Potansiyel Güçlerinizi Geliştiriyor musunuz?

İnsanın, önünse iki seçenek vardır: • Üretici güçlerini kullanarak ve kendini geliştirerek bütün insanlıkla bir olmaya çalışmak, • Güvensizlik içindeki bir asalak olarak hayatını sürdürmek.

Kişisel Özgürlük Sınırları (Nerede başlar, nerede biter?)

En basit şekliyle, diğerinin sınırlarında biter diye biliyoruz. İyi ama bu hassas sınırı kim, nasıl çizecek? Görüyoruz ki, her kişi kendine göre sınır çiziyor ve çoğunlukla çizilen sınır, bir diğerinin sınırının üzerine arbışıyor.

İtaat mı, Yoksa Potansiyel Gücü Ortaya Çıkarmak mı Mutluluk Getirir?

Daha çocuk yaştan itibaren belli bir çerçevede düşünmeye, hissetmeye ve davranmaya programlanmışızdır. Sevilmeme veya anlaşılamama korkusuyla bu çerçevenin dışına çıkan çok az kişi vardır. 

Yeteneklerimizin Farkında mıyız?

İlk defa turist bir kızla  çıktık.  Muhabbet ediyoruz,  kız sevdiğim filmleri soruyor,  okuduğum kitapları soruyor,  gezdiğim ülkeleri soruyor. 

"Dün Dündür Bu Gün Bu Gündür" mü dür???

Daha önce söylenmiş midir, bilmiyorum ama; Merhum Cumhurbaşkanımız, Süleyman DEMİREL, bu önemli sözü adeta beyinlerimize nakşettirmiştir. Sayın merhum DEMİREL'in bu sözü hangi şartlarda, hangi psikolojik - sosyolojik saikle, kime ve ne için söylediğini bilmiyoruz. Belki çok yakınında olanlar biliyorlardır. En azından ben bilmiyorum.

Gerçek ve Çakma İhtiyaçlar

Gerçek ihtiyaçlarınızın mı yoksa çakma (yapay, uyduruk) ihtiyaçlarınızın mı peşinden koşuyorsunuz? 

Bağışlamanın Şifalı Gücü

Bağışlama, geçmiş bir deneyimin yükünü taşımamak demektir. Bağışlama kendi deneyimlerinizden başkalarını sorumlu tutmama anlamına gelir. Deneyiminizin sorumluluğunu bir başkasına yüklerseniz, güç kaybedersiniz. Bağışladığınızda, başkalarının olduğu gibi,  kendinizi de eleştirip yargılamaktan kurtulursunuz. Hafiflersiniz.  “Zayıflar hiçbir zaman affedemez, affedebilmek güçlülere mahsustur”  diyor Mahatma Gandhi. 

İnsan Ne Düşünüyorsa Odur

Düşünce söz konusu olunca; “doğru düşünmek” ya da “yanlış düşünmek” kavramları akla gelir: “Pozitif düşünmek gerek…” deriz. Hz. İsa “Düşüncelerinizden de sorumlusunuz” demiştir. Düşünceler hayata bakış açımızı gösterir. Bulunduğumuz tekâmül noktasına göre bilinç taşırız. İşte o  bilinç bizim doğal olarak hayata bakışımızı oluşturur. Yani neyin ne kadarını anlayabildiğimizi ifade eder. “İnsan ne düşünüyorsa odur” diyor James Allen. 

Değer Terazisi

Sosyal Medyada birçok kimse tarafından peynir ekmek gibi söylenen ve de çoğu kimse tarafından alkış alan bir cümle var: "KİMSEYE EDERİNDEN FAZLA DEĞER VERME"... Güzel de, bir kişinin değerini ölçen bir ölçümmetrenin geliştirildiğini henüz duymadım.

Üç Düşündürücü Efsane

Tanrı’nın üstüne On Emri yazılmış iki taş levhayla Sina Dağından inen Hz. Musa, levhalar çok ağır  ve yol çok dik olduğu halde onları taşımakta  hiç zorlanmaz. Yük ona hafif gelir, çünkü levhalar Tanrı tarafından nakşedilmiştir ve taşıyıcısı için çok kıymetlidir. Ancak, altın buzağının ( buzağı biçimindeki putun) etrafında dans eden İsraillileri görünce, rivayete göre, sözler taş levhadan silinir. Levhalar bomboş taşlardan ibaret kalırlar. Birdenbire, Hz. Musa’nın taşıyamayacağı kadar ağırlaşırlar.

Şu Hayatta Bütün Gücümüzü Kullanabiliyor muyuz?

Bayram münasebetiyle dost, akraba ve arkadaşlarımızla  bir arada olduk. Yüzlerce mesaj aldık, yüzlerce mesaja cevap verdik. Hep birlikte güldük. Ait olma ihtiyacımızı karşıladık. Yalnız olmadığımızı hissettik. Mevcut  gücümüzü bu insanlar  için kullanarak kendimizi işe yarar konuma getirebileceğimizi fark ettik. 

Gençliğin Formulü

Zamanın birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış. Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış ‘bu gençliğin sırrı nedir’ diye. İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya...

İnsan Görünüşlü Değil, İnsan Olabilmek…

“Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, fakat bu arada çok basit bir sanatı unuttuk. İnsan gibi yaşamak.”  Martin Luther

Bhutan’da Gelişmişlik Mutluluk ile Ölçülüyor

Pek çok ülkede gelişmişlik düzeyi genel olarak gayri safi milli hasıla üzerinden hesaplanır ve örneklendirilir. Ancak GSMH ülkenin kalkınmışlığı ve gelişmişliği için tek gösterge değildir. Bu göstergeyi kullanmayan Bhutan’da “Gayri Safi Milli Mutluluk” gibi farklı bir ölçek kullanıyor. 

Ruhsal Tekâmül, Sevgi ve Ruh Hastalıkları

Tekâmül, tam ve olgun olma, olgunlaşma, gelişme, mükemmelleşme, insani kamil seviyesine ulaşma gibi anlamlara gelmektedir. Dinde ve tasavvufta büyük yer tutan tekâmül kelimesi, evrim, gelişme ve olgunlaşma manalarıyla kullanılmaktadır.

Nasıl İmtihan Ediliriz?

Hani hep söyleriz ya.  Bu dünya imtihan dünyası diye.  Gerçekten Rab'bimiz sürekli olarak çeşitli yöntemlerle biz kullarını imtihan etmektedir. 

Sizin İçin Karşılaştığınız Olaylar Sorun mu, Yoksa Öğrenme Fırsatı mı?

Sürekli gelişme içinde olan kimse, hayatında karşılaştığı olaylara bir sorun olarak değil, üstesinden gelinmesi gereken  bir öğrenme fırsatı olarak bakar. Sıradan insan ise her şeyi ya şükredilecek ya da küfredilecek bir şey olarak görür. 

Azalan Sosyal Destek ve Sağlık

Corona Virüsü (Koronavirüs) sebebiyle sosyal temas iyice azaldı. Buna bağlı olarak kucaklaşmalar nerdeyse ortadan kalktı. Yüzümüz artık başkalarına rahatlık değil, korku vermeye başladı. Hayata iyimser bakan iyimser enerji yayan ve başkalarını yargılamayan insan sayısı giderek azalıyor. 

Dikkat, Özen ve İhtimam Her Zaman Her Yerde Lazım

Yaşadığı ilçenin kuzeyindeki dik yamaç dağlarda davar çobanlığı yapan, 14-15 yaşlarında bir çocuk vardı. Yaklaşık 180-200 davar güdüyordu.  İşini yaparken en büyük zevklerinden biri, koltuk şeklinde güzel bir kayanın üzerine yan gelip, kasabayı yukarıdan seyretmekti.