Diğer taraftan, Rus istilası sırasında Ermeni cinâyetlerinden kurtulmak için; Erzurum ve Erzincan’dan, Diyarbakır üzerinden Halep ve Adana yolu ile Konya ve Sivas’a sığınan Türkler vardır. Bunlar da Araştırmacı Yazar İsmet Bozdağ’ın, ‘Hodri Meydan’ isimli kitabından alınan bilgilerdir. İsmet Bozdağ; ‘Trabzon, Van, Bitlis, Erzurum vilâyetlerinin Ruslar tarafından istilası sırasında oralarda yaşayan Türklerden 500.000 kadarının Ermeniler tarafından katledildiğini, 100.000 kadarının da hicret sırasında; soğuktan, açlıktan ve bakımsızlıktan öldüğünü’ belirtiyor. Bunların sorumlusu da Ermenilerdir.
Bölge işgal hâlindeydi. Devlet otoritesi yoktu. Her türlü etnik ve dinî gruptan eşkıyalar, soygun yapıyor, adam öldürüyordu. Çerkezler Kürtlerle, Kürtler Ermenilerle, Ermeniler Türklerle kıran kırana bir çatışma içerisinde oldular. Bu çatışmalarda Osmanlı Devleti’nin hiçbir dahli yoktu. Olayları önleyecek gücü de yoktu. Tamamı halk hareketiydi.
Gerçekte neler oldu?
-Ermenilerin modern silahlarla düzenledikleri saldırılar karşısında Türk köylüler kendilerini taş, sopa ve kazma-kürek sapı ile savunmaya çalıştılar. Eli silah tutabilen kadın-erkek herkes savaş meydanında bulunduğundan köylerde ihtiyarlarla, savaşa katılamayan kadınlar ve çocuk yaştaki Türklerden başka kimse yoktu. Toplu mezarlarda, 80 yaşındaki ihtiyarlarla, ana karnı deşilerek çıkartılmış ceninler vardı.
‘Mavi Kitap’
-Bu kitap, Birinci Dünyâ Savaşı içerisinde çıkarılmış, savaş propagandası maksatlı bir yayındır. Ermeni militanlar, 2000 yılında ikinci baskısını yaptılar.
İngilizler tarafından hazırlanmış mavi kitaplar da vardır. Bu kitaplardaki bilgi ve belgeler, elçilik ve konsolosluk raporları gibi resmî belgelerden oluşur. İngilizler bu belgeleri incelemeye açmıyorlar. Ermeniler tarafından hazırlanan Mavi Kitap, resmî belgelere dayanmıyor. Çünkü 1914’te bütün yabancı diplomatlar Türkiye’yi terk etmişlerdi. Dolayısıyla 1915 olayları, misyonerler, gazeteciler ve Ermeni komitacılar gibi resmî sıfatı olmayan Türk aleyhtarı kimselerden alınan bilgilere göre düzenlenmiştir. Kitabın içinde 150 belge vardır. 70’i Ermeni iddialarını benimseyen Amerikalı misyonerler, 50’si Ermeni militanlar, Taşnak komitacıları tarafından kaleme almıştır. Amerikalı târihçi Prof. Justin Mc Carthy eserinde, bu kitaptaki belgelerin tamamen sahte ve düzmece olduğunu belirtiyor.
Ermeniler ve onlara destek veren yandaş devletler, iddialarında haklı olduklarına inansalar, Türkiye’nin karşılıklı olarak arşivleri açma teklifine destek verirlerdi.
Netice?
-Rusya, ‘Türk Boğazları’ olarak anılan İstanbul ve Çanakkale boğazlarından sıcak denizlere açılamayınca, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan Akdeniz’e inebilmek için, bağımsız devlet kurma imkânı sağlayacağı vaadiyle, Ermenileri kandırdı ve kendi ideallerine hizmet eder hâle getirdi. Kandırma işlemine 1800’lü yılların ilk yarısında başlamıştı. Anadolu’nun istilasını kolaylaştırmak için kullandığı oltanın ucuna, ‘Büyük Ermenistan’ vaadini yem olarak taktı. Dünyânın dört bir bucağındaki Ermeniler, oltaya takıldılar ve yüzyıllardan beri rahat-huzur içinde yaşadıkları bölgelerden, ‘Ermenistan’ adı ile anılan topraklara geldiler. Ruslar böylece önce Ermenilerin, sonra da Türklerin rahatlarını ve emniyetli düzenlerini bozdu. Açık ve kesindir: Ermeniler, Rusya’nın siyâsî çıkarlarına âlet olmakla gülünç konuma düştüler ve iğrenç hesaplar uğruna kendi kendilerini perişan ettiler.
Asılsız iddialarında ısrar ederlerse, perişanlıkları devam edecek. Bölgede çıbanbaşı olarak kalacaklar. Ne kendileri huzur bulacaklar, ne komşularında huzur bırakacaklar. (BİTTİ)