7-11 Temmuz 2025 tarihleri arasında Bulgaristan'ın Kırcaali bölgesine yaptığımız kültür ve tanıma seyahatimizde, kendisiyle tanışmaktan memnun olduğumuz, Kırcaali Mestanlı Beldesi " Zeybekler Sivil Toplum Teşkilatının Başkanı Sn. Metin Hasan Bey' in bize hediye ettiği" Bulgaristan' Doğu Rodoplar Bölgesinden Çeşmeler" adlı kitabı zevkle okudum ve inceledim. 2006-2014 yılları arasında Bulgaristan'ın Doğu Rodop bölgesinde çekilen 745 resim arasından en güzel çeşme- sebil fotoğrafları bu kitap albümünde kullanılmıştır.
Başta, Bulgaristan' da 1980 lerde, Devlet tarafından Todor Jivkov' un emirleriyle asimilasyon, Türkçe konuşma yasağı, katliamlar, zorunlu göç politikaları uygulaması sonucu, hayatını kaybeden Bulgaristan Türk şehitleri anısına yaptırılan hayrat çeşmeler olmak üzere; (şehid Türkan çeşme, şehid Mustafa Ömer çeşmesi gibi) Doğu Rodoplar da hayırsever kişi ve kurumlarca yaptırılan çesmelerin kısa tarihçesi ve yasatılmak istenen hatıraların ve kahramanların adları, mermer ve taşların üzerine işlenmiştir.( Resim 1,2).
Tünaydın Gazetesi köşe yazarı Osman Çakır'ın 16 Temmuz 2019 daki yazısında veciz şekilde ifade ettiği gibi:". Hayatın temel yapı taşı şudur, hayat onunla yoğrulmuştur. Malum insanoğlu bir damla sudan yaratılmıştır. Su aynı zamanda medeniyettir. Medeniyetler su kenarlarında kurulmuş ve şekillenmiştir. Büyük medeniyetlerin 3 ana unsurundan 1.si,toprak, 2.si SU ve 3.süde, insandır. Su deyince akan sular durur, dünyamızın ve insan vücudunun 4/3ü sudan oluşmaktadır.".
Şu gökten indikten sonra, insan, hayvan ve bitkilerin hayatında vazgeçilmez hâle gelen; Yüce Yaratanımız Allah ' ın c.c. bize aziz bir hediyesi ve rahmetinin eseridir. Arifler der ki: "Eğer dua ederek, SU GİBİ AZİZ OL dersen, sende hayatın vazgeçilmesi olursun". Onun için", su hayattır, su azizdir " denmiştir. Tekrar kitap albümüne dönersek, çok güzel ve düşündürücü, veciz ifadelerle karşı karşıya kalıyoruz.
Adaköy’te bulunan bir Türk çeşmesini yaptıran Dr. Fikri Gülestan, kitabesinde:" su akarsa nehir, düşerse şelale, durursa göl olur" gibi veciz ifade yer almakta; Cebel bölgesinde bulunan Bahri Ömer çeşmesin de: "Sadece susayan suyu özlemez, Su da susayanı özler" gibi su ve özlem duygusuna yer verir. Kırcaali Eğridere yolunda, merhum Sami Arif Şakir' in ağzından" bu dünyadan eşime, iki yavruma ve dostlarıma doymadan öldüm için, çeşmeden dostlarım yanan bilin ki bu dünya hepimize yalan " diyerek hasret ve dünyanın geçiciliğine vurgu yapılmıştır.
Kırcaali /Kazlar da Kopuk Çeşme anısına şair Resmiye MÜMÜN’de "YOLCU" adlı şiirinde:" Ben köyümün havasını özleyen, Kopuk' un Çeşmesinde bir yolcuyum," diyerek özlemini dile getirmiştir).
Su ile ilgili kaleme alınan binlerce şiir, kaside, hikâye vb. edebi türde eserler vardır. En başta ünlü Divan şairi Fuzuli'nin yazdığı" Su Kasidesi" akla gelir." Şu çeşmenin haline bak, su içecek tası yok, Kırma insan kalbini yapacak ustası yok" diyen Mevlana Hz. ya," Susuz bir çeşme gibi olmayın, bir ruhunuz, bir biçiminiz olsun" diyen Honore de Balzac 'a ve ünlü şair ve yazarımız üstad Necip Fazıl Kısakürek' in; Su duadır, yakarış ayna, berraklık saffet, Onun madeni gökte altınlar gibi sarfet! dizelerine kulak vererek bitirelim. Şu sıcak Temmuz (2025) sıcakların da kavrulduğumuz günlerde, bulduğumuz ve içtiğimiz bir damla suyu bile İSRAF etmeden, kıymetini bilerek; hayat olan SU nimetiyle bizi serinleten Yüce Rabbimize ne kadar şükretsek azdır diyoruz.
Vesselam.