Prof. Dr. Yunus Vehbi YAVUZ

Akademisyen

İmanın Önemi

Allah katında en makbul şey imandır. Allah’ın huzuruna amelsiz git, isyanla git, fakat imansız gitme. Ne olursan ol, nerede olursan ol, yeter ki imanlı ol, kurtulursun. Amelsiz cennete girilir, fakat imansız girilmez.
Şu hususu vurgulamalıyız ki, iman bir ışıktır, kuvvetli bir güç kaynağıdır, kurtarıcı bir rehberdir. İnsan havasız, susuz yaşayamadığı gibi imansız da yaşayamaz. İnanmadığını ifade edenler de aslında inanmaktadırlar. Gerçek kurtuluş İslamî imandadır.
İslam, insanları koruyup kollayan ve her bakımdan güven altına alan ilahî düzenin adıdır. Ona Kur’an dilinde şeriat da denilmektedir. İslam, insanları, kelimenin tam anlamı ile refah ve mutluluğa kavuşturur. Bunun için gerekli olan müesseselerin kurulmasının yolunu da gösterir.
İMANIN GÜCÜ
İman, sahibine büyük bir güç verir, yaşama azmi kazandırır, başarıyı kamçılar, ruhu takviye eder, umutsuzluk kapısını kapatır, hayatı sigorta altına alır. Hakiki iman, fert yahut toplumu, ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik ve kültürel yönden güçlendirir. Bediuzzaman Said Nursî’nin ifadesi ile “Evet, hakiki imanı elde eden kimse bütün dünyaya meydan okuyabilir.”
Bir toplumda ekonomik yapının temeli imandır. İnanmayan bir toplum güçlü olamadığı gibi, kendinden emin olamaz, hayatını şüphe ve vesveseye dayalı olarak sürdürür. Çünkü iman aydınlıktır, inançsızlık karanlıktır. Karanlıkta dolaşan kimselerin korku içinde hayatını sürdürmesi tabiidir. İnanmayanlar ekonomik yönden de güçlü olamazlar. Çağımızda herkesin gözleri önünde çöken imansız toplumlar bunun kuvvetli bir delilini teşkil eder.
Kur’an inançlı kişilerin en üstün derecede kimseler olduğunu bize haber vermiştir. Âl-i İmran sûres, 3/139. Âyette ulu Allah şöyle buyuruyor:
“Gevşemeyin. Eğer inanıyorsanız en üstün sizsiniz.”
İlk Müslümanlardan itibaren yakın tarihimizde yaşayan dedelerimiz bunun canlı örneklerini teşkil etmektedir. Yüksek ve güçlü bir imana sahip olan toplumların sosyal yapıları, ahlak ve gidişleri, ekonomileri, teknolojileri ve bilgileri de yüksek ve güçlü olur, paraları da… Bugün Müslümanların dünya sahnesinde en güçlü olmadıkları aşikârdır. O halde, Kur’an’ın bu mesajını alıp gereğini yerine getirememiştir. Kur’an’ın ilkelerini ve verdiği mesajların gereğini yerine getirmeyen Müslümanlar, ondan yararlanamazlar. İnandığı ve öğrendiği ile amel etmek şarttır.