Dilimize İncelik ve Estetik Açılardan Bakış
(İKİNCİ –SON- BÖLÜM)
Türkçe bizim ses bayrağımızdır. Ay yıldızlı bayrağımıza gösterdiğimiz saygıyı dilimize de göstermek mecburiyetindeyiz.
Türkçemizin her biri çok büyük ve mühim 5 problemi vardır:
1-Sâdeleştirme çalışmalarının tasfiyeciliğe dönüşmesi.
2-Türkçe dilbilgisi kaidelerine aykırı olarak kelime türetilmesi.
3-Türkçe karşılığı olmasına rağmen yabancı dillerde kelime alınması
4-Yabancı dille eğitim,
5-İnternet Türkçesi
(Bu maddelerin her biri için ayrı ayrı kitaplar, en azından 3-5 sayfalık makaleler yazmak gerekir. Gerekli sayıda kitap ve makale yazılmıştır. İhtiyaç hissedenler bilgisayar aracılığı ile ulaşabilirler.)
************************
Ayhan Güldaş’ın eserine dönersek efendim… Yazar; Türkçemizi incelik, estetik ve zarâfet açısından ele alıyor. Tekliflerinin tamamına yakın bölümü, dilimiz için faydalıdır. Ahlâk ve etik kelimelerini tahlil etmesi, ‘etik’ kelimesinin ‘Ahlâk’ kelimesi yerine kullanılamayacağını belirtmesi takdire şâyan bir tespittir. Tâlih ve şans, şeref ve onur, akıl ve us, Hürriyet ve özgürlük, hasret ve özlem kelimelerini tahlil ederken de aynı başarı seviyesine ulaştığını söylemek hakşinaslıktır.
Eserdeki alâka çekici bölümlerin birinden örnekler:
Yanlış, hatâ anlamlarına gelen "Galat" kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir. Zamanla isim veya sıfat olarak anlam değişikliğine uğradığı için bu çeşitten kelimeler eski sözlüklerde yanlış kabul edilmiştir. Günümüze gelince meşhur hatâların farkında olanların bir kısmı bunu hoş karşılamakta bâzıları da doğru bulmamaktadır. Araştırma meraklısı olmayanlar bu kelimeleri rahatlıkla kullanmaktadır. Meseleye hoşgörüyle yaklaşanlar "Galat-ı meşhur, lugât-ı fasihadan evlâdır." (Yerleşmiş meşhur yanlışlar, yerleşmemiş doğrudan daha uygun ve geçerlidir.) sözüne sıcak bakmışlardır.
*Âb-ı Hayat Suyu ("Âb” Farsça "su" demektir. Tekrardan "su" kelimesini kullanmaya gerek yoktur, "Âb-ı hayat" demek kâfidir.)
*Evlâd (Çocuklar) vezinden dolayı "veled”in çoğuludur. Evlâdlar demek galattır.
*Talebe (1-İstekliler 2-Öğrenciler) "tâlib”in çoğuludur. Talebeler demek galattır.
*Elbise (Giyecekler) "libâs"ın çoğuludur. Elbiseler demek galattır.
Bir ilâve de bu satırların yazarından: Cümlede özne çoğul ise, fiil tekil olur: ‘Kuşlar uçtular’ yazılmamalı ve denilmemeli. Doğrusu: “Kuşlar uçtu” şeklindeki ifâdedir.
Dr. Ayhan Güldaş’ın telif ettiği eser, Türkçemizi zârafetiyle ve incelikleriyle kullanmak, konuşurken kibarlığını ve zârafetini üst seviyede çıkarmak isteyenler için okunması, bilinmesi ve tatbik edilmesi üstün faydalar sağlayacak bilgiler ihtiva ediyor.
Dr. AYHAN GÜLDAŞ:
1943 yılında Gaziantep'in Nizip ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimi Nizip, Gaziantep ve İstanbul'da devam etti. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü'nden 1969 yılında mezun oldu. Malkara'da, Çan'da ve İstanbul'un değişik liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı. Bu arada Türkoloji Bölümü'nün Eski Türk Edebiyatı Kürsüsü'ne bağlı olarak dışarıdan doktora çalışmasına başladı. 1986'da imtihan sonucunda "Edebiyat Doktoru" unvanını kazandı. Cumhuriyetimizin ellinci yılı dolayısıyla, Çan Lisesi'ndeyken Millî Eğitim Bakanlığı'nın tiyatro oyunu yazma yarışmasına eşi Saadet Güldaş'ın mânevî desteğiyle katılan yazarın "Bizimkiler" adlı eseri takdir görerek basıldı. Bu oyun, ellinci yıl kutlamalarında ve diğer bazı yıllarda Türkiye'nin değişik liselerinde sahneye konuldu. Kültür Bakanlığınca 1976 yılında yayımlanan "Küçükler ve Büyükler" ile "Destan Yaratan Kahramanlar" adlı kitaplar, yazarın çocuk piyesleri arasında yer aldı.
Yazar, Türkoloji kongresinde "Divan Edebiyatı ve Halk Edebiyatı'nda Türk Mûsıkîsi Unsurları: Saz, makam, terim" adlı tebliği sundu. (4. Milletler Arası Türkoloji Kongresi 20-25 Eylül 1982)
Millî Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenler arasında açtığı hikâye yarışmasına katılan yazarın on dört hikâyeden meydana gelen "Her Şey Sevgiyle" adlı eseri mansiyon kazandı ve 1995 yılında bakanlıkça yayımlandı. Millî Kültür, Kök, Akademi, Türk Edebiyatı, Türk Dünyası, Dil ve Edebiyat gibi dergilerde edebiyatla ilgili inceleme ve araştırmaları yayımlanan yazarın "Halilnâme" adlı doktora tezi Kültür Bakanlığı tarafından 1996'da basıldı. 2008'de yayımladığı "Yahya Kemâl'de "Son", üslûp araştırması niteliğindeki bir eseridir. 2009'da yayımladığı "Kelimelerle Barışık Yaşamak" adlı eseri ise kullandığımız Türkçe kelimelerin bazı anlam incelikleri ve farklılıklarını ortaya koymaktadır.
Uzun yıllar, üzerinde çalışıp "Doğu'nun Yıldızı ALİ ŞİR NEVAÎ" adıyla yayımladığı eser, yazarın ilk romanıdır. Önce tiyatro oyunu olarak kaleme alınan, 1981'de Kültür Bakanlığı'nın açtığı yarışmada dikkat çekip sahneye konabileceğine dâir tavsiye kararı çıkarılan bu eser, yıllar sonra yazarı tarafından roman hâline getirilmiştir. Biyografik, az da olsa fantastik özellikler taşıyan, Doğu Türkistan'ın mâcerâ dolu hayatı içerisinde Ali Şir Nevaî'nin örnek şahsiyetini, birleştirici gücünü, Türkçeye olan aşkını dile getiren bu târihî roman 2013'de yayımlanmıştır. Yazar; 2018'de yayın hayatına sürdüğü "Buyrun Sohbete" adlı eserinde mânevî değerlerimizi sohbet tarzında işlemiştir. Emeklilik süresi içinde edebiyatla ilgili çalışmalarını devam ettiren yazarın saz sanatkârı iki kızı vardır.
AKIL FİKİR YAYINLARI
Alemdar Mahallesi, Alayköşkü Caddesi, Küçük Sokak Nu: 6/1 Cağaloğlu, Fatih, İstanbul
Telefon: 0.212-514 77 77 e-posta: [email protected] www.akilfikiryayinlari.com
(BİTTİ)