Ödev

Bir varmış bir yokmuş Tanrının kulu çokmuş var varanın sür sürenin destursuz bağa girenin hali harapmış. Mutluluk ormanına komşu köylerden Şenköy de ilkokulun paydos zili çalmış. Çocuklar okuldan çıkmaya başlamışlar.

Asrın Soykırımı – Gazze Destanı - 2

ALİ KAYIKÇI Emekli Gümrük Müdürü, Serbest Muhasebeci, Gümrük Müşaviri, Gazeteci, Şâir ve Yazar Ali Kayıkçı 14 Ağustos 1946 târihinde, Trabzon’a bağlı Maçka ilçesi Hamsiköy’de doğdu. İlkokulu Samsun 19 Mayıs ve Rızânur’da orta ve liseyi de Samsun Ticaret Lisesi’nde (1959-1965) okudu.

Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi

"Hastalar için hayat oldukça, umut da vardır" -Cicero

Asrın Soykırımı – Gazze Destanı

Ali Kayıkçı ’nın üstün vasıfları saymakla bitmez. Velût yazardır. Bütün samimiyetiyle ve doğru bildiklerini değil, bildiği doğruları yazar. Karadenizlilerin ekseriyeti gibi merttir, yerine göre de serttir.  Gözünü budaktan, sözünü dudaktan esirgemez. Şâirdir. Bir adı da Âşık Derebahçeli’dir. 

İslâmda Güzellik Mefhumu

Ta Kureyş’e o bin dört yüz sene önce bir avuç Müslümanın çölün kızgın kumları kadar yakıcı ve kavurucu küfürle çevrilerek susturulmak istendiği mekâna uzanalım.

"Ahlâk" Giderse Gitsin

Doğrudan Devlet Destekli "Dil Devrimi", TDK ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) politikası her şeyin tedbîrini almış.

19 Mayıs'a, 18 Mayıs'tan Bakmak…

2008 yılında, 19 Mayıs Üniversitesi’nde, Kanal D televizyonunda, “Abbas Güçlü İle Genç Bakış” p(u)rogramına misafir konuşmacı olarak katılmıştım.

Anne Olmak Bir Sanattır

 “Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zira onlar size benzeyeceklerdir! Kendinizi terbiye edin.” Annenin varlığı, eşi ve çocukları üzerindeki etkisi dikkate alındığında, ailede en önemli sorumluluğun annede olduğunu söyleyebiliriz.

Denizcilik Sanayii

Denizlerin insanoğluna sunduğu imkânlar, ‘ sonsuz ’ denilebilecek ölçüdedir. Ülke ekonomisini diri tutar, vatanı mâmur hâle getirir, insanları refaha kavuşturur.

Eğitim ve Millî Eğitim Üzerine - 6

Devletin bağımsızlığı, milletin bütünlüğü, vatanın bölünmezliği, parçalanmazlığı tartışılamaz. Milleti bölme, ayrıştırma konusunda emperyal devletlerin bulduğu yöntemler inanç alanında da uygulanabilmektedir. Çocuk, ergen ve gençlere bu tehlikelerin öğretilerek bilinçlendirilmeleri, öncelikle örgün eğitim ve öğretim sisteminin tartışılmaz ilkesi ve hedefidir. Yaygın ve örgün eğitim sistemini ele geçirmeye çalışan başka sistemleri getirmek isteyen grupların tasallut ve tecavüzleri konusunda da TBMM ve üniversiteler ortak tepkiler vermelidir. Savunma ile eğitim ve öğretim millî kavramıyla sınırlandırılmış özel yapılar olduğuna göre, bu iki sistemin, kendine özgü kodlarla yapılanmışlık’ı gerekir. Her iki kurum da, görev ve işlevlerinin gereği olan ihtiyaçlarını gidermek için görevlendirilen bakan ve bürokratların keyfine bırakılmaması gereken millî bağışıklık bekçileridir. 5

"Dişi Keçiler mi Dedin"???

Bu sabah televizyona bakıyordum. Programcı, Tarsus'un dağında davar sürüsünü anlatırken, yetiştiriciye anne keçileri göstererek; "bunlar dişi keçiler mi"? Diye sordu. Çok garibime gitti ve bu makale için telefona sarıldım. Çocukluğum dağlarda çobanlıkla geçtiği için, bazı bilgileri paylaşmak istedim.

Eğitim ve Millî Eğitim Üzerine - 5

Beklenti ve ilke tartışılmamalıdır Eğitim, her ülkenin ihtiyacını duyduğu insanı, beklediği ve görmek istediği gençliği yetiştirme ve onlara hangi sorumlulukların eşiğinde olduğu bilgi ve bilincini kazandırma faaliyetleridir. Bu beklentinin, ilkenin ve hedefin tartışılacak yanı var mı?

Başkalarında Hangi Ruhsal Durumları Uyandırıyorsunuz?

Acaba başkalarında uyandırdığınız duygular sizin istediğiniz duygular mı? Daima eleştirel davranıyorsanız insanların ruh halini nasıl etkilersiniz?

Eğitim ve Millî Eğitim Üzerine - 4

Tarih bilgisi; ortak üzüntülerin, acıların, mağlubiyetlerin ve sıkıntıların da gurur verici şanların, şereflerin, zaferlerin de yansıdığı alandır. Tarih, kötü yönetilmenin getirdiği bedel ödemeler ile bilim üretmede geriliğin aydınlığa çıktığı geçmiş bilgisidir. Tarih, akıllı yöneticilerin ve şahsiyetiyle yaşadığı zamana ve sonraki zamanlara damga vurmuş büyük insanların meydana getirdiği ortak hâfızadır.

Meseleler Defteri- 2

Prof. Dr. AHMET BİCAN ERCİLASUN 1943'te İzmir'de doğdu. 1962'de İzmir İmam Hatip Okulunu, 1963'te Edremit Lisesini bitirdi. 1963-1967 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okudu. 1965-1967 yıllarında Ömer Lütfü Barkan'ın yönettiği Türk İktisat Târihi Enstitüsü’nde uzman olarak çalıştı. 1967'de Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Türk dili asistanı olarak göreve başladı. ‘

Eğitim ve Millî Eğitim Üzerine - 3

Çalışan annelerin gözetilmesi koruyucu devlet anlayışıyla yasa ile düzenlenmeli, uygulamalar da müfettişlerce denetlenmelidir. O yüzden anneler, bebekleri için ilk yaş maaşlı izinli, ikinci yıl maaşsız izinli sayılma hakkı kazanmalıdır. Ailenin çocuk ve ergen-genç bireyler üzerindeki etkisini yazımın dışında tutacağım. 2 

Meseleler Defteri

Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun , eserinin arka kapağında (eskilerin tâbiri ile) müfit ve muhtasar olarak şu bilgileri veriyor:

Eğitim ve Millî Eğitim Üzerine - 2

Kod olan veya sayılanlarla yapılandırılma Bu hükümlere dayanarak şu sorular öne çıkarılmalıdır: Kim(ler), hangi değer, bilgi ve davranışların sahibi olmak istiyor? Kim(ler) bu bilgi, değer ve davranışların sahibi olmak isteyenleri, nasıl ve niçin engelliyor? Edinilmesi istenen bilgi ve davranışların kaynağı, modeli ve sınırları ne(ler)dir? Vahyin bildirdiği bilgi ve modelleri temel saymak şartı ile zamanın, şartların gereği olan bilgi, değer ve davranışlar nasıl kazandırılacak?

Terör Örgütünün Tuzağına Düşmeyelim

PKK evvela 5-Mayıs tarihlerinde Öcalan’ın isteği doğrultusunda kongresinin toplandığının açıkladı; bir gün sonra fesih ve silah bırakma kararlarının alındığı, gerekenlerin yapılacağı ilan edildi. Ancak hayli uzun olan metin bir veda mesajı olmaktan ziyade, örgütün kuruluş amacını, eylem yönteminin doğruluğunu ve haklılığını savunan bir örgüt manifestosu niteliği taşıyor.

Bir Türk İkonu B ö r i (?!)

Güvenilir lügat hazırlayıcılarımızın önde gelen ismi olan İlhan Ayverdi, ‘ Kubbealtı Lügati ’ isimli eserinde ‘ ikon ’ kelimesini şöyle açıklıyor: ‘ Hıristiyan Ortodokslarda Hz. Îsâ, Hz. Meryem veya azizlerin tahta üzerine yapılan resimlerine verilen ad .’ İnternetin bilgiç yıldızı Google Efendi de aynı açıklamayı veriyor.