(DÖRDÜNCÜ -SON- BÖLÜM)
YUSUF HAS HÂCİB
Adı 'Yusuf’ tur. 'Kutadgu Bilig' isimli eserini yazmadan önce “Balasagunlu Yusuf” olarak anılırdı. Eseri yazdıktan sonra Karahanlı Devleti sarayında üst seviyede makam verilerek vazifelendirilince "Yusuf Has Hâcib" olarak anılır oldu. Tahminen 1017-1018'de doğmuş, 54-55 yaşlarında iken 1071 veya 1072 yılında vefat etmiştir.
Bilinen ilk Türk-İslâm şâiridir. Hakkında bilinenler, son derece sınırlıdır. O bilgiler; eserine sonradan eklendiği tahmin edilen biri nesir, diğeri manzum iki önsözde yer almıştır.
Eserini 18 ayda yazdığını belirtiyorsa da böyle bir eseri yazmak için önemli hazırlıklar yapma ihtiyacı vardır. Bu sebeple müellifin, gördüğü tahsil ve eğitimle birlikte, içerisinde bulunduğu toplumu tahlil ve tefekkür eden, yaşadığı devirde olup bitenleri tam mânâsıyla anlayıp problem çözen, çâreler üreten kâmil bir zat olduğu kanaati hâsıl oluyor. Aynı zamanda dengeli bir mütefekkirdir.
Edebî zevki son derece yüksek bir insandır. Müslüman-Türklerin temel yapısı hakkında sağlam bilgilere sâhiptir. Yine yazdıklarından anlaşıldığına göre Türklerin târihine, edebî ve fikrî değerlerine vâkıftır. İnsanların toplumdaki yerlerini, her mevkideki ve her meslekteki insanların husûsiyetlerini tetkik etmiş, hâfızasına kaydetmiş, yeri ve zamanı geldiğinde de en ince teferruatına varıncaya kadar yazmıştır. Mes'uliyetlerini müdrik bir insan olarak, insanlığa hizmet bâbında bütün bunları yazmak mecburiyetinde olduğuna inanmış ve vazifesini yapmak için çalışmıştır.
Balasagunlu Yusuf, asil bir aileye mensuptu. Çok iyi bir eğitim görmüştür. İlmi, fazîleti, iyi ahlâkı, özellikle de zühd ve takva ehli olarak bilinir. Sünni Müslüman'dır.
Eserini 1059/1070 yılları arasında Karahanlı Cihan Devleti hükümdârı olan ve 'Tavgaç Uluğ Buğra Han' unvanı ile tahtta oturan Ebû Ali Hasan bin Süleyman Arslan Karahan'a sundu.
Yusuf Has Hâcib, eserinden anlaşıldığına göre; şuurlu bir milliyetçi fikir yapısına sâhip, geniş ufuklu bir insandır. Türk dilinin inceliklerini bilmektedir. Aruz veznine ve İslâm edebiyatına vâkıftır. Arapça ve Farsça bilmektedir. Eserini Türkçe yazmıştır. Türkçe sevgisini: “Türkçe, bana yaban geyiği gibi görünür. Onu yavaşça tuttum, kaldırarak kendime çektim; okşadım, ısındırdım. Bana çabuk gönül verdi. Yine de arasıra ürküyordu. Ele geçirmek için geyiğin (Türkçenin) peşinden koştum. Bana güzel kokular sundu!” Şeklindeki ifâdelerinden anlıyoruz.
Yusuf Has Hâcib'in başka bir eserinin olup olmadığı bilinmiyor. Ancak ifâde gücü bu kadar yüksek, ufku alabildiğine geniş, bilgisi engin ve derin bir insanın başka bir eserinin bulunmayışı zayıf bir ihtimal olarak görülebilir. Kutadgu Bilig seviyesinde bir eser meydana getirilebilmesi için öncesinde, başka eserlerin yazılmış olması mantığa uygun bir düşüncedir. Zaman içerisinde onların da gün ışığına çıkması arzu edilir.
Yusuf Has Hâcib pek çok seçkin vasıflara sâhiptir. Halk deyimlerine, atasözlerine, Türk halk tefekkürüne ve Türk zevkinin karakteristik ürünleri olan mesellere vâkıftır. Mesel vasıflı mâniler söyleyerek ve bunları kitabının münâsip bölümlerine yerleştirerek eserin millî değerini yükseltmiştir. Böylece kıymetli bir manzum bir eser hazırlayıp, gelecek nesillere ve bizlere armağan bırakmıştır.
Dikkat çeken bir husûsiyeti daha var: İslâmî ilimlerde Arapçanın, edebî ilimlerde Farsçanın tercih edildiği zaman ve mekânda Yusuf Has Hâcib eserini Türkçe yazmıştır.
YAŞAR CAĞBAYIR:
1945 Kocapınar (Denizli) doğumludur. Sırasıyla ilkokulu (1957), Acıpayam Ortaokulu (1960) ve Denizli Lisesini bitirdi. 1968 yılında Bursa Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünden mezun oldu ve aynı yıl Konya Halkapınar Ortaokulunda öğretmenliğe başladı Denizli Ticaret Lisesi (1971-1972), Söke Ortaokulunda Türkçe ve Türk Dili Edebiyatı öğretmenlikleri ve idârecilik yaptı (1972- 1985) Bir süre öğretmenliğin yanı sıra Ortadoğu Amme İdaresi Sevk ve İdâre Okuluna devam etti, (Kamu Yönetimi okudu, (1976-1980). Söke İlçe Millî Eğitim Şube Müdürlüğü görevinde bulundu (1985-1993). 1991 yılında Ankara Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. 1993 yılında Söke İlçe Millî Eğitim Müdürlüğündeki görevinden ayrıldı. Bakanlık değiştirerek Tarım ve Orman Bakanlığında öğretmen olarak görev aldı. 1997 yılında Söke Ziraat Teknik Lisesi Edebiyat öğretmeni iken emekli oldu.
Emekli olduktan sonra yoğun bir çalışma ile daha önceden derlemesini yaptığı kelimeleri sözlük hâline getirdi. Tam on yıl sonra 246 bin kelimelik Ötüken Türkçe Sözlük, 2016’da da TİKA tarafından 316 bin kelimelik Büyük Türkçe Sözlük, Prestij Eserler arasında yayınmlandı. Ocak 2016’da Ötüken Neşriyat tarafından Osmanlı Türkçesi Sözlüğü ve ardından Ötüken Türkçe Sözlük’ün ikinci baskısı yayımlandı. Yazarın ayrıca İstiklal Marşı ve Kutadgu Bilig, Atabetü’l-Hakayık üzerine çalışmaları yanında ‘Yanık Çaydanlık’ adlı bir hikâye kitabı ile ‘Zeybek Kaması / Namı Diğer Yatağan’ Ötüken Neşriyat tarafından yayımlanmıştır. Atatürk'ün Söke'yi ziyâretlerini konu edinen ‘Hoş Gelişler Ola’ adlı romanı Şafak Yayınları arasında yayımlanmıştır.
Hâlen Söke'de yaşamakta, çalışmalarına evinde devam etmektedir.