(ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM) a) - Allah, insanoğlunu yaratmış ve onu yeryüzünde kendisine halife tâyin etmiştir. b) - İnsanoğluna, yeryüzünde ve kâinatın diğer bazı kısımlarında neler olduğunu görmesini emretmiştir.
Dünyanın geleceğini, yönetenler ile yönetilenler arasındaki uyumsuzlukları, giderme yolunda yorulma bilmez bir güç, hiç yitirilmeyen bir coşkuyla, düşünce üreten aydınları belirleyecektir. Onların çevrelerini dönüştürücü güçleri, bilgilerinin derinliği yanında, gönüllerinin zenginliğinden kaynaklanır. Onlar hem düşünce, hem eylem, hem tavır, hem de davranış ustasıdırlar. Onların kitapları, makaleleri, konuşmaları ve duruşları, her zaman köklü dönüşümlerin tetikleyicisi olmuştur.
Andımızın tartışıldığı, ulus devlet özelliğimizi, milli birlik ve beraberliğimizi en üst seviyelere çıkarmaya ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde ‘’BİZ KİMİZ?’’ sorusunu cevaplayarak, Türk Milletinin tarihe damgasını vuran niteliklerinin bir kez daha hatırlanması, bilinmesi gerekir.
Yaşlılık ve yaşlı sağlığı konularında farkındalık oluşturmak adına; “ 18–24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası” olarak anılmaktadır.
EMİR KİPİYLE ÖZÜR DİLENİR Mİ? Magazin yazarı bayan, sert bir tenkit cümlesi kullandı. Aynı gazetenin iki yazarı ‘ Hop… Dur !’ diyerek ültimatom verdi. Bayan, ‘ Fikrimi dile getiriş biçiminin doğru olmadığını kabul ediyorum. Hepinizin zamanını aldım .’ Dedikten sonra güya özür diledi: ‘ Kusura bakmayın !’
İç hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu 65 yaş üstü ve 25 yaş altı grupta inanılmaz bir obezite patlamasının bizi beklediğini gösteren işaretler var diyerek ciddi bir uyarıda bulundu. Obezite ülkemizi ciddi anlamda tehdit ediyor. Zaten yükselişte olan obezite pandemi döneminde daha da arttı.
Herhangi bir pusula veya askerlik bitirme belgesiyle karıştırmayalım sakın. Onların adı: TEZKERE El arabasının icat edilmediği veya bizlere ulaşmadığı yıllarda (1968-70) özellikle inşaatlarda taş, kum, çimento, çamurdan briket taşımak için kullanılan, ağaçtan yapılmış, dört kollu, iki kişi tarafından taşınan bir aparattır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun iktisadi ve mali yapısı üzerinde 60 yıldır yaptığı araştırmalarıyla, bulgularıyla dünyada ve ülkemizde akademik çevrelerde saygın bir yeri bulunan Mehmet Genç, ebedî âleme irtihal eyledi.
Stratejik önemi, coğrafi konumu ve kültürel zenginliği ile ülkemiz, dünyanın en riskli bölgesinde bulunmaktadır.
Her konuda milletine öğretmenlik ve rehberlik yapan “Toprak Şairi” Âşık Veysel Şatıroğlu, 48 yıl önce 21 Mart 1973’te aramızdan ayrıldı. 20. Yüzyıl Türk Edebiyatı’nın son büyük halk ozanı Âşık Veysel, gönül gözü açık bir ârifti. Milliyetçi ve vatansever bir Türk’tü. O, şiirleriyle milli birliğimizin çimentolarından biriydi. Büyük bir Atatürk hayranıylı. Alevi-sünni, Kürt-Türk kavgasına son derece karşıydı.
Nevruz, Farsça'da ‘ Yeni Gün ’ anlamında bir kelimedir. Türk kültüründe ise bir Bayram Günü'nün adıdır. Bütün bayramların ortak özelliği, milletin fertlerini birbirine bağlaması, sosyal bütünleşmeyi sağlaması ve millet olma şuurunun doğmasında ve gelişmesinde etkili olmasıdır. Nevruz, bu amaçların gerçekleşmesi için kutlanmaktadır.
2011 Mehmet Akif Ersoy yılı olarak ilan edilmişti. Böylesi ilan edilme yılları konusu Birleşmiş Milletler ve UNESCO’dan mülhemdir. Böylece bütün dünyanın ortak mirası olan eserlerle ve söz konusu ülkenin önemli aydınlarından biri yıl boyunca değişik etkinlikle tanıtılıyor.
Korona virüs vaka sayısı hızla artarken, Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin risk haritasında mavi renkte olan sadece 3 il kaldı. Risk haritası ilk açıklandığında örnek il olarak ilan edilen Uşak’ta renk sarıya döndü. Turuncu renkten kırmızıya dönen İstanbul alarm veriyor. Dikkat harita kızarıyor, yeniden kapanma kapıya dayandı.Korona virüs vaka sayısı hızla artarken, Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin risk haritasında mavi renkte olan sadece 3 il kaldı. Risk haritası ilk açıklandığında örnek il olarak ilan edilen Uşak’ta renk sarıya döndü. Turuncu renkten kırmızıya dönen İstanbul alarm veriyor. Dikkat harita kızarıyor, yeniden kapanma kapıya dayandı.
Danıştay İdari Dava Daireleri, Millî Eğitim Bakanlığı’nın 1933 yılından beri ilkokullarda toplu olarak okunan “Andımız” ın kaldırılmasına ilişkin kararını onayladı. Bakanlık, 8 Ekim 2013 tarihinde, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Öğrenci Andı” başlıklı 12.nci maddesini yürürlükten kaldırırken çok tepki toplayan bir karar almıştı.
Bu yılın ilan edilmesi için emeği geçenlere teşekkür ederiz. Tabii ki, mühim olan husus icraattır. Bu yılın önemine uygun olarak değerlendirilmesini temenni ediyorum.
18 Mart 1915’te başlayan Çanakkale savaşlarının, kanla yazılan o destanın ardından tam 106 yıl geçti.
Çarlık Rusya ve Sovyetler Birliği döneminde Moskova yönetiminde olan Türk Yurdu Kırım Yarımadası, 1954 yılında Sovyet lider Nikita Kruşçev tarafından Ukrayna'ya bağlanmıştı. 1991 yılında yapılan referandum ile 'özerk cumhuriyet ' statüsünü aldı ve Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra da Ukrayna'ya bağlı özerk yapı olarak varlığını devam ettirdi. 1994 Budapeşte Memorandumu ile ABD, Birleşik Krallık ve Rusya Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü taahhüt etti. 1997 yılında ise Ukrayna ve Rusya arasında imzalanan anlaşma ile Rus donanmasının Sivastopol'deki varlığının müddeti uzatıldı.
Fenerbahçe Kadıköy’de Gençlerbirliği’ne 1-2 yenilince ortalık karıştı. Maç sonrası ekranların karşısına geçen Fenerbahçe’nin iki yöneticisi VAR odasında ofsayt çizgisini çeken kişinin fetöcü olduğunu iddia etti. Gaziantepspor, Galatasaray ve Gençlerbirliği maçlarında ofsayt çizgisini çeken kişinin aynı kişi olduğunu söyleyen yöneticiler, bu kişiyi tespit ettiklerini ve gereğini yapacaklarını söylediler.
Vakti zamanında Ahmet Naim diye bir zat vardı, bu zat-ı muhterem, Baban Aşiretinden olup, Musul’da (1872) doğmuştu. Maarif Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) Yüksek Tedrisat Müdürlüğünde telin ve tercümeler yapmıştı. Bir dönemde Darülfünun Genel Müdürlüğü (İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü) yapmıştır. Ahmet Naim ana dili olan Kürtçenin yanında çok iyi derecede Arapça, Farsça, Fransızca bilirdi. Davayı Kavmiyet adlı eseri ve hadis tefsirleri bir dönem İslam Mecmuasında yayınlanmıştı.
Galip Ağabey (Erdem) 12 Mart 1997 yılında ebedî âleme intikal etti. 67 yaşındaydı ama son yolculuğuna çıkmak üzereyken başında bulunan Dr. Haluk Tokuçoğlu’na “kendimi beş yüz yıl yaşamış kadar yorgun hissediyorum” diyecek kadar bezgindi. Kısa boylu, çok zayıf ve narin yapılı, solgun yüzlü bu insanın, fiziki görünümüne mukabil, sevgiyle şefkatle dopdolu, bütün hayatını yönlendiren, çevresiyle ilişkilerine hükmeden kocaman bir yüreği vardı.