YAZILAR, HATIRALAR, MÜLÂKATLAR
Tahsin Yıldırım’ın yayına hazırladığı kitap 13,5 X 21 santim ölçülerinde ve 206 sayfadır. Eserin arka kapak yazısı:
Kenan Hulûsi Koray'ın bütün yazılarını bir araya getiren Birkaç Edebi Fısıltı, yazarın hayatı boyunca nasıl bir dikkatle çalıştığını ve kalem oynattığını gösteriyor. Yaşadığı şehre, edebiyata, çevresinde olup bitenlere hiçbir zaman bigâne kalmayan Koray, yazılarında okurlara edebiyattan sanata, şehir hayatından kültüre kadar birçok farklı başlıkta metinler sunuyor. Akıcı Türkçesi, dikkati ve yazma konusundaki ketum tavrıyla yakın dönem Türk edebiyatının, kendisine özgü şahsiyetlerinden biri olan Kenan Hulûsi Koray, genç yaşta vefatına rağmen; roman, hikâye, deneme, makale gibi birçok farklı türde kalem oynatmış yazarlardan biridir. Birkaç Edebi Fısıltı ile Koray'ın bütün yazılarını, hâtıratını ve mülâkatını okurlara sunuyoruz.
KENAN HULÛSİ KORAY:
1906 yılında İstanbul’da dünyâya geldi. İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde okumaya başladı. Servet-i Fünûn dergisinde yayımladığı hikâyelerle edebiyat dünyâsına adım attı.1928'de Yedi Meşaleciler arasındaki tek hikâye yazarıydı. 1934 yılında Vakit'te gazeteciliğe başladı ve kısa zamanda gazetenin yazı işleri müdürü oldu.
1943 yılında Adapazarı'nda yedek subay olarak askerliğini yaparken tifüs hastalığına yakalandı ve vefat etti.
Yazar, hikâyede Ömer Seyfettin'den başlayarak gelişen çizgisinde önceleri üslûbu ve muhtevâsı ile Sait Faik Abasıyanık ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ı hatırlatan fantastik bir yol tuttu. Sonraları daha gerçekçi konulara yöneldi. Kenan Hulûsi'nin edebiyat dünyâsına adım atması öğrencilik yıllarına denk düşer. Serveti Fünun Dergisi’nde yayınlanan ilk hikâyelerinin ardından, aynı dergiye yazan Topluluğun diğer üyeleri: Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya Osman Saba, Yaşar Nabi Nayır, Muammer Lütfi, Vasfi Mahir Kocatürk ve Cevdet Kudret Solok idi.
1928'de, önce bir antoloji, ardından da bir dergi hazırlayarak beyanname usûlü bir çıkış yapan topluluk, millî edebiyatçıların sığlıklarına, gerçekçilikten kopmuş ve içi boşalmış ‘millî’liklerine bir tepkiyi dillendiriyordu. Ancak uzun soluklu olmayan çıkışları, ‘Meşale Dergisi’ne katılmalarıyla son buldu. Kenan Hulûsi'nin Vakit Gazetesine geçişi ve Sadri Ertem'in etkisiyle gerçekçiliğe yönelişi bundan sonradır.
Kısa ömründe 5 hikâye kitabı yayınlamış, ‘Osmanoflar’ romanı ve kısa hikâyelerinin birçoğu gazete sayfalarında kaybolmuştur. Gazeteciliğinin de etkisiyle küçük hikâye tarzını benimseyen Kenan Hulûsi Koray, Cumhuriyet döneminde korku türünde örnekler veren ilk hikâyecidir.
Eserleri: Osmanoflar (roman) (1938, 2004), RBK Pansiyonu (1938) (yazı dizisi, kitabı basılmamıştır.) Bahar Hikâyeleri (hikâye) (1939), Son Öpüş (1939), Bir Otelde Yedi Kişi (hikâye) (1940), Bir Yudum Su (hikâye) 1929, 1944), Kenan Hulûsi-Hikâyeler" (1973), Beşer Dakikalık Hikâyeler (2000), Yaz ve Aşk Hikâyeleri (Ekim 2004-Derleme), Miras Keçe (2009).
Türk edebiyatında küçük hikâyeleri ile tanınan Kenan Hulûsi Koray, yazılarında yaşananlara, insanın beklenti ve taleplerine yer verip insanların birbirleriyle olan ilişkilerini ihmal etmeyen bir üslûp kullanmıştır. Çalışma azmi, titizliği, gayreti, kuvvetli gözlem ve ifâde kabiliyeti ve Türkçeye vukufıyeti ile çağdaşları tarafından gelecek vaad eden yazarlardan biri olarak gösterilmişse de ömrü vefâ etmemiştir. Türk edebiyatında adından söz ettirmeyi başaran ancak çok parlak ve dillerden düşmeyen eserler meydana getirecek zamanı ve birikimi olmayan Kenan Hulûsi Koray’ın erken ölümü, Türk edebiyatı için büyük bir kayıptır.
***
Kitabın ‘Yazılar’ başlıklı birinci bölümünde, Hulûsi Koray’ın. Gazetelerde yayınlanan haber ve yazılarla alâkalı tenkit, tasvip ve methiye ile teklifler yer alıyor. Bu bölümdeki yazılardan bâzlarının başlıkları: *Kısa cümle modası geçmiştir. *Edebiyatımızın Bugünkü Meseleleri. *Gelinlerini Beğenmeyen Bir Edebiyat Kaynanası: Refik Hâlid. *Kıştan Şikâyet Edenlere. *Sarf Yerine Niçin Gramer. *Bu Dil Başka Birinin Dili. *Yanlış Kullanılan Bir Kelime: İranca. *Dilimizin Belâsı. *Kitap Sevenler Kurumu’nun Yeni Faaliyetinden Beklediklerimiz. *On Kuruşa Bozuk Türkçe.
‘Hâtırâlar’ başlıklı İkinci Bölümde; *Ölüme Dâir Satırlar. *Tabaklar ve Çocukluğum. *Gıcırtılı Ayakkabıların Bir Faydası Var ki… ! *Zorla Hastalık.
Üçüncü bölümün başlığı: ‘İstanbul Yazıları’dır. İstanbul’un değişik semtleriyle alâkalı tasvirler, uygulamalardan şikâyetler veya duyulan memnuniyetler, bozuk meydan saatlerinin hâl-i pür melâli…, gibi konuların ele alındığı çoğu kısa yazılar, bu bölümün muhtevâsını oluşturuyor.
‘Mülâkatlar’ başlıklı bölümde; Ahmed Hâşim, Hüseyin Rahmi Bey, Hâlid Ziya Bey, Cenap Şahabeddin Bey, Nizâmeddin Nazif ile uzun bir mülâkat… (s: 265-292) Bu mülâkatta, edebiyatla ve çok sayıda edebiyatçı ile alakalı bilgiler var. Son bölüm vefatından sonra Kemal Hulûsi Koray hakkında yazılan yazılar yer alıyor. İmzalar: Zafir Güvemli, İbrâhim Hoyi, Hüseyin Hulki, Âkif Kemal, Safder Melih Tümay, Niyâzi Ahmed Banoğlu ve Ziya Osman Sabâ’ya aittir.
Sayfalar altındaki çok sayıda ve geniş açıklamalar okuyucuya büyük kolaylık sağlıyor. Aynı zamanda, artık kullanımdan kalkmış, bâzıları çok mükemmel kelimelerimizin varlığını hatırlatıyor. Ümit edilir ki, o nâdide kelimeler edebiyatımızdaki tahtına yeniden oturtulur.
ÖTÜKEN NEŞRİYAT A.Ş.
İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu 34433 İstanbul Telefon: 0.212- 251 03 50
Belgegeçer: 0.212-251 00 12 e-Posta: [email protected] www.otuken.com.tr
DERKENAR:
DEVRİK CÜMLE…
Türkçe’nin canına kast etmiş dil katilleri, mandaların keyifli keyifli çamura gömülüşü gibi zevk duyarak, konuşmalarında ve yazılarında her vesile ile devrik cümle kullanıyor.
***
Kenan Hulûsi Koray döneminde ‘devrik cümle’ cinâyeti işlenmiyormuş Ne güzel...