Dünyada en çok kitap okunan 10 ülkenin liste başında Hindistan yer alıyor. Sonrasında sırasıyla; Tayland, Çin, Filipinler, Mısır, Çekya, İsveç, Fransa, Macaristan ve Suudi Arabistan var. Türkiye listede 18'inci sırada.
Bir varmış iki yokmuş üç gelirken dört dönüyormuş var varanın sor soranın gece ormana girenin hali yamanmış. Mutluluk ormanının idarecisi kral Yaman çok enerjik hayat dolu eğlenceyi seven bir aslanmış. Kral Yaman evinin penceresinden dışarı bakmış ve
Seçimler tamamlandı, Türkiye gündeminde bulunan ancak siyasi tartışmalarda üzerlerinde yeteri derecede durulmadığından toplumun büyük kesiminin fazlaca ilgilenmediği temel sorunlarımızla artık yüzleşme dönemi başladı. Siyasetçi ne derse desin reel şartlar hükmünü icra ediyor. Dış politikada iki yıl kadar önce yapılan “U" dönüşünün benzeri ekonomik konularda da yapılmaya çalışılıyor.
Hiç kimse iyi baba olarak doğmaz. İyi baba olmak; sabır, sevgi, özveri, hoşgörü, değer verme, empati yapma ve bilgi işidir. Çocuğun her yönlü gelişiminde yeri doldurulamaz olan babayı hep; "eve ekmek getiren adam" olarak gördük.
Ülkelerin birbirlerine kapı komşuları oldukları düz kare dünyada, bütün girişimcilerin dünya pazarlarındaki başarıları, ürünlerinin kalitelerini artırmak, maliyetlerini düşürmek için, bir girişimciyle pazar olmaz yaklaşımıyla, birbirleriyle yapıcı bir yarışa girmelerine bağlıdır. Dünyada “İlke Merkezli Liderlik” anlayışının öncüsü, Stephan Covay’ın “Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı” kitabında, ele alarak tartıştığı alışkanlıklar, dünyanın her ülkesindeki girişimciler için de geçerlidir.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde üç kritik göreve Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Mehmet Şimşek’in, İçişlerine Ali Yerlikaya’nın, Dışişlerine Hakan Fidan’ın getirilmeleri, Cevdet Yılmaz’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması kamuoyunda genellikle olumlu karşılandı. Bu tercihler dış siyasette güneyimizdeki komşularımızla ilişkilerimizde son iki yıldır yaşanan “U” dönüşünün devam edeceği, benzerinin ekonomik ve idari konularda da tekrarlanacağı tarzında yorumlandı.
Türkler târihte ilk defa Hun Türkleri olarak 375 yılında Balamir Han yönetiminde Avrupa’da görüldüler. Doğu Gotlarının (Ostrogotların) ve Batı Gotlarının (Vizigotların) büyük göçleri bu sebeple oldu. Balamir’den sonra Uldız (Yıldız) Han yönetimindeki Hunlar Roma topraklarına girdi. Uldız’ın hedefi Doğu Roma’yı etkisiz hâle getirmek sonra da Batı Roma üzerine yürümek ve İstanbul’u almaktı.
Türkçeye Fransız kalmanın TDK hâllerinden biri... TDK -hilâf olmasın- İngilizce ve Fransızca kelimeleri Türkçe kelimelerden daha dikkatli yazıyor.
Çevre; bulunduğumuz, oturduğumuz, çalıştığımız ve yaşadığımız yerdir. Geniş mânâda çevre ise; Vatan topraklarımızın ve hatta dünyânın tamamı, insanoğlu için çevredir.
14/28 Mayıs’ta yapılan seçimlerin sonuçları ülkemizde çeşitli açılardan üzerinde düşünülmesi gereken siyasi ve sosyolojik bir harita oluşturdu. Adana’dan başlayan Çanakkale ve Trakya’ya, oradan İstanbul’a uzanan sahil vilayetlerinin Millet İttifakını tercih etmesine karşılık iç Ege, Eskişehir ve Ankara dışında tüm iç Anadolu ve Karadeniz’de Cumhur İttifakı üstünlük sağladı.
Eşim Ergun Göze’nin, mübarek Ramazan günlerinin manasına uygun yazılarını paylaşmak istedim.
Erzurum’un halk bilgelerinden biri olan Hacı Bekir Topdağı çevresinde “Efe” lakabıyla tanınırdı.
Aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra Leylek Acar durumu anlamış. Aradan uzun zaman geçtikten sonra Tilki Bilir'i evine yemeğe davet etmiş.
Otokratik yönetimlerde azınlığın, demokratik yönetimlerde çoğunluğun görüşlerine önem verilir. Büyük kırımlar, sonu gelmeyen savaşlar, azınlığın kazançlarının çoğunluğun kazançlarından üstün tutulmasından kaynaklanır. Çoğunluğun görüşlerini göz ardı edenler, dehşet verici ölümlere yol açarlar. Bu yüzden çoğunluğun ihtiyaçlarını karşılayan demokratik yönetimler uzun ömürlü, azınlığın isteklerini gözeten otokratik yönetimler kısa ömürlü olurlar.
Evde, okulda, işyerinde; eğitim, sağlık, iş için kâğıt kullanımı kaçınılmazdır. Dolayısıyla kâğıt kullanımında çok önemli hatâlar söz konusu olmaktadır. Yer ve şartlar ne olursa olsun gereksiz kullanımdan titizlikle kaçınmalı, en verimli kullanım sağlamalı, özellikle kâğıt israfının tabiat ve çevreye vereceği zararların çok yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pire berber deve tellal iken canımız masal dinlemek istiyor nereye gidiyoruz. Mutluluk ormanının kapısındaki güvenlik kapı görevlisi Çomar bizi hemen ormana sokarken yeni komşularımız var çok tuhaflar dedi. Merak içinde,
“Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım. Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz.” Yunus Emre.
28 Mayıs’ta halkımız sadece cumhurbaşkanını seçmeyecek, yürürlükteki yönetim sisteminin devam edip etmeyeceğine karar verecek. Yürütmenin bütün yetkilerinin, bakanların, yardımcılarının, valilerin, rektörlerin, genel müdürlerin, TCMB, BDDK gibi başlıca kamu kurumlarının başkan ve yöneticilerinin yanı sıra AYM, HSK, Danıştay ve Yargıtay üyelerinin atamalarının, görevden alınmalarının tek kişinin kararına, iradesine bağlı olduğu, yasama organının yetkilerinin son derece sınırlı tutulduğu sistem siyasi literatürde ve akademik çevrelerde “otokrasi” olarak adlandırılıyor.
Tarih; 24 Mayıs 1993!... Malatya’da eğitimlerini tamamlayan kınalı kuzular, dağıtım yerleri olan Bingöl’e gitmek üzere şoför ve muavinleri sivil olan özel otobüs firmaları ile yola çıkartılırlar.
Zamanı insan yarattı. Öyle bir esnekliği var ki aynı süre sevdiğim bir işi yaparken ya da sevdiğim ortamdayken daha çabuk geçiyor. Bu beni 50 sene geriye götürdü. Okula gittiğim ve ders çalışmadığım zamanlarda zil çalmasına diyelim 10 dakika var. Öğretmen pat diye sözlü sınav yapmaya karar verir.