Prof. Dr. Sadık Kemal TURAL

Akademisyen

[email protected]

Prof. Dr. Sadık K. Tural’a Tarihten Destana Akan Duyarlılık Kitabına İlişkin Sorular - 2

(İKİNCİ BÖLÜM)

ÇİĞDEM CEBECİ... Tarih olan ve tarihî olan konusunda, Üniversiteler ve diğer kurumların yapabilecekleri konusunda neler söylenebilir?

SADIK K. TURAL, Öncelikle Türk Tarih Kurumu—yeterli mâli kaynağa sahiptir-- yerli ve yabancı kişi ve gruplarca hazırlanan -ciddi, önemli ve incelikli – projelere destek vereceğini ilan etmelidir. TTK bu konuda verdiği hizmetleri genişletici kararlar alarak, Asya’da bulunan her devletin üniversitelerinde çalışan tarihçilere ve tarih bölümü lisans ve yüksek lisans öğrencilerine, etnoloji araştırıcılarına İskit, Kıpçak ve Oğuz adlı atalar bilgisi konusunda araştırma bursları vermelidir.

Türk üniversiteleri, master ve doktora programlarında kavram bilgisine ağırlık veren araştırmaları artıracak bir anlayışla yeni tespit ve yorumlara ulaşılmasını sağlamalıdır. Vatikan arşivlerinde Doğu Avrupa Türklüğüne, özellikle de   Hun tarihine ait çok fazla bilgi ve belgeler bulunduğunu bilmeyen yoktur ve ne yazık ki, bu konuya eğilen de yoktur. Değerli tarihçimiz Ömer Lütfi Taşcıoğlu’nun tespiti doğrudur: ‘Türk   kökenli topluluklara uygulanmış olan milliyet veya din düşmanlığı sebebiyle yapılan katliamlar çok ayrı ve incelenmemiş bir alandır.  Yunan yarımadasındaki, Girit’teki, Ege Adalarındaki ve Kıbrıs’taki Müslüman Türklere revâ görülen katliamları yazacak tarihçilere, konuşacak diplomatlara olan ihtiyaç devam etmektedir. Türkiye’deki ve Kıbrıs’taki üniversiteler her türden iftira ve düzmece bilgiyi çürütecek yayınlar yapmayı vaz geçilmez saymadıkça düşmanlığın boyadığı iddialar çoğalır.’ 

Ç. CEBECİ:Türk tarihi ve kültürü konusunda eldeki bilgiler yeterli değil mi? Yepyeni araştırmalar mı gerekiyor?

S. K. TURAL: AKM başkanlığım sırasında beş ünlü profesörümüzden beş farklı kitap yazmalarını istedim. Üçünü -onlar hayatta-- şimdi tekrar edeyim: Bilim tarihçimiz Esin Kâhya Hoca’dan Türklerin Sağlık, Fen ve Tabiat Bilimlerine Katkıları; kültür tarihçimiz Tuncer Baykara’dan Temel Kavramlar Açısından Türk Kültürü, Sanat tarihi uzmanı Bekir Deniz’e Türk Topluluklarında Halı ve Düz Dokuma Ürünleri...Esin Hoca bu konudaki kitabını, çok sonra AKM’ dışında bir yayınevinde başka bir düzenle yayınlattı. Diğer ikisinden çok değerli eserler geldi ve yayınlattım...Tuncer Bey’in kitabının bazı kısımlarının genişletilmiş ve bibliyografya ve dizin eklenmiş hâlini istediğimde, eseri geri çekeceğini söyleyince onu da yayınlattım. Bekir Deniz Bey’in’ki çok değerli   bir başvuru kitabı oldu. Tabiî ki yeni araştırmalara çok fazla ihtiyaç var.

Ç. CEBECİ: Sayın hocam, kavramları “duygunun, hayalin, düşüncenin toprağı, bilimin, bilgeliğin ve sanatın atom nitelikli enerji oluşturucuları” olarak tanımlıyorsunuz. Kavramlar, bir toplumu ‘benzeştirerek bütünleştirebilir’ mi?

S K TURAL .İnsanın varlık alanına ait alt sistemler sırlarla dolu. Hava, su ve bazı gıdaları bedenin bazı kısımlarını çalıştırıyor; kavramlar zekâ adlı 12 alt merkezi çalışır, hattâ çok çalışır hâle getiriyor. Çok sevdiğimiz veya nefret ettiğimiz, çok özlediğimiz bir duruma, olaya, eşyaya veya kişiye ilişkin bir kavram zihnimizden gelip geçince, biyolojik ve psikolojik enerjilenmelere yol açmaktadır. Bu enerjilenmeler yorum ve tepki vermeye dönüşmektedir. Binlerce yıldan günümüze kadar gelen zaman içinde bilginlerin, bilginlerin ve kanaat önderlerinin ürettiği ve/veya kullanıp yaygınlaştırdığı kavramlar benzeştiricilik işlevine sahiptir. Benzeştiricilerin etkisini ve işlevini en sâde vatandaş da görebilir, anlayabilir. Bu benzeşirlik etkisi sonunda, mensupluk, aitlik nitelikli sosyal-psikolojiye ait değer ve davranışların gerçekleştiği görülmektedir. Münafıklık edenler karşısında, istikrar kavramına bağlı dengeli yapılanmaya karşı çıkan nihilist fitne ve kavga üretenler karşısında; inanç, din alanını bile tefrikanın kurbanı yapanlar karşısında zihin ortaklığını sağlayan kavram ortaklığından güç alınmalıdır. Kavram ortaklığı, benzeştiren bütünleştiren güçlü bir yönlendiricidir.                                                                                                (DEVAM EDECEK)