Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

[email protected]

22 Aralık 1914: Sarıkamış Harekâtı

Başkumandan Vekili Enver Paşa, Osmanlı Ordusu’nun ağır mağlubiyeti ile neticelenen Sarıkamış Harekâtı’nı 22 Aralık 1914’ târihinde başlattı. 

Enver Paşa’nın emirleriyle düzenlenen Sarıkamış Harekâtı’nda yaşananlar tam bir felâketti. 90.000 askerden 10.000’in sağ kalabildiği, özellikle de donmaktan ve açlıktan kurtulabildiği bu harekât, sonuçları açısından korkunçtu. Hayatında Alay kumandanlığı dahi yapmamış olan Enver Paşa tecrübeden ziyâde gençliğinden kaynaklanan heyecanlarla orduya kumanda etti. Maksadı 1878 Berlin Antlaşması’nda kaybedilen toprakları geri almaktı ve başarılı olacağına inanıyordu.

Enver Paşa Ordu Kumandanı Hasan İzzet Paşa’nın hava şartları, soğuk, karın şiddeti gibi uyarılarına kulak asmadı ve taarruz emri verdi.  Bu emir, Üçüncü Ordu’nun ölüm emri oldu. Enver Paşa Sarıkamış’ta ‘Hükümete’ başlıklı bir vasiyetnâme bıraktı.  Vasiyetnâmede şunlar yazılı idi:

Plânım, hemen iki misli faik iki Kolordu ile Rusların arkalarına düşerek onları ricata mecbur etmek ve bu suretle On birinci Kolordu ve Süvâri Fırkasıyla takibolunan düşmanı karşılayıp, tamamıyla mahvetmekti. Dokuzuncu ve Onuncu Kolordu ve Süvâri Fırkasını bekliyorum. Gelir de yetişirse, düşmanı bozacağım. Fakat gelmeden düşman zayıflamış kıtaatımıza taarruz eder ve taarruzda muvaffak olursa o vakit Ordu mahvolmuş demektir.

Şimdiye kadar asker ve zâbitler hiç kusursuz harbettiler. Her manevrayı yaptılar. Eğer Allah da yardım ederse, muvaffakiyet kat’idir. Eğer muvaffak olmazsam, son neferimle beraber öleceğim. Bu halde vasiyetim: ‘Ben vazifemi yaptığımı sanıyorum ve öyle ölüyorum. Yaşasın dinim, vatanım, Padişahım.’

Eğer geride kalanlarıma yardım etmek isterseniz, refikam Sultan Efendi hazretlerinin muhassısatı kâfi değildir. Kendisinin müreffehen yaşaması için hiç olmazsa, Başkumandanlık muhassısatımın kendi muhassısatına zammı ve ebeveynimin temini refahı ile rahmeti ilahiyeye mazhariyetim için birkaç hayır yapılmasını rica eder ve teâlisine çalışmaktan başka bir maksat beslemediğim din ve milletimin teâlisine duâ eder, tanıyanlara selâm ederim. Yaşasın Müslümanlık ve Osmanlılık ve Osmanlıların Padişahı Sultan Mehmet Han!’

Not: Servet nâmına bir şeyim yoktur. Mamafih ne varsa, Refikam Sultan Efendi hazretlerine bırakıyorum. Enver.

Sarıkamış felâketinden sonra orduya katılıp görev almak için Sofya’dan gelen Mustafa Kemal Paşa ile Enver Paşa arasında geçen konuşma hakkında M. Kemal Paşa, şunları nakletmiştir:

…Biraz sonra Enver Paşa ile karşı karşıya bulunuyorduk. Enver Paşa, zayıf düşmüş, rengi solmuş bir haldeydi. Söze ben başladım:

-Yoruldunuz.
-Yok, o kadar değil.
-Ne oldu?
-Çarpıştık. O kadar...
-Şimdi vaziyet nedir?
-Çok iyidir!..

Enver’i daha fazla üzmek istemedim. Kendi işime sözü getirdim:

-Numarası 19 olan bir tümene beni kumandan tâyin buyurmuşsunuz. Bu tümen nerdedir. Hangi kolordu ve ordunun emrinde bulunuyor?
-Ha, bunun için belki Genelkurmayla görüşürseniz daha kati malûmat alabilirsiniz.
-Pekiyi, o halde siz daha fazla rahatsız etmeyeyim. Genelkurmayla görüşürüm...

***

Enver Paşa için söylenebileceklerin başında onun hissî, ihtiraslı ve aceleci kişiliği bulunur. Ama şu gerçeği de belirtmek gerekir: Enver Paşa yetkili olduğu andan îtibâren kimilerini de küstürerek birçok subayı emekliye ayırmış ve orduya genç ve dinamik bir ruh getirmiştir. Gerek siyâsî hesaplaşmalar sebebiyle, gerekse yeniden teşkilâtlanma çalışmaları maksadıyla yapılan bu işlemde yaklaşık 2000 asker ordudan ayrılmıştı. Balkan harbinden mağlûp çıkmış olan Ordu, bütün yetersizliklere rağmen başarı ve inançla mücâdele etmiştir. Osmanlı Ordusu bütün bu şartlara rağmen tam 4 yıl 10 ayrı cephede aynı güçle savaşa devam etmiştir. Zaten bunun içindir ki yorumcular Enver Paşa’yı ‘Büyük Kumandan’ olarak değil, güçlü bir ‘Ordu teşkilatçısı’ olarak değerlendirirler.

Birinci Dünyâ Savaşı ardından, Almanya’nın mağlubiyeti ve Osmanlı’yı Sevr Antlaşması’na sürükleyen çöküşten sonra Kasım 1918’de Enver Paşa ülkeyi terk etti. 4 Ağustos 1922 târihine kadar yurt dışında çalışmalarına devam etti.  Türkistan’da Çegan tepesinde vurularak öldürüldüğünde 42 yaşında mağlûp ve yalnız bir adamdı.

Şehitlerimizin anne-babaları dâhil milletimiz Enver Paşa’yı sevdi. Sitemlerini bile saygı havası içerisinde dile getirdi. Türküler, halkımızın müşterek duygularını dile getirir. Aşağıdaki türküde bu müşterek duygunun ürünü olan samîmi ifâdeleri görmekteyiz                                                                         

SARIKAMIŞ DRAMI

Sarıkamış altın bulak
Soğanlı'yı biz nerden bilek
Bizim uşak göycek gezer
Ağca zıbın kara yelek

Yüz başılar, bin başılar
Tabur tabur karşılar
Bir kar yağar ince ince
Yatan şehitler ışılar

Gözünü sevdiğim eşe
Tekerin dayandı taşa
Seferberliği durdur
Elini öpem Enver Paşa.