Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

[email protected]

Yusuf Has Hâcib’le Alâkalı 2 Eser

(BİRİNCİ BÖLÜM)

Yusuf Has Hâcib, bilinen ilk ve değerli Türk-İslâm şâiridir. Edebî zevki yüksek, kâmil bir insandır. Müslüman Türklerin temel yapısı hakkında sağlam, derin ve engin bilgilere sâhiptir. Kutadgu Bilig’de bu yapının güçlenmesi için örnek insan karakterinin nasıl inşa edileceğini eserinin kahramanları vâsıtasıyla anlatır.

Arapça ve Farsça bilmesine rağmen ve de o dönemde dînî ve edebî eserlerin bu dillerle yazılmasının yaygın bir alışkanlık olmasına ve hatta şart gibi kabul edilircesine, benimsenmesine rağmen eserini Türkçe yazmıştır. İnsan topluluklarının millet hâline gelmesinde dilin önemini de nasıl kullanılması gerektiğini de çok iyi bilmektedir. Çok mükemmel bir Türkçesi vardır. Az kelimeyle çok ve derin bilgiler verebilmektedir. Denilebilir ki Orkun Kitabelerindeki muhteşem Türkçenin vezin ve kafiye giydirilmiş şeklidir. Cümleleri, sayfalar dolusu düşüncenin, efrâdını câmi, ağyarını mâni tarzda özetidir.

Birkaç örnek:

*Güzel koku ve bilgi, birbirine benzer. İnsan bunları yanında gizli tutamaz.
*Cimri, kendi malını kendisinden esirger. Başkasının hakkını vermesi mümkün değildir.     
*Âlimin sözü, toprak için su gibidir. Toprağa su verilince nimet çıkar.           
*Vücudun besini ağızdan, ruhun besini kulaktan alınır.     
*Şeytan din hırsızıdır.          
*İster şeker ve helva ister darı ve arpa yemiş olsun, doyup yatan insan sabah yine aç kalkar.  
*Allah insana iki göz, iki kulak vermiştir. Biri dünyâ, diğeri ahret içindir.

Yaşar Çağbayır; ‘Türk’ün Kadim Bilgelik Kitabı Kutadgu Bilig’ isimli, 13,5 X 21 santim ölçülerinde 349 sayfalık eseriyle 955 yıl öncesinin Türkçesini, günümüz Türkçesine çevirip;

Yûsuf Hâs Hâcib tarafından kaleme alınan ve İslâmî Türk edebiyatının ilk büyük eseri olarak kabul edilen Kutadgu Bilig, hem dünyevi iktidar hem de uhrevî saâdeti arayan şahıslar ve toplumlar için bir rehber niteliği taşır. Alegorik tarzda (sembol karakterler kullanılarak) kaleme alınan eser, adâlet, bilgelik, erdem ve anlayış gibi kavramlar ile ideal yönetimin ve toplum düzeninin nasıl olması gerektiğini açıklar. Kutadgu Bilig, yalnızca yönetim ve siyâset alanında değil, insanoğlunun ahlâkî gelişimi için de gerekli hususları ortaya koyan bir nasihatnâmedir.

Türkün Kadim Bilgelik Kitabi: Balasagunlu Yûsuf Hâs Hâcib’in on asır önce kaleme aldığı Kutadgu Bilig'in bütün olarak, metinde herhangi bir tasarrufa gidilmeden günümüz Türkçesine aktarılmış hâlidir.

cümlelerinden meydana gelen takdim yazısıyla okuyucuya sunuyor.

Eserde başlıca 4 şahıs (karakter) vardır: Kün Togdı, Ay Toldı, Ögdülmiş, Odgurmış.

Küntogdı hükümdardır, hukuku ve adâleti temsil eder; Aytoldı vezirdir ve saadeti/devleti temsil eder; · Ögdülmiş de vezirdir ve aklı temsil eder. Eserde Küsemiş ve Kumaru isminde iki karakter daha vardır. Bunlar, geri plândadır. 

Yaklaşık 1000 yıl önce yazılmış olmasına rağmen değerinden hiçbir şe kaybetmeyen, Kutadgu Bilig’i muhteşem bir söz âbidesi olarak günümüze taşıyan satırlardan örnekler:

Akıl, karanlık gecede bir meşale gibidir. Bilgi seni aydınlatan bir ışıktır.

İnsan, akılla yükselir, bilgi ile büyür; bu ikisiyle saygı görür. Akıl gözüyle dünyâyı aydınlattı. Nûşin-Revan'a bak. Kanunu doğru uyguladı ve halk zenginleşti. O iyi bir çağ (dönem) ve iyi bir ad bıraktı. Bilgili birinden bana şöyle (bir) söz ulaştı:

Kendisi cehennemlikken, cehennemden uzaklaştı.

Küçük çocuğa bak, aklı eksiksizdir fakat yaşı gelmedikçe, (hakkınca) kalem yürümez (yazmaz). Akıllı insan da yaşlanınca bunar, akıl gittiği için kalem de susar. Eğer deli bir adamı vurur o kişi de ölürse o deliye ölüm cezası yoktur, kan akçası verilmez. Niçin dersen, o akılsızdır. Akılsız adamların bundan payı yoktur.

Bütün bu gösterilen saygı akladır. Akılsız adam bir avuç balçık gibidir. Anlayabilirsen şu söz çok yerinde söylenmiş:

Akılsız ve bilgisiz kimse kendisini geliştiremez.

Herkesin giyecek örtündüğünü görebilirsin ama akıl ve bilginin özden değerli olduğunun da farkına var.

Akıl olursa insan olsa olsa asıl insan olur. Bilgi olursa insan yapsa yapsa beylik yapar. Kimde akıl varsa soylu olur. Kimde bilgi varsa beylik bulur. İnsanoğlu yağız yeryüzüne el attı ve her şeyi bilgiyle tanıdı/kavradı (aslını öğrenebildi). İnsan, asıl (insan) adını akıl ile alır. Beyler de ülkenin işini, bilgi ile düzenler. Binlerce erdem ve pek çok alkışlanan (işler), akılla yapıldığı için övülmüştür.

Az aklı azımsama, (az bile olsa) yararı çoktur. Az bilgiyi (de) azımsama, (azı bile olsa) insan için değerlidir. Bilgenin söylediği sözü ve fikri dinle ve şu dört şey ne kadar az olsa da az sayma:

Bu dörtten biri ateş, birisi düşmandır. Üçüncüsü hayat tuzağı olan hastalıktır. Son olarak bunlardan biri de bilgidir. Bu dört nesneyi değersiz sayma, bunların yeri (makamı) yüksektir. Bunların her birinin yararı da zararı da çoktur. Kimisi borç, kimisi de alacak gibidir.                                                           

(DEVAM EDECEK)