İzmir’e girdik. Anadolu Yunanlılardan temizlendi. Şimdi işin siyasi safhası başlayacak. Hemen mümkün olduğu kadar çabuk barış yapmamız lâzım. On beş seneden beri muharebe ediyoruz. Hele son dört sene, bütün Cihan Harbi’nde çektiklerimizi unutturacak kadar zordu. Memlekette, halkta, hepimizde hiç söylenmeyen bir tek arzu var: Barış…”
Rahim Cavadbeyli Güney Azerbaycan Türklerinden, 1 Temmuz 1976’da Tebriz’de dünyaya geliyor. Orta öğrenimini Tebriz’de tamamladıktan sonra Bakü’de Hukuk Fakültesi’nde okuyor; uluslararası hukuk dalında yüksek lisans yapıyor. Ardından Ankara’ya gelerek Gazi Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler dalında ikinci yüksek lisansını tamamlıyor. Halen Hacıbayram Üniversitesi‘nde uluslararası hukuk konusunda doktora yapıyor. Türk Dünyası, Ortadoğu, Güney Kafkasya ve İran konularında, Türkiye, Azerbaycan ve İran ilişkileri hakkında çok sayıda makaleleri ve kitapları var.
‘Harf’ yerine ‘damga(?!): Lügatlerde ‘ damga ’ kelimesine 9 karşılık veriliyor. Fakat hiçbirinde ‘ harf ’ karşılığı verilmiyor. ‘ Harf ’ yerine ‘ damg a’ denilmesinin ne çeşit bir özenti olduğunu anlamak mümkün değil.
Yağmalamaya dayanan ekonomileriyle, yeteri kadar büyüyen Avrupa ülkeleri, uzun bir durgunluk dönemine girmişlerdir. Avrupa’nın içine düştüğü, üretim güçsüzlüğünün doğurduğu boşluğu, Afrika’nın ve Asya’nın yağmalanan ülkeleri dolduracaktır. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan “Otokratik Çin” ve “Demokratik Hindistan”, dünyanın yeni üretim merkezi olma yolunda hızla ilerliyorlar. Onları Endonezya, Türkiye, Nijerya ve Brezilya izliyor.
Bir varmış bir yokmuş, gidelim hep birlikte masal diyarındaki mutluluk ormanına. Bugün tarla faresi Melâhat‘ın başından geçenleri anlatacağım. Tarla faresi Melâhat gezmeyi çok sever hiç evde durmazmış.
Böyle bir başlık altında yazı yazmak çok zor. Devletin tarihini geleneğini, örfünü bilmeyenler 5.000 yıllık Türk tarihinin de Türk milleti nasıl yönetilmiş sistem olarak devletin yönetimi neleri korumuş nelere karşı durmuş bunları iyi bilmek gerekmektedir.
Politik Psikoloji Bilimi, bireyi ve siyaseti de kendine araştırma konusu yapmıştır. Siyaset bilimini Psikoloji ile aynı paydada buluşturan “Siyaset Psikolojisi (Politik Psikoloji)” terimi; sosyoloji, sosyal psikoloji ve tarihi de harmanlayarak kendine bir alan oluşturmuştur.
Paradan ve zamandan daha bol hiçbir şeyi olmayan bir adam, kedisine, çay servisi yapmayı öğretmiş. Bir dostu misâfir geldiğinde, ‘ Bak şimdi, mutfağa gidecek, bir tepsi içerisinde bize çay getirecek ’ demiş ve işâretlerle kediye tâlimat vermiş.
Türk ordusunun 26 Ağustos 1922’de baskın tarzında başlattığı askerî harekât plânlandığı gibi iki haftada zaferle sonuçlanmış, 9 Eylül’de İzmir’e ulaşılmıştı. Ancak nihai hedeflere henüz ulaşılmamıştı. Trakya Yunanlıların, Boğazlar ve İstanbul başını İngiltere’nin çektiği İtilaf devletlerinin işgali altındaydı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordumuza Çanakkale yönünde harekât emri verdi. İngiltere Başbakanı Lloyd George taşeron olarak kullandıkları Yunanlıların bozguna uğramalarını ve büyük Türk zaferini hazmedemiyordu.
Türk milletinin maruz kaldığı sıkıntılardan belki de en önemlisi, nesiller arasındaki dil anlaşmazlığıdır. Genç kuşakla orta yaş ve yaşlılar arasındaki dil problemi gittikçe büyümektedir. Eskiden dede ve torun anlaşamazken, şimdi baba ile evlat da anlaşamamaktadır.
Son günlerde okuduğum iki kitap, işlediği konular ve bakış açıları sebebiyle, böyle bir yazıyla değerlendirilecek özellikteydi. Kitaplardan biri Derya Mesut Kayla takma adı ile yazılan "Erkektir, Her Zaman Haksız Mıdır" adıyla yazılmış olan boşanma ve sonrası katkı payı paylaşımının hikayesidir. Evlilikten maksat, tarafların bir ömür boyu sürmesini istediği ve geleceklerini birlikte devam ettirme sözüdür. Bu sebeple nikah akdinde iyi gün- kötü gün ve her şartta çiftler birbirine şahitler önünde söz verirler. Arzu edilen ve beklenen doğacak çocuklarla birlikte mutlu ve huzurlu bir yuva ile eşlerin bu yeni birlikteliği ömür boyu sürdürmesidir. Ama maalesef bu her zaman mümkün olamıyor. Kimi evlilikler kısa sürede biterken, bazıları büyüyememiş çocukları ile birlikte muhtelif sorunları da yaşatarak sonlanabiliyor.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetleri (1991) önce fiilen birlikte oldular. Sonra 4 ülke Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan’ın bir araya geldi ve resmen Nahcivan Anlaşmasıyla (03 Ekin 2009) Türk Devletler Teşkilatını kurdular.
Muhterem vekillerimiz bu satırları yazılı ve görsel medyada görev yapan birçok gazetecinin yaptığı gibi akıl vermek adına yazmıyorum. Size bir vatandaş olarak sesleniyorum.
Destan; milletlerin yaşadıkları tarihî olayların efsanevî ve mitolojik unsurlarla yoğrularak oluşturduğu millî karakter taşıyan uzun manzum eserlerdir.
Çok sevdiğim Ragıp Akyavaş Hoca “Köyüme Tahassür” der. O’da benim gibi yıllar yıllara eklendikçe “Köyüm” dediği Kadıköyü’ne hasret çekenlerdendir. Hasret tabii olarak hüznü de beraberinde getirir ve Hoca’nın kaleminden bu satırlar dökülür.
Sağduyu, ilke ve yükümlülüklerimizin toplamıdır, zayıflıklarımızın ve güçlerimizin farkında olma durumudur. Vakalar karşısında, hırs ve kibir gibi zaaflara düşmeden doğru ve güzel topluma faydalı kararlar alabilmektir. Sağduyu alçak gönüllülüğümüzü geliştirme çabasıdır, toplumu tehdit eden hal ve durumları önceden görme yeteneğidir. Sağduyu kaynağının kökleri töre, bilgi, görgü ve tecrübedir, farkındalığa sahip olmak demektir...
* Öğrendim ki... İnsanoğlu tek kopyadır. * Bir insan için en zor şey, her an ve her durumda insanca hareket etmektir. *Öğrendim ki... Dürüstlük, hiç bitmeyecek bir sermâyedir.
Osman Kavala aydınlar arasında “kızıl milyoner“ diye anılır. İlk gençlik döneminden itibaren benimsediği Marksist sol ideolojinin en faal isimlerinden biridir. Babasından kalan serveti savunma sanayiindeki girişimleriyle daha da büyüterek ülkemizin en varlıklı isimlerinden biri haline gelmiştir. Çok sayıda solcu derneğe, vakfa ve bu çizgideki yayınlara sürekli destek verir. Türkiye’nin belli başlı yayınevlerinden biri olan ve genellikle sol içerikli kitapları yayınlayan İletişim Yayınevi’nin kurucusu ve büyük hissedarı Kavala’dır.
"Ölümüne Kadar" Diye söz verilerek, evlenen çiftlerin çoğunu, ne yazık ki, Ölüm değil, hakim ayırmaktadır.
Bayram tatilinin vermiş olduğu fırsatı değerlendirip Erzurum’a değer katan tarihçilerden Muzaffer Taşyürek Hoca’nın en son çıkardığı 621 sayfalık ‘Umudun Yeşerdiği Topraklar’ isimli romanını zevkle ve heyecanla okudum.