Dünyanın en büyük ikincisi ekonomisi olarak küresel güç ABD’nin tahtına göz diken Çin’de yaşanan korona virüsü salgını insani kayıpların dışında küresel ekonomi içinde endişelere neden oluyor. 14.1 trilyon dolarlık dev milli geliriyle küresel gelirin yüzde 16.4’üne sahip olan Çin’de yaşanan korona virüsü vakası küresel ekonomiye bulaşan bir virüs olarak algılanıyor. Küresel güç Amerika bu durumu fırsata çevirebilir ancak dünyanın geri kalanı bu virüsten etkilenebilir yorumları yapılıyor!
İyi günler. Yıl 1989 eğitim öğretim döneminin başındayız. Ben Ankara Balgat (Tahsin Banguoğlu) yurdunda yurt yönetim memuru olarak görev yapmaktayım. Sorumlu olduğum blokta kalmakta olan bir öğrenci hakkında şikayet geldi. Şikayet bir öğrencinin dengesiz davranışlarda bulunduğu, yürürken yalpaladığı, bu durumdan da etrafının tedirgin olduğu şeklindeydi.
Ekonomik, siyasal ve kültürel hayatın her aşamasında, insanlar ceplerinde para taşırlar ve parayla iç içe yaşarlar. İnsanların hem ürettikleri, hem de tükettikleri her ürünün, her hizmetin ve her bilginin bir fiyatı vardır.
Saygıdeğer okuyucular, sevgili gençler; serüven denilince aklınıza hemen, seyrettiğiniz yabancı filmler, çizgi filmler, romanlar ve hikâyeler gelmekte. Ne yazık ki bu böyle. Çünkü sürekli olarak ta ana okulu yaşından tutun da yetişkinlerimize kadar, her yaşa uygun olarak yabancı serüven masalları adeta ezberletilmekte.
(Tarihe mal olmuş bir önderin, Dr. Fazıl Küçük’ün görüşleri…) (Kıbrıs Türkünün adada ki özgürlük ve varoluş mücadelesinin önderi, Sn. Dr. Fazıl Küçük’ün aziz hatırası önünde saygı ile eğilirken, o büyük devlet adamını sevgi, şükran ve minnet duyguları ile anıyorum. Vatan ona minnettardır.)
İnternet sitesine giriyorsunuz. Karşınıza anket formu çıkıyor. Soru: İşlemden memnun musunuz?
“Coğrafya kaderdir” diyen İbni Haldun’un, depreme yol açacak fay hatları konusunda bilgi sahibi olup olmadığını bilmesek de sözünün doğruluğu tartışılmazdır.
“Yanlış düşünceyi kaldırın ortadan, derdi de kaldırmış olursunuz” der Epiktetos. Gerçekten insan kendi yanlış düşünceleriyle kendine zarar veriyor. Eskilerin deyimiyle, İnsanın kendisinden başka düşmanı yoktur. Yanlış yargılarımız, boş korkularımız, umutsuzluğumuz ve kendimize çektiğimiz karamsar nutuklar yüzünden kendimizi hasta ediyoruz.
*Güzel koku ve bilgi, birbirine benzer. İnsan bunları yanında gizli tutamaz. *Akıl karanlık gecede bir meş'ale gibidir. *Sevinç, kaygı ile huzur zahmet ile birlikte gelir. *Saadetin atağı kaygandır.
Siyonistlerin Büyük İsrail Devleti Planını Unutmayalım Birinci Dünya Harbi, Osmanlı’yı yıkıp İsrail Devleti’nin önünü açmak için çıkartıldı. Milyonlarca insan öldü.
Hikâyeye göre günün birinde Franz Kafka rutin yürüyüşlerini yaptığı parkta küçük bir kıza rastlamış.
Bir roman, bir deneme, bir şiir, insanı yeryüzünden alır, gökyüzüne taşır. Güzel bir edebiyat ürünü, okuyucusunu içinde yaşanılan şiddet dünyasını unutturur, sevgi dünyasının kapılarını aralar.
Milletimizin, pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da bildikleri sadece, kasıtlı olarak verilen yalan, yanlış ve eksik bilgilerden ibarettir. Aslında tarihimizle, neredeyse hiç ilgilenmeyiz. Yabancı kaynakların, çoğu kasıtlı olarak verdikleri bilgilerle yetiniriz.
13. yüzyılda Anadolu'da görülmeye başlayan ve bir müddet sonra da Osmanlı Devleti'nin kurulmasında önemli rol oynayan dinî-sosyal teşkilâttır.
Küreselleşme, en basit şekliyle, insanlar arası etkileşimin küresel bir boyut kazanmasıdır. Belki de insanlık tarihinde ilk defa, bütün insanlığı küresel ölçekte böylesine etkilemek, yönlendirmek, hatta biçimlendirmek mümkün hale gelmiş bulunmaktadır. Demokrasi, laiklik, hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi değerler, tüm insanlık için ortak hale gelmiştir.
“Teşekkür etmek” veya “şükretmek”… “Yani her sabah uyandığımızda, pencereden görünen yeni çiçek açmış erik dalına, maması verilmediği için sabırsızlanan kedimize, mucizevî renkleriyle yanı başımızdaki ceviz komodine bakıp her birine tek tek şükranlarımızı sunmak” diye vurguluyor Robert A. Emmons.
Irak’ta katledilen 10.000’den fazla soydaşımın acısı, yüreğimde her an kanayan bir yara gibi durmaktadır.
SEKA Kağıt Fabrikası’nın Canlı Şahidi Gazeteci ve belgeselci olarak ve Kocaeli’nin 42 yıllık geçmişine canlı şahitlik yapan birisi olarak sanayi tarihimizle ilgili bir müzenin kurulması için çalışma yaptım, yapmaya da devam ediyorum.
Kültür ve ekonomi özel ve toplumsal hayatın, birbirinden bağımsız olmayan iki ana boyutudur. İki boyutun oluşturduğu alanda, insanın istekleri ile ihtiyaçları birbirleriyle hem yarışırlar hem de çatışırlar. İnsanın her isteği, bir yanıyla ihtiyaçtır. Her ihtiyacı da bir yanıyla istektir. Bir tüketim konusunun, ne oranda ihtiyaç ve ne oranda da istek olduğunu, ekonomiden daha çok kültür belirler.
İKİNCİ BEBEĞİ olacağını öğrenince çok sevindi. 3 yaşındaki OĞLUNU, doğacak KARDEŞİ için hazırlamaya başladı.

