Haydi çocuklar masallar diyarındaki mutluluk ormanına gidiyoruz. Biliyor musunuz? Mutluluk ormanına ilk defa bir sinema açılmış. Adı da neşeli saatler konmuş. Sinemanın çalışmaya başladığı ilk gece önce Asla Kral Güçlü ormanın hem yöneticisi hem de Kralı önce kendi görmeliymiş ki orman sakinleri için tehlikeli bir durum var mı anlamalıymış.
Bir varmış bir yokmuş Tanrının kulu çokmuş var varanın sür sürenin destursuz bağa girenin hali harapmış. Mutluluk ormanına komşu köylerden Şenköy de ilkokulun paydos zili çalmış. Çocuklar okuldan çıkmaya başlamışlar.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde varvaranın, sür sürenin destursuz bağa girenin hali harapmış. Hadi masal seven her yaştaki çocuklar masallar ülkesin gitmeyeli çok oldu bakalım orada neler oluyor.
İnsan vahşi insan kötü İnsan şeytana tutsak olmuş Her şey benim her şeyde ben Derken yapıyor hesabını Üç kuruşluk çıkarı uğruna Alışıyor kazık atmaya
İnsan vahşi insan kötü İnsan şeytana tutsak olmuş Her şey benim her şeyde ben
Batan gün her gün başka renk sanki Bir tuval oluyor gökyüzü Bulutlar renkten renge bürünüyor Ne güzeldir akşam vakti
Bahar geldi geliyor Tabiat canlanıyor İnsan ruhu uyanıyor Yeni hayaller yeni heyecanlar Peşinde Gözlerinde mutlu bakış Kalbinde yeni heyecanlar
Bir varmış bir yokmuş iki varmış ama üç yokmuş, kaybolmuş. Biz sayıları bırakalım da masal ülkesine gidelim. Masal ülkesinde bulunan mutluluk ormanında bütün hayvanlar uyum içinde yaşarlarmış.
Bir varmış, bir yokmuş. Masal ormanında yaşayan bir tarla faresi varmış. Tarla faresi gezmeyi çok severdi ve hiç evde durmazdı. Birgün şehirdeki hayvanat bahçesine gitmeye karar vererek evden ayrıldı.
Bir varmış bir yokmuş, gidelim hep birlikte masal diyarındaki mutluluk ormanına. Bugün tarla faresi Melâhat‘in başından geçenleri anlatacağım.
Bir varmış bir yokmuş masal diyarındaki mutluluk ormanına bir hüzün çökmüş. Çünkü kralın kızı nurbala çok hastaymış. Hangi doktor muayene ederse doktor da hastalandığı için kız da iyileşemiyormuş.
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken develer tellal iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Mutluluk Ormanında yaşayan Köstebek Nuri ile komşusu Kırkayak Nazlı birbirlerinden hiç hoşlanmazlarmış.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken var varanın, sür sürenin destursuz bağa gireni hali harap iken.
Haluk ailenin haşarı ve şımarık çocuğuydu. Annesi ve babası senelerce evlat sahibi olabilmek için uğraşmışlar tam ümidi kestikleri anda Allah onlara evlat vermişti. Bu yüzden Haluğa asla"--hayır" denmez her istediği alınır ve yapılırdı.
Mutluluk ormanının tek diş doktoru olan Bayan tavşan Afife Canyakmaz sekreteri bayan sincap Fıstık Hanım muayenehaneye geldiği zaman bayan Afife Fıstık Hanım bugün muayenemizi açık havada yapacağız.
Uykusuz gecelerimden birini daha yaşadım. Yat kalk, yat kalk. Kalkınca gece yarısı evin soğuğu hoşuma gitmedi, tekrar yattım. Yatarak oyalanayım diyorum. Uyuyamayınca da yatak batıyor. Koyun kuzu saymaca herhalde bir masaldan ibaret. İnek de saysam bana hiç etkisi yok.
Muayenehanesine badana yaptırdıktan sonra alışveriş listesi çıkardı. Çocuklar için minik diş fırçaları minik tüp macunlar minik kurabiyeler rengarenk balonlar mumlar aldı içecekleri de havuç suyu çimen suyu meyve suları hazırladılar.
Nedametle vicdan bir teraziye sığamaz Duygular ağır basar tartamaz insan İnsan ömrü bitiyor gel zaman geç zaman
Bir varmış bir yokmuş masalcı teyzenin masalı çokmuş. Derken efendim masallar diyarındaki mutluluk ormanının kapısında bir kalabalık varmış.
Salon dolunca gece başladı. Önce yemek servisi yapıldı. Doğal olarak misafirlerin yiyebileceği üç çeşit büfe hazırlandı. Otoburlar için çeşitli otlardan salatalar, yemekler ve tatlı olarak da meyveler hazırlandı.