2019 yılı turizm sektörü açısından iyi giderken kötü bir haber ile sarsıldı. Seneyi 50 milyon turist ile kapatarak rekor kırmaya hazırlanırken, 178 yıllık tarihiyle dünyanın en eski seyahat acentesi Thomas Cook’un iflas etmesi her şeyi alt üst etti.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Yakup Çicek, Röportajın ikinci ve son bölümünde yazarımız OĞUZ ÇETİNOĞLU’nun sorularına verdiği cevaplarla, günlük hayatta çok karşılaşılan konulara açıklık getiriyor.
Tefsir Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yakup Çiçek, yazarımız Oğuz Çetinoğlu’nun sorularına verdiği cevaplarla, günlük hayatta çok karşılaşılan konulara açıklık getiriyor.
AK PARTİ’nin Eğitim Politikası ile alakalı olarak bundan önce yayımlanan yazıdan sonra, ikinci kısmını yazmayı düşünmüyordum. Fakat birinci kısmının, mühim bir alakaya mazhar olduğunu anlayınca, ikinci kısmını da birinci kısmın devamı olarak yazma lüzumu hasıl olmuş bulunmaktadır. Bu itibarla, kaldığım yerden devam ediyorum.
Mutlu evlilikte her eşin kendi hayatı vardır. Eşler, aralarında onları birbirine birleştirecek köprüler kurarlar. Bununla birlikte kendi bütünlüklerini ve onurlarını her zaman korurlar. Çünkü onlar ilişkilerin, ne kadar güçlü olursa olsun, geçici olduğunu ve sonunda yine kendileriyle başbaşa kalacaklarının farkındadırlar.
Tarihe iz bırakan öyle olaylar vardır ki, bu olayların gerçekleri ne kadar göz ardı edilirse edilsin, çağın gerekleri bu gerçeğin artık değişmek zorunda olduğunu işaret ederse etsin; o olayların tarih sayfalarına bırakmış olduğu izleri silmek mümkün olmaz, olamaz…
Çepniler, ilk Müslüman Türk'lerdendirler. Bazı güvenilir kaynaklarda, Alevîlerin bir kolu olarak bilinirler. 'Çepnilerin küçük bir bölümünün Alevî olduğu' şeklindeki ifâdelerin daha doğru olacağı şüphesizdir.
Haçlı seferlerini pek çok insanımız duymuştur. Duymuştur ama bu seferlerin niçin yapıldığını, nasıl yapıldığını ve sonuçlarını pek çoğumuz bilmez. Bilmez çünkü bu konu ile ilgili kitapları okumaz, aslına bakarsanız insanlarımızın genelde kitap okuma gibi bir alışkanlıkları yoktur.
Her insan gibi o da İçinde bulunduğu hayat serüvenini sağlıklı ve mutlu bir şekilde sürdürme arzusundaydı. Kendi isteği ile gelmediği bu dünyada dolu dolu yaşamak istiyordu.
Ahıska Türkleri, Gürcü asıllı Sovyet diktatörü Stalin tarafından sürülmüştür. Sürgünün sebepleri üzerinde dururken Stalin'in Gürcülüğünün de hesaba katılması gerekir. Zira Gürcistan, bugün olduğu gibi, eskiden de Türkiye'nin kuzeydoğu topraklarında hak iddia etmekteydi. Stalin'i böyle bir karara yönelten amillerden biri de bu olmalıdır. Nitekim sürgünden hemen sonra Gürcü profesörleri bir beyanname yayınlayarak Kars, Ardahan, Artvin, Rize, Tortum ve Bayburt'u istemişlerdir.
Bir gün yaralı bir kuş Hz. Süleyman Aleyhisselâm’a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hz. Süleyman, (a.s) dervişi hemen huzuruna çağırtır.
Seküler kültürün kaynakları Batı’da, kutsal kültürün kaynakları ise Doğu’dadır. Son iki yüzyılda seküler kültür, kutlu kenti Paris’ten, bütün dünyaya ihraç edilmiştir. Seküler kültürle, fizik ve metafizik dünyanın arasına aşılmaz duvarlar yükseltilmiştir.
İnsan olarak yeryüzünde tek başına yaşayamıyoruz, ihtiyaçlarımızın tamamını bizzat kendimiz karşılayamıyoruz, bir kısım problemlerimizi başkasının yardımı olmadan çözemiyoruz.
Bilindiği üzere, Memleketimizde hemen hemen herkesin umumiyetle üzerinde durduğu esaslı meselelerden birisi Milli Eğitim ve Öğretim hususudur. Zira bu mesele amiyane tabirle 7 den 70’e kadar herkesi alakadar etmekte olduğundan üzerinde yazmayan ve konuşmayan kimse yok gibidir.
Dünyanın neresine giderseniz gidin o müthiş koku size İstanbul’u hatırlatıyor. Kuru Kahveci Mehmet Efendinin kavrulmuş Türk Kahvesinden bahsediyorum. İstanbul Sirkeci’den yayılan koku tüm dünyaya Türk kahvesini tanıtıyor. Kahvenin hammaddesi bizim topraklarımızda yetişmemesine rağmen Kuru Kahveci Mehmet Efendi dünyaca ünlü Türk kahvesi markası ortaya çıkarmayı başarmış.
“Fitne endüstrisi” deyimi birçok kimseye garip gelecektir. Fitne bir davranışın dini değerini ifade eden bir kavramdır. Endüstri ise, eski anlamıyla makine kullanılarak yapılan her türlü üretim faaliyetinin adıdır.
Mü’minlerin annesi Aişe r.a. validemiz Ebu Kuhafe’nin oğlu Ebu Bekir r. a. ile Kinane kabilesinden Uveymir oğlu Amirin kızı Ümmü Rûman r.a. nın kızlarıdır.
Rahmetli Bülent Ecevit eşi ile birlikte yaşadığı zorlu Londra günlerine ilişkin İngilizlerle ilgili yaptığı tespitleri hatıralarında anlatır. Hatta denilebilir ki, İngiltere'de gördükleri gelecekte Ecevit çiftinin yaşam biçimini şekillendirmiştir.
Bazı yazıları okuduğumda veya toplantılara katıldığımda “Biz Türkler olarak veya bu ülke sınırları içinde yaşayan topluluk olarak öyle bilgili, öyle görgülüyüz ki ak sütten çıkmış ak kaşık gibiyiz, emperyal güçler (dış güçler) bizim çocukları bozuyor” hissiyatına kapılıyorum çoğu zaman. Eli kalem tutanlar, ağzı laf yapanlar bu koroya katılıyor.
Kitap veya makale yazmak isteyen, öncelikle çok okumalı ve sonra yazmaya başlamalıdır. Bir insan ne kadar çok kitap okursa o kadar düzgün konuşur ve o kadar düzgün yazabilir. Okumak için zamanı olmayanın, yazmak için de zamanı olmaz. Okuma alışkanlığı olmayan kişinin yazdığı kitabın veya makalenin kimseye bir faydası olmaz. Guy Debord ne güzel ifade etmiştir: “Yazmayı bilmek için okumayı bilmeli, okumayı bilmek için yaşamayı bilmeli.”

