İnsan hayatına yön veren birçok unsurların başında, inancından kaynaklanan edep ve haya anlayışı gelir. Toplumların manevi değer ve yargıları ne ise onu meydana getiren fertlerin hayatlarına hüküm süren ölçülerde odur.
*Haya imandandır*. Haya ancak hayır getirir.
*Hayada imandan bir şubedir* diyen sevgili ve şerefli Peygamberimizin baştan sona haya dolu, o mübarek hayatından mülhem olarak diyoruz ki: Hayasız bir hayat, hayat değildir. Olsa olsa bir vahşet ve de niyettir. Hayasız toplumlara bakılırsa, hayatlarının esas gayesinin maddi refah ve şehvet olduğu anlaşılır.
Diğer bir ifadeyle, *hedonizm* denilen, sadece zevk için yaşamak düşüncesi bütün hayatlarına hakimdir. Eğer hayatında haya yoksa, neyin varsa boş ve beyhudedir. Hayvanat için haya söz konusu değildir. Olamazda… Fıtratına aykırıdır. Eğer hayvanda haya duygusu olsaydı, herhalde mertebesi hayvanlık olmazdı.
Fert olarak düsturumuz, hayasızdan haya ederim, mü' min olduğuma şükrederim olmalı. Toplum olarak hedefimiz ise, hayasızlığa hayat hakkı tanımayıp, hayalı hayatı, hâkim kılmanın yollarını aramalı ve bulmak olmalıdır. Çok haya et! hayatında, bilesin ki, o baki kalacak sana ahiret yurdunda. Bu gerçeği sakın unutma!
Ar ve hayasızlığa, MODA diye kulp takıp taşıyanlar, bir gün gelir ki, kendilerinde DEMODE olacağını anlarlar, ama artık iş işten geçmiş olur.
Hayalı insanlara şöyle bir bakın! Her türlü fiil ve hareketlerinde o ruh halinin eserlerini üzerlerinde görürsünüz. Her türlü ölçü ve kayıttan kendisini azade gören ve hisseden kişilerde hayadan bir zerresi dahi bulunamaz. Haya sadece utanmak duygusundan ibaret bir şey olsaydı, her mahcup insanı ar ve haya duygusuna sahip saymak icap ederdi. Haya ile çekingenliği- utangaçlığı, sakın birbirine karıştırmayalım. Birincisine yani hayaya, gerçek iman yön ve istikamet verir, ikincisi ise, tecrübesizlikle karışık acemilikten doğar.
Gerçek mü' min odur ki: sadece başkalarına karşı hayalı değildir. Karanlık bir odada, yalnız bile olsa, kendisine de haya eden ve sakınandır. Haya bir kimsenin sadece vicdani bir meselesi değildir. Haya iman ve inançtan neşet eden ve inancın bütün bir hayat boyunca, sapmadan sıratı müstakim üzerine yaşanması halidir." HAYASIZLIK İLE İMAN BİRARADA BULUNMAZ " buyurmuş Yüce Peygamber. İmansız gidiyorsun bre HAYASIZ insan, ne haber?
Vesselam.