Prof. Dr. Sadık Kemal TURAL

Akademisyen

[email protected]

Nazmın Malzemesi veya Şiirde Bediî Tefekkür - 8

(SEKİZİNCİ BÖLÜM)

 

Şâir ise, bu ünvanlara bağlı insanların özelliklerinden bazılarını yansıtan, duygu ve hayalleri bakımından coşkunluk gösteren, dilin inceliklerini arayan bir yansıtıcıdır.[1]

Duygular ve hayaller, şairin iç beninde fikir nitelikli hükümlere yol açınca onlara en özel, güzel ve beğenilir bir düzenleme kazandırılıyor.

Thema kelimesi, Batı dillerinden alınmadır; ait olduğu dillerde nazım nesir ayırımı yapılmaksızın ‘mevzu’, ‘konu’, ‘çerçevesi bilinebilen bir duygu veya düşünce’ anlamına geliyor. Tema, Türkçede çoğunlukla heyecanları var edip geliştiren bir ‘ana kavram’, onunla bezeli ‘ana duygu’ anlamında kullanılıyor. Nesir yolu ile ifade edilen bütünlüklerin her biri, bir ana fikir, her ana fikir de bir anahtar kavram üzerinde yapı kazanır. Nesir yoluyla ifade bütünlüklerindeki ana fikir ve ana kavram, okuyan ve/veya dinleyen açısından yalın, düşündürücü ve etkili olmalıdır. Nazım ise, bir heyecan var eden kavram, durum ve onu anlatan ana duygu ile var olan bir yapıdır. Bir şiirdeki heyecana yol açan ana kavram, durum, bunların var ettiği paylaşılan ana duygu toplamına tema denilmektedir. Bazı şiirlerde mecaz başta olmak üzere örtülendirmeye bağlı sanatlı incelikler, ana duygunun ve ana kavramın adının konulmasını güçleştirir. Mazmun kavramına veya farklı nitelikli ve işlevli bir Türkçe kavrama ihtiyacımız vardır. İşte o kavram (şimdilik tema ve mazmun) şiiri dokuyan, yansıtılmak istenen duygu ve hayal adlı ögelerin fikri nasıl yoğurduğunu çözmemizi sağlayabilecektir.

Şair, aldığı uyarımları, izlenimleri verdiği tepkileri, kelimeler aracılığıyla ‘bediî (estetik) bütünlük’e dönüştürmektedir. Biz araştırıcılar konu, tema, mazmun vb gibi bir yöntem kurmayı hazırlamayan kavramlar yerine ana ölçütleri Beş T olan merak imbiğinden geçirerek şiiri tahlil edebiliriz. Anonim hâle gelmiş nazım veya nesir yolu ile ifadelendirilmiş metinler de var edeni bilinen, edebiyattan sayılan metinler de heyecanlan(dır)maya bağlı olan bağımsız birer bütünlüktür. Bu yapıdaki bütünlüklere dokuyan heyecan aktarımları, bediî/estetik niteliklidir.

Bediî heyecan ve bediî yaratmayı anlamak öğrenmek veya bu türden metinleri çözümlemek isteyenler için Beş T adını verdiğimiz oluşturucu ölçütleri tekrarlayalım:

1.Şiddetli ve sarsıcı duygulanma (Tahassüs).

2.Tesirli hayaller kurma (Tahayyül).

3.Coşkun sevinç ve/veya (derin) üzüntülerin (haz ve elemlerin) var ettiği özel fikirler, hükümler (Tefekkür).

4.Kuvvetli duygu, hayal ve fikirler içinden seçme ve ayıklamalar yaparak, özel bir düzenleme oluşturma (Tertip).

5. Tertip edilenin, muhatap sayılanlarca duyulması, bilinmesi, yayılması için cesaretle kamuya sunulması (Takdim).

Bu beş kıstasın ilk üçü ilham, bilgi ve hüner adlı yapılandırıcılar’ın imbiğinden geç(iril)mektedir. Şair, tahassüs, tahayyül, tefekkür işlemlerini dile bağlı anlam inceliklerini, tertip ve takdim ederken bilgi ve hüner imbiğinden geçirmektedir.[2]

Şiir, mecaz, istiare, kinaye, teşbih ve telmih kavramları başta olmak üzere, ifadeyi güzelleştiren ses ve söz sanatlarına (oyunları) ilişkin bilgi ve hünerin yansı(tıl)dığı eserdir. Şair bu bilgi ve hünerin sâhibi olarak, nazım adlı yapıyı şiiriyete taşımayı ilke edindikçe geçiciye değil, zamanın elinden tutabilene imza atabilecektir.  Kelimelerin birbiriyle ilişkilendirilmesine dayalı uygunluk, zıtlık, çağrışım zenginliği vb. gibi anlam ve ses oyunlarını içine alan hünerler, zengin bir bilgi dünyasıdır. Bu bilgi ve hüner gösterme başarısının Tanrı armağanı (vehbî, ümmî, ilhâmî, ilâhî bağış) bir yetenek olduğunu söyleyenler ile sabır ve çaba (kisbî, cehdî) sonucu sayanların görüşlerini, metnimizin dışında tutacağız. Genel olarak nazmın, özel olarak şiirin âhenk adlı yapı ögesinin nazım şekline de kelime mimarisine farklı bir etki kattığını söyleyip geçelim.

İnsan benindeki sarsıntıların, sevinç acı ve tasaların, şüphe ve isyanların biyo-psikolojik bütünlükte yansıtılması kaçınılmaz etkiler yapmaktadır. Biyolojik, psikolojik ve sosyolojik bilgilenme ve etkilenmelere bağlı olumlu ve olumsuzluklar, iç denizde şiddeti farklı enerjilenmelere yol açmaktadır. Bu enerjilenmeler, bilimin de bilgeliğin de, sanatkârlığın da hem sebeplerini hem sonuçlarını var etmektedir. Genel olarak sanat, özel olarak edebiyat eserleri, bediî heyecanları doruklarda yaşayan ve yaşatanların yarattığı bir özel iklimdir.  Bediî tefekkürü var eden, dil inceliklerini var eden kelime adlı yapıların, hece adlı atomik parçacıklarındaki anlam inceliklerinin birbirini tamamlayıp çok katmanlı, çağrışımlarla bezeli bir yapıya dönüşmesidir.

Her nazım, var edildiği zamanın insan, diğer varlıklar ve ‘öte’ ana kavramlarına bağlı çok sayıda tespiti ve yorumu yansıtan ifade birliğidir. Nazımdaki duygu, hayal ve fikrin ifade ettiği yansıtmalar, benzetmeler (teşbih), farklıca kelimeler kullanarak çağrıştırma (kinaye, istiare, tevriye ve telmih) başta olmak üzere özel bir sözlük oluşturmaktadır. Bu özel sözlüğün yapılandırdığı ifadeler, günlük anlaşma dilini aşarak beyan nitelikli bir iletişim iklimi kurmaktadır.

 

(DEVAMI YARIN YAYINLANACAKTIR)

 

[1] Genel olarak nazmın özel olarak da şiirin âhenk ve şekil bilgisi ile bediî tefekkürü dokuyan söz ve anlam sanatlarına, bunların bağlı olduğu kavram bilgisi konusunda bağımsız kitaplar ayrı, sözlükler ayrı birer kaynaktırlar. Çankırılı Ahmet Talat’ın, Ali Nihat Tarlan’ın ansiklopedik nitelikli sözlüklerini kullananlar neredeyse hiç kalmadı. Kavram bilgisi konusunda Kubbealtı’nın yayını üç ciltlik Misalli Büyük Türkçe Sözlük, A.K.M Başkanlığı’nca hazırlatılan 6 Ciltlik Türk Dünyası Edebiyat Kavramları ve Terimleri Sözlüğü uzman sayılanların bakması gereken eserlerdir. Ayrıca, L. Sami Akalın’ın, Hikmet Akdemir’in, Yılmaz Soyyer’in, Numan Külekçi’nin, İsa Kocakaplan’ın, Leyla Akgün’ün ansiklopedik nitelikli sözlük çalışmalarından da yararlanılabilir.

[2] En gerekli, çözümletici soruları oluşturmak yöntem adlı ortaklaşmış yolun ilk basamağıdır. Bilim ortaklaştırılmış sorular ve ortaklaşılan cevaplar demek değil midir? Şiir adlı bediî tefekkür iklimini var eden, iç benliğin yansıması olan kelimelerin seçimini ve konumlandırılmasını çözümleyip değerlendirmek için BEŞ T tahlil yöntemine ait ana ölçütlerin ortaklaştırılan sorular ile genişletilip yaygınlaştırılması yararlı olacaktır.