Prof. Dr. Yunus Vehbi YAVUZ

Akademisyen

Guslün Şekli

Gusül abdestinin nasıl alınacağını Sevgili Peygamberimiz (s.a.)’den öğrenmekteyiz. Hz. Âişe’den rivayet olunduğuna göre; Hz. Peygamber (s.a.) cünüplükten yıkandığı zaman önce ellini yıkar, sonra sağ eli ile sol eline su dökerek bununla avret yerlerini yıkayıp temizler, sonra namaz abdesti gibi abdest alır, sonra parmaklarını saçlarının dibine sokarak başına avuçları ile üç kere su dökerek yıkar, sonra bütün vücudu üzerine su akıtarak en son ayaklarını yıkar ve teknesinden çıkardı.” (Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, 1/286)
İşte yıkanırken uyulması gereken esaslar bu hadiste zikredilen hususlardır. Günümüzde tazyikli su ile yıkanırken daha rahat temizlenme imkânı bulunmaktadır. Bu imkânlardan yararlanırken suyu israflı kullanmamaya özen gösterilmelidir. Zira suyun gereğinden fazla kullanılması israftır; israf ise dinimizde haram kılınmıştır. Allah israf yapanları sevmez.
Cünüp olduğu halde özürsüz olarak yıkanmamak, bir farzın ihmali olup hoş karşılanmayan bir olaydır. Meleklerin korumasından uzak kalmaya sebep olabilir. Ammar b. Yasir’den rivayet olunduğuna göre; Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Üç kimseye melekler yaklaşmazlar: Kafirin leşi, çirkin kokular içinde yaşayan, yıkanmaksızın cünüp duran kimse…”
İbn-i Ömer’den rivayet olunduğuna göre; Hz. Peygamber (s.a.) yine şöyle buyurmuştur: “İslam, Allah’tan başka bir ilah bulunmadığına, Muhammed’in Allah elçisi olduğuna şahitlik etmen, namazı kılman, zekâtı vermen, hacca gitmen ve umre yapman, cünüplükten dolayı yıkanman, tam olarak abdest alman ve Ramazan orucunu tutmandır.”()
Sayın okuyucular! İslam’ın getirdiği yıkanarak temizlenme ibadeti, insanlığın ufkunu açmış, tüm dünyada çevre ve bedensel temizlik konusunda devrim yapmıştır. İnsanlın son asırlarda yıkanıp temizlenmeyi İslam’dan öğrendi. Bu büyük bir nimettir; bu nimetin kıymetini herkes daha iyi anlamalı ve bilmelidir.