Prof. Dr. Sadık Kemal TURAL

Akademisyen

[email protected]

Prof. Dr. Sadık K. Tural Hoca’nın Tefekkürüyle Kavramlar - 8

(SEKİZİNCİ BÖLÜM)

Oğuz Çetinoğlu:  TDK’nun imlâ konusundaki uygulamaları ve dayatmaları ile Batı dillerinden alınmış kelimelere Türkçe karşılık bulma niyetinin sonucu olan, bazıları abes, bazıları zevksizlik nümûnesi kelimelerle ilgili çok derdim var, dertli olanlardan biri benim. Türkiye’de yazar olmak da, okur olmak da çileli bir iştir. Bir yandan imlâ konusundaki akıl almaz karmaşa, diğer yandan Batı dillerinden alınan kelimelere karşılık bulurken gösterilen zevksizlikler konusunda bir kitap yazacak kadar sorularım ve şikâyetlerim var. Bunlardan bazılarını zaman zaman size de soruyorum; sorularımı çoğunlukla cevapsız bırakmanızı, dilci (filolog) olmayışınıza bağlayıp ısrar etmiyorum. Bu mülâkatın sonu olarak dilimizin gramer sahasıyla ilgili bir sorum var: 

Attilâ İlhan, ‘Türk dilinin grameri yoktur! Osmanlıca’nın da yoktu’ Diyor. Bir toplantıda; ‘Ben de aynı kanaatteyim’ dediğimde, konuşmacı, ‘Jean Deny’nin, Hüseyin Câhit (Yalçın)ın, Tahsin Banguoğlu’nun, Muharrem Ergin’in kitapları var.’ denildi. Toplantıyı yöneten, ‘O konu, konferansımızın konusu değil.’ deyip tartışmayı önledi. Onlar genel kabul görmüş kitaplar değil. Üstelik aralarında mübâyenet var. Bazıları liseler için ders kitapları. Ders kitabı yazmak farklı bir iştir. Sizce Türk dilinin genel kabul görmüş grameri var mı? Kanaatinizi lütfeder misiniz?

Prof. Dr. Sadık K. Tural: Kelimelerin yazımı, seslerin yazıda gösterilmesi öncelikle, o dilin alfabesinin imkânlarının da yer aldığı, ortak tercih, mutlak sayılan mutabakat demektir. Alfabesinin bir sonucu olarak, Alman dilinde Ş sesi tek harf/işaret ile gösterilmemekte iki yolla yazılmaktadır: 1. sch=ş, 2. sp(şp), st(şt)...C sesi, dsch ile karşılanmaktadır: Hodscha... Ç sesi ise, tsch olmak üzere dört işaretten oluşan bir telaffuzun karşılığı olan kelimeler kurmaktadır: Deutsch (Alman ve Almanca), Deutschland (Almanya)... Arap dilinde birden fazla S sesi ve işareti bulunur ve bu sesleri karşılayan sad, sin, peltek s üç ayrı işarettir. Z sesi için de durum aynıdır: Zel, zı, zad... Fransızların üç ayrı E’si olduğunu, İngiliz ve ABD’nin de sh=ş olarak kullandığını söyleyip bir genelleme yapabiliriz:

 Her dilin ses yapısını aktarmaya ait alfabe sistemi kendine mahsus bir imlâ yaratmış, o dili kullananlar da bunu mutlak ortaklık hâline getirmişler. Buradaki incelik, bir halkı özel yapan diline sahip çıkılması; onun gramerinin yazılıp kültür oluşturucu gücünün ortaya konmasıdır. Kelime yapma açısından bir ön zenginlik ile taşıyan bu dile 800 yıla yakın bir zaman, dönmeler, devşirmeler ve câhiller âdetâ düşmanlık etmişler. Kelime yapma kolaylığıyla ilgili inceliğin üzerinde durulması şöyle dursun,  medresenin kapısından giremeyen Türkçe, öksüz ve yetim kalmıştır.

Mehmet Âkif Tural, 2002 ‘de bana bir belgenin fotoğrafını getirmişti: 21 Eylül 1928 tarihli olan ve  “Gazi M. Kemal” imzasını taşıyan, “Başvekâlet -i Celîle”ye hitaplı bu metinde,  dehâ özellikli O şahsiyet, “yeni harflerin tatbikatında” karşılaşılan imlâ meselesiyle ilgili konularda ‘bizzat kendisinin gördüğü’ çıkmazların nasıl aşılacağını belirtiyordu. Atatürk bu metinden dört yıl sonra Türk Dilinin sözlük ve gramer konulu eksiklerinin giderilmesi için TDK’yı kurdu. İmlâ çıkmazına ait tartışmalara girmeden kendi görüşlerimi arz etmeme lütfen izin veriniz:

Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca veya Rusça kelimelerin kendi alfabemizin imkânlarıyla ve bizim söyleyişimize göre yazılmasını düşünenlerdenim. 

Arap alfabesinde kaf ve kef harfleri iki ayrı sese karşılık geldiği için, onların yer aldığı kelimelerin Türkiye Türkçesiyle yazılması birçok meseleye sebep olmuş ve olmaktadır. Türkiye Türkçesi alfabesi bu iki ayrı sesi bir işaretle karşılamaktadır: K. Özellikle de ke sesi ile başlayan bazı kelimelerde uzunluğun gösterilmesi veya gösterildiğinde yanlış telaffuz edilmesi gibi karışıklıklar mesele olmaya devam ediyor. Uzunluğu gösteren (:) işaretinden yararlanarak buna işaret edeceğim. kâ:r, kar, ,ka:til katil, ka:sım, kasım, za:hir, zahir vb. gibi. Birkaç ay önce (^) işaretinin işlevinin uzunluk mu, Ka-Ke ayrımını gerektiren düzeltme mi gösterdiğini soran sorunuzu cevaplandıramadığım için mahcubum, ben de cevap vererek dertlerimizi çözecek hükmü arıyorum.

                                                                                                                                 (DEVAM EDECEK)