Pisa

Pisa Toskana bölgesinde yer alan Floransa’nın küçük bir yerleşim yeri.

İtalya‘nın kuzeyinde bulunan ve UNESCO tarafından koruma altında olan şehir, yaklaşık 90.000 nüfuslu bir kent olarak karşımıza çıkıyor. Pisa gezilecek yerler bakımından zengin seçenekler sunuyor. Arkeolojik ve tarihi kalıntılarla örülü şehir, dünyanın en ilginç yapılarından bazılarını da barındırıyor.

Şehrin M.Ö. 5. yüzyılda kurulduğu düşünülüyor ve tarihi kalıntılarını hala muhafaza etmekte. Şehrin bu kadar iyi tanınmasını sağlayan yapı şüphesiz Pisa Kulesi (Tower of Pisa), Birçok fotoğrafa konu olan bu yapı, her turistin mutlaka “kuleyi eğerken” temalı bir fotoğrafının olduğu, dünyanın en ikonik yapıları arasında yer alıyor. 1173 yılında katedralin çan kulesi olarak inşa edilen yapı, zeminindeki bir çökmeden dolayı her yıl biraz daha(milimetrenin onda yedisi) güneye doğru eğiliyor. Üst üste 6 sütun dizisinden meydana gelen yapı, mucizeler meydanı da denilen  “Piazza del Duomo” adı verilen surlarla çevrili olan meydanda bulunmakta. Bu meydanda Pisa Kulesi dışında Vaftizhane ve Pisa Katedrali de yer almakta. Surların önüne geldiğimizde, bizleri küçük Bangladeş çadırları tarzında dizayn edilmiş satış alanları bulunmakta. 1173 yılında yapılan Kule 56 m yüksekliğe sahip ve 294 basamakla kuleye çıkılıyor. Pisa kulesi mermerden yapılmış olmasından ötürü fazlaca bir ağarlığa sahip ve altındaki balçıklı toprak, toprağın güney kısmının yüksek neme sahip olmasından ötürü zamanla yan yatmaya başlamış. Hatta kule bir ara ciddi bir yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış ve bunun üzerine 20 milyon sterlinlik bir proje ile 45cm düzeltilmiş ve yıkılmaktan kurtarılmış, 1990-2001 yılları arasında kule bu sebeple ziyarete kapanmış.

Ünlü kule her 100 yılda 7cm’lik bir oranda yan yatıyor. Ayrıca ilginç bir ayrıntı daha, Pisa Kulesi’nin halen pırıl pırıl beyaz kalmasındaki sebep, yine bu nem. Nem topraktan kuleye doğru tırmanıp adeta kuleyi temizleme görevi görüyor ve kulenin bembeyaz olmasını sağlıyor. Piazza del Duomo Meydanı’nda tek eğri olan yapı Pisa Kulesi değil, aynı zamanda tombul vaftizhane de zamanla yana yatmış.

Pisa Vaftizhanesi (Battistero)

1152’de yapımına başlanan Vaftizhane’nin yapımı tam 211 yıl sürmüş ve 1363 yılında tamamlanabilmiştir. İtalya’daki en büyük Vaftizhane sayılan Pisa Vaftizhanesi Aziz Yahya’ya adanmış ve tepesi onun heykeliyle taçlandırılmıştır. Kubbesiyle Mucizeler Meydanı’nın en güzel eserlerinden biridir ve içeriye girmek istiyorsanız kalabalık turist kuyruklarını göze almanız gerekmektedir. Genel olarak Romanesk ve Gotik tarzda inşa edilen Vaftizhane’de Bizans ve İslam kültürünün de etkisi görülebilmektedir. Bunun nedeniyse yapımının 4. Haçlı seferi sonrasına denk gelmesidir. Vaftizhane de Pisa Kulesi’yle aynı alanda yapıldığı için o da zeminin kusurlu toprağından etkilenmiş ve çok hafif derecede eğilmiştir. Ancak bu eğilme fark edilemeyecek kadar azdır (0.6 derece). Vaftizhane içerisinde en çok ilgi gören eser Nicola Pisano’nun 1260’da yaptığı mermer vaiz kürsüsüdür.

Pisa Katedrali (Duomo)

Yapım çalışmaları 1063 yılında başlayan katedralin 12. Yüzyıldan kalma ve değişik motiflerle süslenmiş 4 katlı ön cephesi gerçekten de görülmeye değerdir. Katedralin duvarları da Carrara mermeri denilen beyaz parlak mermerle yapıldığı için muhteşem bir görüntü sergilemektedir. Mimari Buscheto’dur ve usta mimar haklı bir gururla katedralin sol uçtaki kemerine “Bu mermer kilisenin bir eşi daha yoktur” diye yazmıştır. Gerçekten eşine nadir rastlanacak eserlerden biri bu katedral. 

Campo Santo Mezarlığı

Katedral ile Vaftizhane’nin arkasında yer alan ve 13. yüzyıldan kalan bu dikdörtgen beyaz yapı bir anıtsal mezardır. Bu anıtsal mezarlığın mermer kemerlerinde, Haçlı seferleri sırasında Kudüs’ten getirilmiş toprak yer almaktadır. Zaten Campo Santo da “kutsal toprak” anlamına gelmekte. İçeride ayrıca oyma Roma mezarları yer almaktadır. Campo Santo’da dikkat etmeniz gereken başka bir şey de revakların kuzey galerisinde yer alan Ölümün Zaferi freskidir.

 Pisa gezisini tamamladıktan sora bir sonraki durağımız olan Floransa’ya doğru yola çıkıyoruz.