Simurg’un Gölgesinde İran BİR GEZİ REHBERİ
İranlılar tarafından ‘simurg’ Araplarca ‘anka’ biz Türklerde ise ‘zümrüd-ü anka’ olarak bilinen bir kuş cinsidir. İslâm tasavvuf ve sanatında geniş çaplı olarak yer alır. Efsânelere göre Kafdağı’nın tepesinde yaşamaktadır, çok parlaktır ve ona bakanların gözü kamaşır. Ayrıca insanlar gibi düşünür ve konuşur. Kendisine başvuran hükümdar ve komutanlara akıl hocalığı yapar. Onu anlatanlara göre, mârifetlerinin sınırı yoktur. Bir insanı sırtına alıp gökyüzünde dolaştırabilir, uçağın bilinmediği zamanların uçağıdır. Hem iyi hem de kötü karakterlidir. Bütün hususiyetleri, bin sayfalık ve ansiklopedi ölçülerindeki kitabın sayfalarını dolduracak kadar çoktur.
Eserin yazarı Serdar Gündoğdu doktora öğrencisidir ve aynı zamanda tur organizatörlüğü yapmaktadır.
13,5 X 21 santim ölçülerinde 218 sayfa hacimli kitap, renkli fotoğraflar eşliğinde İran’ı tanıtıyor.
Kitabı okumak isteyenlere rehberlik etmiş olabilmek için ‘İçindekiler’ başlıklı sayfalar aşağıya alınmıştır:
*İran'da Günler, Aylar ve Önemli Târihler. *Önemli Günler. *İran UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi. *İran’ın Fizikî Yapısı. *Beşerî Yapısı. *İran Târihine Genel Bakış *Elam-Med, Ahamenişler Devri. *Selevkoslar ve Partlar . *Sasaniler Dönemi. *İslam'ın İlk Devirlerinde İran. *Büyük Selçuklular Devrinde İran. *Harzemşahlar ve Moğollar. *Safeviler Devleti. *Afşarlar-Zendler. *Kaçarlar. *Pehleviler. *İran İslâm Cumhuriyetinin Kurulması (1979). *İran Şehirleri Ve Gezilecek Yerler. *Tebriz. *Şâirler Mezarlığı (Makberat’uş-Şuara). *Göy Mescit. *Kapalı Çarşı. *Tebriz Kalesi. *El Gölü. *Azerbaycan Müzesi. *Emîr Nizam Evi/Kaçar Müzesi . *Kendovan Köyü, *Erdebil. *Erdebil/Safeviyye Tekkesi. *Sereyn Kasabası. *Sultaniye. *Hemedan. *Al-i Sadr Mağarası. *İbn Sina Türbesi. *Baba Tahir Üryan. *Ehl-i Haklar. *Kümbed-i Aleviyan. *Gencname Yazıtları. *Nakş-ı Cihan Meydanı. *Şah Camii/İmam Camii. *Şeyh Lütfullah Camii. *Al-i Kapu Sarayı. *İsfahan Kapalı Çarşı ve Kayseriye Kapısı. *Çehel Sütun/Kırk Sütunlu Saray. *İsfahan Ulu Cami. *Nizamülmülk'ün Mezarı. *Vank Kilisesi. *İsfahan Köprüleri. *Siosepol/Otuz Üç Gözlü Köprü. *Hacu Köprüsü. *Çubi Köprüsü. *Şiraz. *Persepolis/Taht-ı Cemşid. *Kur'ân Kapısı. *Hâfız Şirazî'nin Türbesi. *Sa'di-i Şirazî'nin Türbesi. *Nasırü'1-Mülk/Pembe Cami. *Kerim Han Zendî ve Vekil Kompleksi. *Kerim Han Kalesi. *Vekil Cami. *Vekil Hamamı. *Vekil Çarşısı. *Şah Çerağ Türbesi. *İrem Bağı. *Nakş-ı Rüstem. *Pasargad. *Yezd. *Emir Çakmak Kompleksi. *Yezd Cuma Camii. Zerdüşt Ateşgâhı. *Sessizlik Kuleleri/Dekhme. *Devletabad Bahçesi. *Çek Çek . *Kaşan. *Fin Bahçesi. *Târihî Kaşan Evleri. *Tabatabaî Evi. *Burucerdî Evi. *Abbasi Evi. *Sultan Emir Ahmed Hamamı. *Ağa Bozorg Camii. *Kaşan Kapalı Çarşı. *Kum. *Hz. Fatıma Masume Türbesi. *Tahran . *Gülistan Sarayı. *Saadabad Sarayı. *Niavaran Sarayı. *Mücevher Müzesi. *Azadi Kulesi ve Meydanı. *Kadim Dünyânın Merkezi: Rey Şehri. *Kazvin. *Saad el-Sultane Kervansarayı. *Nebi Camii. *Kazvin Ulu Cami. *Kantor Kilisesi. *Harakan İkiz Kümbetler. *Çehel Sütun Sarayı. *Alamut Kalesi ve Hasan Sabbah. *Meşhed . *İmam Rıza (a.s.) Türbesi. *Nadir Şah Afşar Türbesi. *Firdevsi ve Şehname. *İmam Muhammed Gazzali'nin Türbesi. *Nişabur. *Ömer Hayyam *Feridüddin Attar Nişaburî.
SERDAR GÜNDOĞDU: 1986 yılında İğdır'ın Aralık ilçesinde doğdu. Melekli Kasabası Atatürk İlkokulunda, Melekli 100. Yıl Ortaokulunda ve İğdır Lisesinde okudu. 2005 yılında girdiği Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Târih Bölümünden 2009 yılında mezun oldu. 2009-2010 eğitim-öğretim Yılında Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Tezsiz Yüksek Lisansını tamamladı. 2013 yılında Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde hazırladığı ‘Ebu Dülef'in İran Seyahatnamesinin Tercümesi’ isimli teziyle yüksek lisansını tamamladı. Hâlihazırda İğdır Üniversitesinde Doktora çalışmalarına devam ederken, 6 yıldan beridir tur organizatörlüğü :e yapmaktadır.
Yayımlanan Tercüme Eserleri:
E. Dülef’in İran Seyahatnâmesi: Kronik Kitap, 2017.
Muhsin Behramneja Behrâmnejâd’dan Karakoyunlular-Akkoyunlular: İran ve Anadolu'da Türkmen
Hânedanları: Ali İçer ile birlikte. Kronik Kitap, 2019.
Sâdık Hidayet’ten: Kör Baykuş, Ötüken Neşriyat, 2020.
Muhammed b. Hâvendşâh b. Mahmud Mîrhând’dan Ravzatü’s-Safâ’da Fâtımîler ve İran İsmailîleri. Ali İçer ile birlikte. Selenge Yayınları, 2022.
Muhammed Rıza Afiyet’ten İran Meşrutiyet Târihi ve Tebriz Harekâtı -İran Meşrutiyet Kahramanı Settar Han. Hasan Bedel ile birlikte. Selenge Yayınları 2023
ÖTÜKEN NEŞRİYAT A. Ş.
İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu 34433 İstanbul Telefon: 0.212- 251 03 50
Belgegeçer: 0.212-251 00 12 e-Posta: [email protected] www.otuken.com.tr
İRAN’DA BİR NASREDDİN HOCA…
Tebriz Azerbaycan’ında 1924-2014 yılları arasında yaşayan din âlimi Âyetullah Müslim Melâkütü, çok farklı olmasına rağmen ‘İran’ın Nasreddin Hocası olarak anılır. O’nun fıkra gibi sözleri ve O’na atfedilen fıkralar; kısa zamanda Tebriz’in sınırlarını aşarak Bakü Azerbaycan’ında, Erdebil, Zencan ve Gazvin’de anlatılmaktadır. O, Tebriz’in Molla Nasreddin’idir.
Melâkütü’ye ait olan, daha doğrusu O’na atfedilen fıkralarda geçen kelimelerin çoğunun argodaki karşılıkları müstehcendir. Melâkütü’nün müstehcen olmayan cümlelerinden fıkra gibi olanlara birkaç örnek:
- Kim ki ‘İslam’a ilgi azaldı derse yalan söyler. Bu soğukta - bu ayazda köpekler bile yuvasından dışarı çıkmaz. Fakat bakın, sizler evinizden çıktınız, buraya geldiniz ve câmiyi doldurdunuz.
- Irak-İran savaşında Irak uçakları Tebriz’i bombalar. Melâkütü incelemeler yapmak üzere olay yerine gider. Orada, bombadan harâbeye dönmüş bir binayı görünce: “Allah’a şükür, aptal Iraklı subay, harabeye dönmüş bir binaya bomba atmış” der.
- Melâkütü resmî bir ziyâret için İstanbul’a gelir. Herkes gibi, Kapalıçarşı’yı görmek ister. Çarşıda eşinin kaybolduğunu fark edince refâkatçi Türk polisinden yardım ister. Polis, “Hanımınızın özelliklerini söyleyin, hemen bulup getiririz.” der.
Melâkütü târif eder: “Eşim, ortadan uzunca boylu, balıketli, elâ gözlü, uzun lepiska saçlı, şık giyimli bir bayandır”.
Melâkütü`nün oğlu şaşırır: “Baba, siz ne diyorsunuz, benim annem kısacık boylu, giydiği çarşaftan ne saçı gönülür, ne gözü...”
Melâkütü oğluna öfkelenir: “Sen sus. Sibel Can'ın özelliklerini söyledim ki hani belki onu bulup getirirler diye...”
Bu satırların yer aldığı tebliği sunan Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Folklor araştırmacısı Ali Şâmil Hüseyinoğlu’nun konuşmasında naklettiği hâdise şöyledir:
19 Ocak 1990'da hükümete güvensizlik gösteren halkın direnişini kırmak için Bakü'ye Sovyet ordusu girdi. Resmî kaynaklara göre 130'dan fazla insan öldürüldü ve 700`e yakın insan yaralandı. Aynı gece Nahçıvan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Yüksek Meclisi'nin toplantısı Sovyet hükümetine protesto belirtisi olarak SSCB'nin terkibinden çıktığı hakkında karar aldı.
Bu kararı dünyâ kamuoyuna duyurmak için Tebriz'e giden heyette ben de vardım. İran hükümet yöneticileri bu kararı korkuyla karşıladı. Hatta İran`ın o dönem Cumhurbaşkanı Refsancani, Dışişleri Bakanı Velayeti ve diğerleri gazetelere verdikleri demeçlerinde, radyo ve televizyondaki konuşmalarında Sovyetlerle dost ve kardeş olduklarını, Sovyetlere karşı duranları kendilerinin düşmanı bildiklerini söylediler. Böyle bir dönemde Müslim Melâkütü Nahçıvan'dan gelen heyetle görüştü ve bize teselli olsun diye ağlayarak söyledi:
-“Çok endişelenmeyin. O yere ki kan döküldü orada toprak alevlenir. Ruslar orada ayak koymaya yer bulmazlar. İki-üç seneye Ruslar Azerbaycan'dan çekilip giderler.”
Çok geçmeden hakkında onlarca fıkra anlatılan, câhil, salak gibi tanıtılan Müslim Melâkütü’nün söylediği bu söz doğru çıktı.
Oğuz Çetinoğlu: Nasreddin Hoca. Bilgeoğuz Yayınları. İstanbul, 2020