Allah kelimesi Arapça bir sözcük olup; evreni yaratan ve yöneten en yüce varlık, yaratıcı kudret anlamında olup ilah kelimesinden türemiştir. Kelime aslında ilah idi. Daha sonra bu kelimenin başına (el) takısı getirilerek (el-ilah) şeklini almıştır. Zamanla bunun telaffuzu Allah şekline dönüşmüştür. Bu kelime bugünkü Türkçemizle (Allah) tarzında söylenmektedir. Allah kelimesi yerine “Tanrı”, “Çalap” kelimeleri ya da herhangi bir dildeki bir isim da yaratıcı için kullanılabilir. Ancak, Kur’an-i Kerim’deki kullanılış şekli ile (Allah) tarzında söylenmesi Müslümanlar için daha güzel bir davranış olur.
Allah evrendeki her şeyin yoktan var edicisi, yaratıcısı ve yöneticisi olan en büyük kudret sahibinin adıdır. Allah Kur’an’da kendisini, bir yandan yaptıklarından, eserlerinden tanımaya çağırırken öte yandan çok sayıdaki özelliklerini de bize tanıtmaktadır. İşte bunlara Allah’ın sıfatları denilmektedir. Allah’ın 99 adet güzel isimleri vardır. Bu isimler Kur’an’da geçmektedir.
Yüce Allah Kur’an’da kendini tanıtırken “Hiçbir şey Allah’a benzemez” buyurarak şaşmaz bir kural ortaya koymuştur. Yani insan, aklı ile Allah olarak neyi tasavvur ediyorsa yüce Allah bu tasavvurdan başkasıdır. Bizim aklımız onun nitelik ve niceliğini idrak etmekten acizdir. Allah, bizim bir şekilde düşünüp anlayamayacağımız tarzda bir güce sahip olan yüce bir varlıktır. İşte bu üstün güce sahip olan varlık Allah’tır. Böyle bir gücün varlığını kabul eden herkes mümindir.
Kur’an’ın 112. Sûresi olan İhlas Suresi Allah’ı bize şöyle tanıtıyor: “De ki; o Allah birdir. Kimseye muhtaç değildir. Doğurmamıştır. Doğmamıştır. Hiçbir şey ona denk olmamıştır.”
Allah, insanların aklına gelen her türlü eksikliklerden beridir. Gökte ve yerde tapılan ve tapılmaya layık olan yegâne varlıktır. Ondan başka tapılacak bir ilah yoktur. Bütün önyargılardan arınmış bir akıl ile olayları ve evrendeki oluşumları düşünen hiçbir akıl sahibi kimsenin Allah’ı bulmaması mümkün değildir. İnsan, aklı ile Allah’ı bulabilecek kabiliyette yaratılmıştır.