(İKİNCİ BÖLÜM)
GÖLGE IŞIKSIZ ÜLKEDE YAŞAMAZ isimli şiir kitabı 2020 yılında Ankara’da Kurgan Yayınevi tarafından basılmıştır.
119 sayfalık eserin ilk sayfalarda şâirimizin ‘Takdim’, Hüseyin Özbay’ın ‘Takriz’ yazısı, 47 Adet şiir, son sayfalarda ise Mustafa Can’ın ‘Usta Ne Yazabilirim ki…’ başlıklı hikâyesi yer alıyor.
‘Takdim’ yazısı:
Işık peşinde olanlar, gölgeyle karşılaşmadıklarında şaşırmazlar. Çünkü orada ve o zaman ışık yoktur. Işık bir yerlerden sökün edip kendini gösterince, işte orada ve o an önemli olan şey, görüntü neyin gölgesi olduğudur. Sürüngenlerin gölgeleri zaten olmaz. Olsa da işe yaramaz. Onların yerine ayakta, dik ve hayatta olanların gölgeleri geçerlidir. Ağacın yeşili, hayvanın irisi ve besilisi, eşyanın kullanılır olanı. Lâkin gölgeye asıl değer kazandıran şey, ışıkla birlikte görünen insandır.
Bu kitap, ışıklı ülkede gölgesi olan bütün insanlara armağanımdır.
Şiir sever romantiklere iyi okumalar…
BERİKAN YAYINLARI
Kültür Mahallesi, Kızılırmak Caddesi Nu: 161 Gonca Apartmanı Dâire: 6 Kızılay, Çankaya-Ankara. Telefon: 0.312-232 14 99
METROPOLDEN AMAZON BAŞKENTİNE SÜRGÜN ADAM isimli roman, 428 sayfadır ve yazarın diğer kitapları gibi 13,5 X 21 santim ölçülerindedir. Yazar, bu eserini ‘Kahrı çekilmeyecek kadar masa başı bekçisi olan adama destek olmaktan zevk duyan evdeşim Hülya Can’a sevgilerimle’ diyerek armağan ediyor.
Romanda Türk’ün örf ve âdetlerine, geleneklerine, misâfirperverliğine değer veren ve eski âdetlerimizi yaşatmaya çalışan konuşmalara da yer veren roman kişileri; şehirlerde ve Cosmo Life, Hellium Cty, Gloia Ex, Sunrise, Maximo Hause, gibi yabancı isimler taşıyan sitelerde oturan, Saphire, Elite Gold, Relax Mode, gibi isimleri olan alışveriş merkezlerinde zaman öldüren gençlerin öğrenecekleri çok şeyler var. Onların bu kitabı kendi tercihleriyle okuyacakları şüpheli olsa bile, öğretmenlerinin ödev olarak özet çıkarılması yoluyla okumak mecburiyetinde kalmaları kendimize gelmemize yardımcı olacaktır.
BERİKAN YAYINCILIK Ankara.
KADIN HAYATA ŞAŞI BAKMAYI SEVMEZ ŞAŞI BAKANLARI DA: Mustafa Can’ın, Eşi Hülya Can için yazdığı 160 sayfalık kitabın alt ismi: ‘Aforizmalar ve Öykücükler’ olarak belirlenmiş.
Kökeni Eski Yunancaya kadar dayanan Aforizma, Türkçeye Fransızca üzerinden girmiş bir kelimedir. Türk Dil Kurumu bu kelime için 'özlü söz’ ve ‘özdeyiş' kelimelerinin kullanılabileceğini bildiriyor. Türk millî kültürü ve geleneklerimiz hakkındaki düşünceleri olumlu olan bir yazara, bu karşılıklardan birini tercih etmek, doğrusu çok yaraşırdı.
Aforizmanın bir karşılığı da mâdem ki ‘özlü söz’dür, mümkün mertebe az kelime ile çok şey ifâde etmeli: Asil ve necip milletimiz, çok akıllı değilse bile zekidir. Özlü sözler olarak çok başarılı sözler bulmuştur: ‘Çok konuşanı az dinlemek gerekir.’ ‘İnsan ne varını yer bitirir, ne sözünü der bitirir.’ ‘Dünyâda en uzak mesâfe, birbirini anlamayan iki kafa arasındadır.’ ‘Ana kucağı dünyânın en tehlikesiz ve en merhametli sığınağıdır.’ ‘Eğer ileride ‘keşke’ demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç: Eşini, işini ve arkadaşını. (Yunus Emre’den)’ ‘Kitap okumadan kitap yazanların kitabı, şiir okumadan şiir yazanların şiiri okunmaz.’ ‘İnsanoğlu kim olduğunu bilmiyorsa, şahsiyet sâhibi olması mümkün değildir.’ ‘Affedici olmayanı Allah da affetmez’ ‘Şarjörlü tabanca ile Rus ruleti oynanmaz.’ Gibi…
Halil Soyuer (1921-2004) ne güzel söylemiş: ‘Ben deli oluyom seni görünce, sen ‘delirdi’ diye bana küsüyon.’
BERİKAN YAYINCILIK Ankara.
(ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YARIN YAYINLANACAKTIR.)