İkramettin Karaman Hocam

Geçen gün açılan karikatür sergimde çizimlerimi inceleyen fotoğraftaki bu kişi benim İzmit Lisesinden resim öğretmenim İkramettin Karaman'dır. 

Kendisinin benim karikatür yaşamımda çok özel bir yeri var. 

40 yılı geçkin bir süredir karikatür çiziyorsam bunda İkramettin hocamın çok büyük etkisi oldu.

Ben lise yıllarımda karikatür çizerken eğlence amaçlı çiziyordum. Karikatürün tanımı ve özellikle sanat yönü hakkında hiç bilgim yoktu. Gırgır dergisinin karikatürcülerini taklit ederek oluşturduğum çizgilerimle kendimce karikatürler çizip bunları arkadaş ortamlarında paylaşırdım.

İkramettin hocam çizgilerimi gördükten sonra beni elimden tuttu ve İzmit'e tanıttı.

Benim için yaptıkları konusunda aklıma gelenler kısaca şunlar;

LİSEDE İLK KARİKATÜR SERGİM

Ben ilk karikatür sergimi İzmit lisesinde açtım. 1985 yılı Dünya'da "Gençlik Yılı" olarak ilan edilmişti. İkramettin hocam da bana bu konuyla ilgili çizimler yaptırıp okul girişinde sergi açtırdı. Güzel bir sergi olmuştu. Öğrenci arkadaşlar yanında öğretmenler de çok beğenmişti.

İZMİT FUARINDA KARIKATÜR SERGİSİ

Her sene düzenlenen Kocaeli Eğlence ve Sanayi Fuarında İzmitli karikatürcülerin karikatür sergisi açılacağı haberi İkramettin hocama gelince beni elimden tuttuğu gibi o zamanki fuar müdürü Adnan Filiz beyin yanına götürdü. Karikatürlerimi gösterip "bu gencin de karikatürleri sergide olsun" deyince Adnan bey de "tamam hocam" deyip karikatürlerim o sergide yer almıştı. Hemen hemen her akşam fuara gidip sergiyi gezenleri gözlemlerdim. Sergi kültürünü öğrenmem konusunda bana çok faydalı bir deneyim olmuştu.

KOCAELI GAZETESİ VE TANZER ÜNAL

İkramettin hocam benim mizah dergisi ve yazısız karikatürler yanında basın karikatürcülüğü dediğimiz gazete karikatürcülüğü için de deneyim kazanmamı istiyordu. Elimden tutup eski vilayetin oradaki Kocaeli gazetesi binasında yazi işleri müdürü Tanzer Ünal beyin yanına götürdü. Karikatürlerimi gösterdi. Tanzer bey de karikatürlerimi beğenip gazete de yayınlayacağını söyledi. Hatta bir karikatürümü gazetenin birinci sayfasında yayınladı. Tanzer beyin dediğine göre bu Kocaeli gazetesinde ilk defa olmuştu. 

MARMARA GAZETESI VE TELİF ÜCRETİ

Şimdiki postanenin sokağında sadece sanayi kuruluşlarına yönelik çıkan haftalık Marmara gazetesinin ofisi vardı. Gazetenin sahibi soyadını hatırlayamadığım Mehmet isminde biriydi. İkramettin hocam bu kişiye beni tavsiye edip karikatürlerimi gazetede yayınlatmıştı. Her yayınlanan karikatürüm için de bana telif ücreti ödemesini söylemiş. Bundan benim haberim yoktu. Bir gün kendisine gazeteyi götürdüğümde ücret alıp almadığımı sordu. Ben de hiç almadığımı söyleyince yerinden kalktığı gibi sinirli bir sekilde iş hanına gittik. Deyim yerindeyse ofisin kapısını tekmeyle açar gibi hışımla ofise girdi. Karikatürlerimin telif ücretlerini neden ödemediğini sordu. Mehmet bey de özürler dileyerek matbaa masraflarını bahane edip yarın ödeyeceğini söyledi. Ve ertesi gün ödedi. İkramettin hocam da artık o gazeteye karikatür çizmememi, gazete sahibinin üç kağıtçının teki olduğunu söyledi. Gerçekten de bir sene sonra gazete sahibinin dolandırıcılık suçlamasıyla göz altına alındığını öğrendik.

 

Lise bittikten sonra hocamla yollarımız ayrıldı. O başka okullara tayin olmuş ben de iş hayatına atılmıştım. Yıllar sonra da sosyal medya üzerinden tekrar birbirimizi takip etmeye başladık.

 

Geçenlerde İkramettin hocamın renklerin insanlar üzerinde etkilerini anlattığı bir paneli vardı. Aslında bu anıları panelde izleyicilere anlatacaktım ama başka bir yere yetişmem gerektiğinden panelin sonunu bekleyemedim. İki gün önceki karikatür sergimde hocamı görüp sohbet edince bu anıları sadece paneli izleyenlerin değil herkesin öğrenmesinin daha iyi olacağını düşündüm.

 

Peki neden böyle düşündüm?

İkramettin hocam benim abim değildi. Akrabam veya komşum da değildi. O yüzden benimle bu kadar uğraşmaya mecbur değildi.

Ama ilgilendi. 

Cep telefonunun olmadığı, İnternetin, e-postanın, sosyal medyanın, WhatsApp gibi mesajlaşma sistemlerinin olmadığı bir dönemden bahsediyorum. Her yere benimle yürüyerek geldi. Bazen kendi işlerini yarım bırakmak zorunda kaldı. 

İkramettin hocamın benim dışımda daha birçok öğrencisine bu şekilde yardımları mutlaka olmuştur.

Sadece öğrencileri için değil Kocaeli için de birçok sanatsal faaliyetlerde bulunmuş, bazılarının da bizzat organizasyonunu yapmıştır.

Peki günümüzde okul dışında hiçbir ücret almadan öğrencileriyle böyle ilgilenen başka öğretmenler var mıdır bilemiyorum. 

Umarım bu yazı böyle eğitimcilerimizin artmasına vesile olur.

Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeliğinden emekli olan hocamız ve faaliyetleri hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler sosyal medya hesaplarından ve Google'dan  bu bilgileri öğrenebilirler.