Sayın Cumhurbaşkanımızın hangi sebeple olursa olsun, Danıştay'ın Ayasofya'yı camiye dönüştürme kararını takdirle karşılıyor ve bir müslüman olarak memnuniyetimizi ifade ediyoruz.
Üniversiteler bütün insanlığın bilgi ve bilgelik birikiminin araştırıldığı, sorgulandığı, geliştirildiği, öğretildiği ve uygulama alanına aktarılma, çalışmalarının yapıldığı kurumlardır. Dünyanın her yerinde üniversiteler, bir yandan ülkelerinin bilimsel ve teknolojik birikimine yeni boyutlar kazandırmaya, bir yandan da, hayatı kolaylaştırmaya ve güzelleştirmeye çalıştıkları için, bütün ülkelerde el üstünde tutulurlar.
Ata yadigârı ‘O Gazi Topraklar’ asırlardan beri yasemin kokar, Kimi zaman sevdası olur vatan özleminin, Kimi zamansa aşkın, sevginin, nice sevdaların destanını yazar…
Sevgili büyükler, bu dünyaya niçin gönderildiğimiz sorulsa herkes farklı bir şeyler anlatacaktır.
Bayan mütefekkirlerimiz sıralamasında açık ara ile zirveye yerleşmiş bulunan Merhume Sâmiha Ayverdi Hanımefendi, 27 Nisan 1968 târihinde Türk Muallimler Birliği’nin tertip ettiği İkinci Dil Kongresi’nde yaptığı açış konuşmasına şu cümle ile başlıyor:
İnsanlar mutluluğu ve huzuru arıyor… Mutlu ve huzurlu olmanın yolu sevgiden geçiyor. Sevmek için tanımak gerekiyor. Tanımak sevmektir, sevmek tanımakla başlar.
Kaderimiz olan coğrafyamızda zor şartlar altında yaşayan bir şehiriz. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ifadesiyle Anadolu’ya 1945 metreden bakmaktayız.
*Faizsiz bankacılık paradan para kazanma yolu olmayıp paranın yönü yatırıma, yönetime, ihracata yani ekonominin doğrudan gelişmesine yönlendirilir. Özet olarak mevduat havuzlarında toplanan tasarruflar çeşitli projelere fon sağlamak sonucu vade sonunda elde edilen kar ya da zarar katılım oranlarına göre tasarruf sahipleri ile paylaşılır.
Nasreddin Hoca çok yönlü bir halk filozofudur. Hazin bir tecellidir ki yalnız mizahî yönüyle bilinmektedir. Gerçekte Hoca, okyanuslar enginliğinde uçsuz bucaksız deryâdır. O deryâya girme fırsatı bulanlar, yüzme bilmeseler bile huzura, gurura, tasavvufa ve nice yüceliklere kulaç atabilirler.
12 Mayıs 2010’da Rusya Federasyonu Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında Türkiye’nin güney kıyısındaki Mersin ilinde VVER-1200 reaktörlü dört güç ünitesine sahip, toplam 4800 MW kurulu güç kapasiteli Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşa edilmesini öngören işbirliği anlaşması imzalanmıştı.
Hukuk gelenekleri sağlam olmayan devletlerin, yönetim gelenekleri güçlü olmaz. Hukuk toplumun, toplum yönetimin güç kaynağıdır. Hukukun olmadığı toplumlarda, uyumsuzluk ve düzensizlik vardır. Uyumun yerine uyumsuzluğun, düzenin yerine düzensizliğin geçtiği bir toplumda, kurumlar ve kuruluşlar hiçbir alanda başarılı çalışmalar yapamazlar.
Biz Türklerin kültür kökleri çok derindir ve çok çok uzak geçmişe dayanmaktadır. Ne yazık ki; savaşlar, göçler, başka ülkelere ve uluslara Ulu Tanrı adına hükmetme konularına kendimizi çok kaptırmışız.
Oğuznâme olarak da adlandırılan Oğuz Kağan Destanı’ nın günümüze ulaşan en eski nüshası, Uygur harfleriyle 13. yüzyılda yazılmıştır. Bu metin, Paris’teki Fransız Millî Kütüphanesi’ndedir.
Şanlı Türk Ordusu’nun 2229. yaşını gururla ve şerefle tebrik ediyor, kurucusu METE HAN’ı rahmetle anarak birkaç konuya değinmek istiyorum.
Korona gerçekleri dünyayı öylesine alt üst etti, ülkelerin gündemi sadece bu salgına o kadar çok odaklandı ki!
Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa'nın soyundan gelen Mehmet Fuad Köprülü 1890'da İstanbul'da doğdu. Ziya Gökalp'in etkisiyle Milli Edebiyat akımını benimsedi. 1913'te 23 yaşında İstanbul Darülfünunda Türk Edebiyatı Tarihi Müderrisi oldu.
Savaşın başlama sebepleri çok ve karmaşıktır: Şu sebepler ön plânda yer alır:
Korona virüsü toplumun tüm kesiminin hayatını olumsuz etkiledi. Pandemi sürecinde en büyük sıkıntı çekenlerin arasında öğrencilerimiz ve velileri oldu. 23 Mart tarihi itibariyle uzaktan eğitime geçen öğrenciler, bahar dönemini verimsiz geçirmek zorunda kaldılar. LGS ve YKS sınavına girecek öğrenciler ve velileri endişeli, vaka sayılarının arttığı bu günlerde sınavlar neden ertelenmedi tartışması yaşanıyor.
Hayatın yaşanır kılınmasında, her düşünce ve eylemin bir ötesi, bir maverası, bir görünmeyen yüzü vardır. Her düşünce, bir eylemi maverasıyla, ya zenginleştirir ya da yoksullaştırır. İyilik arayanlar, bir eylemin maverasında olumluluk, kötülük arayanlar olumsuzluk görürler. Toplumları zenginleştirenler, her eylemin ötesindeki çirkinliklerden daha çok, güzellikleri görecek göze sahip olanlardır. Bilgelik görülende değil, görendedir.
13 Mayıs 2020 tarihinde tarafıma gönderilen e –mailde, İst. Tek. Ünv. İnş. Fak. Bölüm Başkanı,İSKİ Yön. Kur. Üyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı görevlerinde bulunan merhum Prof. Dr. Hasan Zuhuri Sarıkaya Hocamızın hatırasına ,Ulusal Membran Teknolojileri Uygulama- Araştırma Merkezi (MEM – TEK) tarafından yayınlanacak olan MEM –TEK Bülteninde yer almak üzere, özel bir sayı hazırlanmakta olduğundan bahisle, en geç 18 Mayıs 2020 tarihine kadar gönderilmek üzere, mesai arkadaşlarından bir hatıra yazısı talep edilmekte olduğunu gördüm.