Mutlu insan, kendisiyle barışıktır. Kendimizle barışık olduğumuz zaman, herkesin ve her şeyin içindeki iyiyi görebilmemiz kolaylaşır.
İnsan, şahsiyeti ile evren arasında ilişki kurmaktadır ve bu ilişkinin bir nev’inde de ahlâk denen hayat kuralları manzumesi doğmaktadır (Tolstoy, 1998). Tolstoy’un kurulan ilişki ile kastettiği dindir ve ahlâk buradan doğmaktadır.
Üç önceki yazımızda kolesterolün insan vücudu için mutlak gerekli olduğunu ve anormal yükselme durumunda vücut kendi oto kontrol mekanizmasını harekete geçirerek kan kolesterol düzeyini kontrol etmeye çalışmaktadır diye bahsetmiştik.
İnsanoğlu kendini temize çıkarmak, ayıplardan ve kusurlardan yana temiz olduğunu göstermek ister. İnsanın kendi ayıp ve kusurlarını görmesi ve onlardan arınması nefse zor gelir.
Türkiye’nin din-siyaset ilişkisi, din-hukuk ilişkisi, demokrasi, laiklik ve benzeri konularda karşı karşıya kaldığı, odağında dinin yer aldığı gerilimden çıkabilmesi için, öncelikle doğru bilginin devreye sokulması gerekmektedir.
Destan, içinde abartılı sunum ve tasvirler bulunmakla birlikte gerçekler üzerine inşa edilmiş, hatıraların nesilden nesle hatırlı aktarımlarıdır.
Mutluluğun en önemli kaynağı amaç ve anlamdır. Hayatının bir amacı ve anlamı olduğuna inanan kişiler her ortamda mutluluğu yakalayabilirler.
Tunus’ta, Akdeniz’in içine sızmış olan burnu ile önemli bir tarih ve turistik kent olan Manastır, iki gün sürecek olan “Kimlikler, Kökenleri ve Etkileri” konulu, uluslararası sempozyuma ev sahipliği yapıyor.
Batının, genel olarak zihniyet tarihine ve zihin dünyasının tezahürlerine bakıldığında, bahsi geçen anlayışın izlerini sürmek mümkündür. Bunu anlamanın yolu, öncelikle insan ve insan anlayışından hareket etmeyi gerekli kılmaktadır.
Türkçede sâdeleştirme hareketi, Selanik’te yayınlanmakta olan Genç Kalemler Dergisi ’nde, Ömer Seyfeddin ’in yazdığı ‘ Yeni Lisan ’ başlıklı makale ile başladı.
Mazi-hâl-istikbâl sürecinde halde yaşarken bir elimizle maziye bağlanır, diğer elimizle de istikbâle uzanırız.
Doğal gaz talebine yönelik tahminler artış eğilimin koruyacağı yönünde.
Söze “engeller aşılmak, sorunlar çözülmek için vardır” diyerek başlamak gerekiyor. Çünkü Türkiye’de sorunların üstesinden gelinemeyeceği gibi bir kanaat yavaş yavaş kolektif bilinçaltına yerleşiyor.
İnsanoğlu, hem kendisini hem de yakın ve uzak çevresini bilmek ve onunla ilişki kurmak istemiştir. Bu istek toplumları Tanrı, tabiat, toplum ve insan anlayışından oluşan sütunlar üzerine bina edilmiş evren tasavvuruna götürmüştür.
Modern insan hayatının büyük bölümünü öfke içinde geçiriyor. Hayatını olumsuz enerji ve olumsuz duygularla dolduruyor. Kendini geliştirmeye ve kendi potansiyelini gerçekleştirmeye neredeyse hiç zaman ve enerji ayırmıyor.
Yeni yıl kutlamalarının, Hz. İsa’nın doğum târihiyle, Hıristiyanlıkla ve Mûsevîlikle bir alakasının bulunmadığını, Türk olduklarına dâir kesin bilgiler bulunan Sümerlerde yeni yıl kutlamalarının yapıldığını iddia edenler vardır.
Şehir kaç tepe? Yedi, üç, bir, her biri bedesten. Kapıda karşılayan doymak bilmez bezirgân. Pazarda satılan ise bizatihi insan.
Kolesterol; gıdalarla aldığımız özellikle hayvani yağların mideden geçip bağırsaklar tarafından emilmesi sonrası küçük kapiller damarlar vasıtasıyla karaciğere taşınmaları ve orada işlenmeleri sonucu ortaya çıkan, vücudumuzun en küçük yapısı hücrenin temel yapı maddesidir
Osmanlı Beyliği, 1299 da bir ‘kara devleti’ olarak kurulmuş olmasına rağmen, 1321 yılında Mudanya’yı, 1323 yılında Akçakoca’yı fethetti.