygulanan anlaşmalarla hayata geçirilmeye başlandı. Erdoğan’ın Özbek Milli Şairi Çolpan’dan okuduğu şiirler hala dilden dile, yürekten yüreğe konuşuluyor. THY (Taşkent, Semerkant, Buhara, Urgenç, Fergana) ve Özbekistan Hava Yolları her gün karşılıklı çok sayıda sefer yapıyor. Özbekistan kendi ürettiği ve fabrikasına sahip olduğu chevrolet arabalar ülkenin her yanında. Ürettiği tarım ürünleri meyvelerinin fabrikası her yana meyve suyu ihraç ediyor. Şehirler örnek ve muntazam. Özbekistan dahil Türk Cumhuriyetleri İslamcı siyasilere ve politikalara sıcak da bakmıyor, tavırlarını keskinleştirdiler. Dolayısıyla bölgedeki tarihi ve turistik mekanlar bakımlı. Eskiler krili biliyor ama, Özbekistan hükümeti tamamen Latin Alfabesine geçtiği için yeni nesil batının da okuduğumuz harflerle eğitimi tamamlıyor.

Bütün dünyada olduğu gibi enflasyon, hayat pahalılığı ve işsizlik elbette Özbekistan’da da mevcut. Gittiğimiz 2022 Haziran’da 1 dolar 11.000 sumdu. 2000 sum ile ancak bir tuvalete girilebiliyordu. Üreten, paylaşan, çalışan, planlı kalkınmayı öne çıkaran bir ülke Özbekistan. En başta Türk müteşebbisleri olmak üzer yabancı yatırımcılar büyük alaka gösteriyor. Rusya’ya çalışmak üzere giden Özbek işçi sayısı da bir hayli fazla. Bütün bunlara rağmen, önümüzdeki yıllar Özbekistan’ın bölgesinde milli ve küresel kalkınmanın öncüsü, bağımsızlığını korumanın, iç refahı sağlamanın, gelir girdilerini artırmanın, halkının mutluğunu ve dünya barışını önceleyen bir ülke olarak hafızalarımızda ve tarihte yerini alacak. Rusya ve batılı emperyalist ülkeler özellikle Türk Cumhuriyetleri için planladıkları programlarını hayata geçiremeyecekler. Ukrayna işgali sonrası Türk Dünyası da, batı dünyası da uyanıyor. Çin’in gelişmesi ve büyümesi sadece ABD’yi tedirgin etmiyor, Pekin’i yalnız bırakmak için Washington NATO üyesi olmamasına rağmen Hindistan’a savaş uçağı satabiliyor!. Korku, tedbiri getiriyor. İşte sen çok yaşa e mi Özbekistan?!

ASTANA SÜRECİNDEKİ SURİYE TOPLANTISI

Üç liderin Erdoğan, Putin ve Reisi’nin Astana Süreci çerçevesinde gerçekleşen son Tahran Toplantısı da Türk Cumhuriyetleriyle gelecek işbirliğimizin önemini bir kere daha ortaya çıkardı. Üçlü zirvenin ortak bildirisinde: ABD’nin arka çıktığı ve silahlandırdığı; Rusya’nın Moskova’da temsilcilik izni verdiği terör örgütleri PYD-YPG ismi geçmeden de olsa Türkiye’ye yönelik tehdide işaret edildi! Terörle ortak mücadele ve sınır ötesi saldırılara karşı durma kararlılığı vurgulandı. Ancak İran ve Rusya Türkiye’nin operasyonlarına kapıyı kapattı. Putin dışardan müdahaleye karşı çıkarken, Reisi Türkiye’nin sınırlarının ihlali terörle mücadeleye yardımcı olmadığını iddia etti. Ayrıca ortak bildirinin 7. Maddesinde Türkiye’ye “İdlip’ten çık” mesajı verildi. Haydi canım sen de.

Dolayısıyla Sen Çok Yaşa Özbekistan.. Türk Dünyası’nın dünya barışına ve istikrarına söyleyecekleri var.