2004 yılı sonrasında Kıbrıs adasının kuzeyinde: Rumların kayıtsız şartsız hâkimiyetini isteyen işbirlikçilerin varlığı ile AB’den alınan milyonlarca doları, Euroları cebe indirerek halka ‘’Birleşik Kıbrıs’ın’’ sözde nimetlerini anlatan kimi kalemşorlarla, TV’lerdeki planlı programlarla, iktidardaki partinin tüm olanakları kullanılarak yürütülen ‘’ Kıbrıslılık’’ politikalarıyla, Rum’la iç içe yaşanması için oluşturulan türlü senaryolarla, inanılmaz bir psikolojik savaş yaşanmıştı!
Kıbrıs’ta sergilenen çözüm adlı oyun bir türlü bitmek bilmiyor! Tam 51 yıl kaldı geride…
22-23 Şubat tarihlerinde ADD Samsun Şubesinin davetlisi olarak Samsun’daydım. 5’nci Karadeniz Tüyap Kitap Fuarında benim için düzenledikleri imza günlerine katıldım.
Yaşamımızın pek çok döneminde kuyruklarla karşılaşmış, kimi zaman önünde kimi zaman ardında yer almış, bazen de orta yerinde kala kalmışızdır!
‘’Bandırma vapurunun yaşlı kaptanı; - Ne aksi, bu denizi pek tanımam, pusulamız da biraz bozuk, der. Mustafa Kemal Paşa’dan aldığı yanıt da o kadar çarpıcı olur!
Değerli Okurlarım; Aşağıda okuyacaklarınız, basımı Bilgeoğuz Yayınevinde yapılan ve Ocak ayında kitapçılarda yerini alan ‘’O GECE’’ isimli yeni romanımdan alınmıştır. Bu kitabım bundan 44 yıl önce savaşta yaşanan gerçek bir olayı anlatmaktadır.
1963’ten beri Kıbrıs’ta çözümü konuşuyoruz. Zaman yarım asrı çoktan geçmiş. Hala Kıbrıs’ta çözüm aranıyor! 2019 yılında da yeni bir çözüm sürecinin peşindeyiz.
Yakın tarihimize damgasını vurmuş nice devlet adamlarının tarihe iz bırakan öylesine büyük başarı öyküleri, öylesine sıra dışı yaşamları vardır ki, asla unutulmazlar.
Kimimiz vatan için öldük, Gül bahçesine girercesine. Vurulduk kimimiz, Alçakçasına, kalleşçesine…
31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler öncesinde ülkemizin ekonomik dengeleri büyük bir sınav veriyor.
Yazımın başlığı yeni çıkan kitabımın adını taşıyor. ‘’O Gece’’ isimli bu kitabımı roman tarzında kaleme aldım. Kitabımın içeriğinde Kıbrıs’la ilgili istatistiki ve tarihi bilgiler değil, heyecanla okunacağına inandığım savaşta yaşanmış çok çarpıcı bir gerçeğin, savaşın onca acımasızlığına rağmen insanca davranmayı başaranların öyküsü var…
Hep bu gerçeği savundun, böyle seslendin halkına. Hep Kıbrıs dedin. Ama hayat bu! Yaşamak kadar ölüm de gerçek… Ne de çabuk geçiyor zaman!
Bu güne kadar, Amerikan sefiri hala gelir ve bizi asla kabul etmeyeceğiz derse! Bangladeş, KKTC’yi ilan ettiğimizde bizi tanıdığında, gidip de o fakir ülkeye; tanımayı geri çekmezsen size yardım etmeyiz diyen insanlardan medet umuyoruz, Kıbrıs meselesini onlarla halledelim diye!
İlk sene 60-61’de Dr. Küçük’ün, sene sonunda Makarios ‘a gönderdiği mektubu vardır. Bunu yayınladık da! Makarios ‘a der ki:” Bütün haklarımızı vermemek için elinden geleni yapıyorsun. Senin bakanların şunu, şunu, şunu yapıyor! ”Yani işin yürümediğini, yani Rumların yürütemediğini belirleyen mektubu vardır.
O günlerde hatırladığım tabii en önemli olay, Türk Alayının Magosa’ya gelişidir… Bütün ada Magosa’da ki surların üzerine toplanmıştı! Ellerinde bayraklarımızla binlerce Kıbrıs Türk’ü, askerlerin adaya çıkışını seyrediyor…
Adaya döndük halka; işte asker geliyor, merak etmeyin garantörlük var diye teminat verdik. Bu gün ben 86 yaşındayım hala ayaktaysam ve üretiyorsam niye, çünkü bir teminat verdik biz insanlarımıza…
1954’de Saint George isimli tekneyle ilk teröristler grubunu oluşturan, Yunanlı ve Kıbrıslı Rumlar yanlarında getirdikleri silahları ile birlikte Kıbrıs’a çıkıyorlardı.
Kıbrıs konusunda ne kadar çok şey söylendi, anlatıldı ve yazıldı. Ülkemizin dış siyasetinin son 50 yılına damgasını vuran, bölgesel milli menfaatlerimiz uğruna savaştığımız adı Kıbrıs olan o stratejik ada hala gündemimizde, hala uluslararası arenada çözüm bekleyen en önemli konu, hala en hassas bölgeler arasında.
İlk haberi duyulduğunda tarih; 14 Ağustos 1974’ü gösteriyordu! Kıbrıs savaşlarının ikinci harekâtının ilk gününde bir toplu mezar bulunmuş; bu katliam çukuru açıldığında, 126 Türk’ün topluca katledildikleri anlaşılmıştı…
Tam 55 yıl olmuş o ‘Kanlı Noel’ gecesinden sonra geçen zaman! Kan, gözyaşı ve acıyla hatırlanan o gece neler yaşanmadı ki adı Kıbrıs olan o adada!